24 Şubat 2016 00:43

Orta Avrupa’nın ‘Fantastik Dörtlüsü’ İzmir'e geliyor

'Jules Verne'in Olağanüstü Dünyası' Karel Zeman tarafından yönetildi. Jules Verne'in 1986 tarihli Bayrağa Karşı adlı romanından uyarlanan film, Verne'in çalışmalarındaki orijinal illüstrasyonları, farklı animasyon formlarından aktörlerle birleştiriyor. Film 29 Şubat, saat 20:30'da İzmir Mimarlık Merkezi'nde izlenebilir.

Paylaş

İzmir bu hafta Orta Avrupa Film Festivali’ne ev sahipliği yapacak. Festivalle paralel olarak Orta Avrupa sinemasının kült filmlerinin afişleri sergilenecek. Şehrin bu ilk festivalinin teması ise “Fantastik Dörtlü”.
İzmir Mimarlık Merkezinin ev sahipliği yapacağı, Hezarfen Film Galeri, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya ve Slovakya’nın iş birliğiyle oluşan festival ve sergi 28 Şubat- 5 Mart arasında gerçekleşecek.
Festivalin bu ilk ayağı, geçmişte benzer dinamiklerle gelişen bu ülke sinemalarının ve sinematografilerinin fantastik, büyü ve korku motiflerine odaklanıyor.
Festival seçkisi, özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısından örnekleri öne çıkarıyor.
Festival seçkisinde yer alan filmler arasında “Danse Macabre ve Kısa Filmler Maratonu”, Yönetmen: Karel Zeman’ın Brüksel Uluslararası Film Festivali’nde Büyük Ödül’ü kazanan filmi “Jules Verne’in Olağanüstü Dünyası”, Juraj Jakubisko’nun yönettiği “Kuştüyü Perisi /Perinbaba”, Béla Ternovszky imzalı “Kediler Şehri /Macskafogó”, Yönetmen Gyorgy Palfi’nin 2006 yapımı “Taxidermia” yer alıyor.

AFİŞLER FİLMLERİN TEMEL TAMAMLAYICILARIYDILAR
Festivalle eş zamanlı açılacak olan sergide yer alan Çek, Slovak, Polonya ve Macaristan’dan film afişleri yer alacak. Serginin küratörü İstanbul’daki Gama Gallery Martin Maryška ile Brno’daki Moravyan Galerisi’nin küratörü Marta Sylvestrová tarafından, film afişlerinin Çekoslovakya, Polonya ve Macaristan’da bir sokak sanatı addedildiği ’60’lar ve ’70’ler döneminin parlak noktalarını sunmak için seçildi.
Polonyalı sanatçılar, bu kreatif geleneğin öncüleriydiler. Sürrealist resimleriyle, 1950’lerde sosyalist realizmin ideolojik taleplerini zaten aşmışlardı. Bu Polonya Afiş Okulu, Orta Avrupa bölgesinin tamamındaki afiş ve poster sanatında büyük bir etki bıraktı. Franciszek Starowieyski, Jan Lenica ve diğer Polonyalı sanatçılar Orta Avrupa’daki ressamlar, baskı ressamları, heykeltıraşlar, sahne ve film yönetmenleri, sanatçının kendini ifa etme biçiminin bir döneminin görsel değerini oluşturdular.
Film afişleri, sadece film tanıtımları için değillerdi, filmlerin temel bir tamamlayıcılarıydılar da. Yoldan geçenleri, ayırt edici estetiğiyle cezbederek film performansına davet ediyorlardı. Nevi şahsına münhasır bir sanat eseri gibi, kendilerine bakanların dikkatlerini üzerlerine çekiyorlardı. Afişlerin dili, temsil ettikleri filmlerin yüksek kalitesinden esinlenerek, duygu ve hayal gücü, etki ve his çağrısında bulunan sembolik, betimleyici olmayan simgelerden oluşuyordu. Özgür bir hayal gücünün ürünü olan afişler, fantazmagori, absürt, korku,
tuhaflık, peri masalları ve düşlerin paralel dünyalarına fantastik bir yolculuğa çıkarıyordu bakanları.
Sadece bazı sanatçılar grafik tasarım eğitimi almışlardı. Dolayısıyla eğitim almamış olanlar, el yazımı metinlerle, kesilmiş harflerle oluşturulan kolajlarla, ürünlerine oldukça kişisel bir ruh katan çerçeve-dışı yazı teknikleriyle, yani belli topografi ilkeleriyle yabancılıklarını çözmeyi başardılar.
Ayrıca, absürt mizah, bir düşünme tavrıydı. Orta Avrupa’daki anlamsız ve irrasyonel totaliter zamanlarda bir yaşam tarzıydı. Film afişlerinde grotesk bir tarza yol açmakla beraber, dönemin genel görsel sanatına da yansıdı bu.
Devlet destekli kültürde, film afişlerinde ticari sloganlar, ünlü kişilerin resimleri ya da sponsor logoları bulunmasına gerek yoktu, çünkü afişler filmi izleyiciye satma değil, tanıtma aracıydı. Ayrıca, metin ve tarz dikte eden düzenlemeler de bulunmuyordu. Afişler, sanatçılara, özgürce kullanabilecekleri bir açık ve yaratıcı alan açmıştı.
Sanatçılar, devlet sansürü ya da otosansür kurallarına aşinaydılar ve bunları aşmak için, bazı zarif görsel oyunlarda bulundular.
Afiş sanatının Orta Avrupa şehirlerinin kamusal alanlarına egemen olduğu dönemin absürtlüğüne belli bir anlam katan, dünyaca ünlü kült imgelerin olduğu bu sergiyi, Hezarfen Film Galeri’de görebilirsiniz. (KÜLTÜR SERVİSİ)

ÖNCEKİ HABER

Sahneden kadın çığlığı yükseliyor

SONRAKİ HABER

HDP'li Mithat Sancar: Anayasa tartışmaları demokrasi ve barış için imkan

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...