24 Şubat 2016 10:51

Dikensiz gül bahçesinde değiller

Paylaş

Özelleştirme, taşeronlaştırma, düşük ücret, güvencesizleştirme, performans sistemi, sendikasızlaştırma, kamu hizmetlerinin özel sektörün yağmasına açılması... Büyük kısmında AKP hükümetlerinin bulunduğu son 20 yıl işçi ve emekçi haklarına yönelik en yoğun saldırıların yaşandığı dönem oldu.

Emeklilik yaşının yükseltilmesi gibi kimi saldırılara karşı iş bırakmalara kadar varan etkili eylemlerle kısmi geri adımlar attırılsa da, saldırılar büyük ölçüde hayata geçirildi. Bugün bu saldırıların son ve belki de en etkili rötuşları yapılıyor. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, kamu emekçilerinin iş güvencesinin ortadan kaldırılması ve kiralık işçilik... Ortak noktaları özel ya da kamu ayırmaksızın çalışma yaşamının esnek, güvencesiz ve kuralsız hale getirilmesi. Kısaca sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratmak.

Özellikle 80 darbesinin ardından sermaye ve hükümetlerinin tüm çabalarıyla kurulan bu gül bahçesinin o kadar da dikensiz olmadığı geçtiğimiz yıl metal direnişiyle bir kez daha ortaya çıktı. Sermayenin en örgütlü kesimini oluşturan MESS’in dayatmasıyla imzalatılan 3 yıllık sözleşmeleri çöpe atan işçiler, sendikaların imzaladığı sözleşmenin üzerine fiili direnişle fiili bir sözleşme imzalattılar. Düşük ücret, ağır çalışma koşulları ve sendikal bürokrasinin üzerine oturan bu sömürü çarkının tam ortasına çomak sokan bu büyük direnişin üzerinden daha bir yıl geçmeden metal işçileri asgari ücret zammı sonrası yeni bir sözleşme için bastırıyor. Mersin’den, Antep’ten, Bursa’dan, farklı işkollarından ardı ardına ek zam için harekete geçen işçilerin kazanım haberleri geliyor. İşten atma tehditleri, TOMA’lar engelleyemiyor; bir direniş biterken, aynı taleple bir yenisi başlıyor. Taşeron işçiler kadro için ayakta. TPAO işçileri “petrol krizinin faturasını ödemeyeceğiz” diyor. İş güvencelerini korumak için hareketlenen kamu emekçileri, kamu hizmetlerinin herkese eşit, nitelikli ve ücretsiz verilmesi için mücadelelerini yükseltiyor.

İşçiler ve emekçiler sermayenin ve onun sendikalardaki uzantılarının tüm engellerini parçalayarak, fiili ve meşru mücadeleye dayanarak ayağa kalkıyor. Farklı illerden, farklı işkollarından, farklı statülerden işçi ve emekçiler sermayenin ve hükümetinin saldırılarına karşı aynı tepkiyi veriyor. Sınıf kardeşlerini insanca yaşanacak ücret ve çalışma koşulları için ortak mücadele çağırıyor. Saldırıların en yoğun yaşandığı bu karanlık dönem, belki de şafağa en yakın olunan andır aynı zamanda...

ÖNCEKİ HABER

Kamu istihdamı ile ilgili olarak hükümetin iddiaları neler? Yalanlar ve gerçekler!

SONRAKİ HABER

!f İstanbul'da bugün - 24 Şubat 2016

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...