21 Şubat 2016 14:48

O piti piti

Paylaş

Burakcan AKPINAR
Çankaya/Ankara

Şu an YGS kısaltmasını okumaya korkan tam 2 milyon genç var, ne kadar ilginç değil mi? Şu an Türkiye'de eğitim sistemi gençlere bunu dayattığı ve hayatlarının geri kalanını bu sınava göre belirleneceği için, Yüksek Öğretime Geçiş Sınavının bir kabus, bir felaket hatta ve hatta uğruna psikolojik yardım alacak kadar etkilemesi bize sıradan geliyor.
Sınava günler kala bu kaygılar artarken kendimin ve arkadaşlarımın görüşlerini almak istedim. Ben ticaret meslek lisesi mezunu bir gencim. İlk senemde sınavda barajı aşamadım ve bu sene yeniden hazırlanıyorum. Neden mi barajı geçemedim? Anlatıyım, siz anlayın. Benim alanım muhasebeydi. Lise birde tüm liselerde olduğu gibi bende ortak dersleri gördüm ama lise iki ve sonrasında durum böyle değildi. Sayısal dersler adına hiçbir şey yoktu, sözel dersler ise birer saat ile sınırlıydı. Haftanın geriye kalan saatlerinde ise meslek dersleri vardı. Lise son sınıfa geldiğimde ise staj adı altına sömürü zamanıydı, önümde son üç yıldır doğru düzgün görmediğim derslerden sınava girmemi ve aldığım notla hayatımı şekillendirmem gerektiğini söyleyen bir sistem hem de haftanın üç günü üç on saat çalışmam gereken bir iş böyle bir durumda çözümü dershanede bulan arkadaşlarım vardı. Ama benim ailemin o dudak uçuklatan fiyatlara beni o dershanelere gönderecek parası olmadığı için gidemedim. Baraj altında kalınca yeniden hazırlanmak istedim. Dershaneye gitmem gerekiyordu. İşte böyle bir durumda ben yazın işe girdim çalışıp paramı biriktirip o dershaneye yazıldım. Kaygılıyım çünkü dört senede öğretilen bilgilerin hepsini ben altı ayda öğrenmeye çalışıyorum ve etrafımda benim gibi bu sistemden mağdur olan arkadaşlarım var.
İlk olarak Cantaş ile konuşuyorum. Bu sene de olmazsa ne yaparsın diye sorduğumda Cantaş hiç çekinmeden söylüyor, ya bir kafede garson ya da bir yerlerde boyacılık yaparım diyor. Çünkü bir sene daha buraya para verecek gücümüz yok, elimden de bunlar geliyor bu işleri yaparım diyor ama şunu da biliyorum ki böyle bozuk bir sitemde sınavı kazanamam benim suçum değil diyor. Sonra Sevgi ile konuşuyorum kaygın var mı, korkuyor musun gibi sorular soruyorum sevgi üç yıldır hazırlandığını söylüyor ilk iki yılında sınav anında yaşadığı panik ve heyecan yüzünden sınava odaklanamadığını söylüyor bunun sebebini ise ailesinin ondan çok şey istediği, üstüne çok büyük sorumluluklar yüklediği için oluyor diyor beni sıkmasalar rahat bıraksalar belki de ilk senemde kazana bilirdim diyor. Ama düşünmeden de edemiyorum çünkü ben anlayamıyorum bu nasıl bir sınav ki geleceğim bu sınava bağlı. Daha Melisa ile konuşuyorum kendisi sınava ilk kez girecek ilk sorum onun neden temel lise yerine dershaneye gittiğini soruyorum oda anlatıyor ilk önce fiyatının çok pahalı olduğunu ailesinin bu kadar çok parayı verecek durumu olmadığını söylüyor ayrıca bence ikisinin arasında çok fazla bir fark yok temel lise bence para tuzağı dershaneler kapatılıyor dediler temel lise açtılar dershane yok diye temel lise fiyatlarını yukarı çektiler insanlardan daha fazla para almaya çalıştılar bence diyor. Sınava girip kazanamazsan ne yapmayı düşünüyorsun diye sorduğumda ise öyle deme kazanmam lazım kazanamazsam nasıl bakarım ailemin yüzüne ben bile böyle düşünmek istemiyorum böyle düşününce intihar etmek geliyor içimden neden bu kadar büyütüyorsun dediğimde ise ben büyütmüyor gerçekler böyle diyor. İşte buseye göre kazanamadığı zaman intihar etmeyi düşündürecek kadar büyük bir sınav daha sonra yemek arasına çıkıyoruz Kızılay da öğrencilerin karınlarını doyurmak için gittikleri sıradan bir dürümcüye gidiyoruz arkadaşlarla dürümlerimizi yerken karşımda oturan Furkan ile konuşuyoruz ona da aynı soruları soruyorum Kendisi ilk olarak böyle bir sistem bozukluğunu her yeni gelen bakanın sistemi kafasına göre değiştirmesine bağlıyor onun değimi ile ''o piti piti'' yaparak sonra diyor kaygılıyım nasıl kaygılı olmayım kazanamadığım zaman ne yaparım ailem o kadar para veriyor onların yüzüne nasıl bakarım olmadı ya bir oto sanayine ya da babam ne iş bulursa oraya girip çalışırım bir sene daha hazırlanamam o kadar para bizde yok bu sene dershaneye geliyorum diye babam iş yerinde fazla mesai yapıyor anlayacağın bir sene daha hazırlanamam diyor. Son olarak sizinle şunu paylaşmak isterim dershanemizde her katta bir rehberlik  odası var ve bu odalarda öğrencilere istediklerinde ağrı kesici haplar veriliyor nedeni ise öğrencilerin sıkıntı ve stresten başarının ağrıması olduğunu söylüyorlar öğrenciler de zaten bunu destekliyor vermeseler evden getiririz diyorlar rehberlik servisi ise her öğrenciye günde her öğrenciye bir adet verme sınırımız olmasına rağmen sene başından beri kırk altı kutu ağrı kesicinin bittiğini söylüyor. İşte biz genler sınavdan korkuyoruz, kaygılanıyoruz ve sınava girmeye çekiniyoruz ama bir şeyi de çok merak ediyoruz ki oda şudur; bizler neden geleceğimizi ''o piti piti'' yapılarak düzenlenen bu sistemdeki o sınava bağlıyız bunu kimseyi mağdur etmeden yapamazlar mı?
Gerçekten biz gençler bunu çok merak ediyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Sınav sayacı

SONRAKİ HABER

Bir fabrika: Mata Otomotiv

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...