Manisa’nın Soma ilçesinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facia ile ilgili 6’sı tutuklu 46 kişi hakkında açılan davanın 6’ncı duruşmasının dördüncü oturumu tanık ve mağdur işçilerin ifadeleri ile başladı. “Taşerona verilen para iş güvenliğine harcansaydı 301 madenci ölmezdi” diyen tanıklar, yaşananlara sessiz kalan sendika yöneticilerinin de yargılanması gerektiğini söyledi.
Tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatlarının katıldığı duruşmada ilk olarak 3 yıla yakındır madende çalışan tanık İşçi Yaşar Güven’in ifadesi alındı. Güven’in ölen bir madencinin yakını olması nedeniyle sanık avukatları tanıklığına itiraz ederken, avukatlar böyle bir ismin çalışmadığını iddia etti.
Güven, olaydan üç ay önce madende sıcaklık artışı olduğunu, taşeron sistemi olan ocakta üretim baskısının bir hayli fazla olduğunu kaydederek, işe alımlarda ise hem taşeron hem de üst düzey yöneticilerin komisyonundan geçtiklerini söyledi. Kendisinin çalıştığı H panosunda metan gazı bulunduğunu söyleyen Güven, bu nedenle aynı vardiyadan bir çok kişinin revire başvurduğunu söyledi. İşe başlarken bir hafta eğitim alacaklarının söylendiğini ancak bir saatlik anlatım dışında hiçbir eğitim almadıklarını söyleyen Güven, iş güvenliğindense üretim üzerine çalışıldığını belirtti.

İŞÇİLER 3 KAT ÇALIŞTIRILIYORDU
Toz maskelerinin sınırlı sayıda verildiğini, bazen hiç verilmediğini belirten Güven, tutuklu sanıklardan Ertan Ersoy ve İsmail Adalı’dan çok korktuklarını söyledi. Taşeronların işçi sayısının fazla olması ve fazla üretim yapmalarından kaynaklı para aldığını söyleyen Güven, yemek dahi yiyemediklerini son bir ayda ise işe fazla dayanamadığı için yalnızca 20 gün işe gidebildiğini belirtti. Üretim baskısı ile ilgili olarak “Üç vardiya çıkması gereken kömürün bir vardiyada çıkarıldığını” söyleyen Güven, kendisinin İsmail Adalı ile yaşadığı bir sıkıntıdan dolayı ifadesi alınarak yevmiyesinin kesildiğini söyledi.

Öte yandan tanığın ifadesinin ardından sanık avukatları, tanığın SGK kayıtlarına bakarak madende çalıştığını doğrularken, bu kez de yevmiyesinin kesilmediğini iddia etti. Sanık avukatlarının bu tavrı salonda bulunan madenci yakınlarının tepkisine neden olurken, müşteki avukatlarından Selçuk Kozağaçlı, “Parayı veren değil alan kesintinin yapıldığını bilir” diye tepki gösterdi.

Diğer tanık Ercan Çetinyılmaz ise olaydan önce ameliyat geçirmesi nedeniyle depoda çalışmaya başladığını ve olay günü raporlu olması nedeniyle madende olmadığını belirterek, üretim baskısının fazla olduğunu söyledi. Normalde kömür bantlarının durması halinde madendeki amirlerin müdahale ettiğini ancak bazı insan nakil bantlarında kömür taşınmasına ve işçilerin yürüyerek çıkmasına herhangi bir ses çıkmadığını ifade etti. Kasa atma işini bitirememesi nedeniyle yevmiyesinin kesintiye uğradığını söyleyen Çetinyılmaz, taşeronlar konusunda ise şahit olduğu bir olayı anlattı. Muhasebe bölümüne gittiğinde Nurettin isimli bir taşeronun hesabına yatan 70 bin liranın az olduğu iddiasıyla muhasebeciyi azarladığını gördüğünü söyleyen Çetinyılmaz, “Parayı onlara şirket veriyordu. Bu parayı iş güvenliğine harcasalar 301 arkadaşımız ölmeyecekti” dedi. Güven, son olarak yargılayan sanıkların eksik olduğunu ve sendika yöneticilerinin de yargılanması gerektiğini söyledi.

Sanık avukatlarının ise ifade veren her iki tanık için yalan beyanda bulundukları iddiasıyla suç duyurusunda bulunulmasını talep etmesi üzerine salonda kısa süreli gerginlik yaşanırken aileler, “Siz çok mu doğru söylüyorsunuz” diyerek tepki gösterdi.

DURUŞMA 22 ŞUBAT'A ERTELENDİ

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda madenci yakınlarının beyanları dinlendi. Mahkeme heyetine beyanda bulunan madenci yakınları yaşamını yitiren işçilerin yaşadığı zorlukları anlatırken, tamamı sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtti. Madenci yakınlarının beyanlarının ardından duruşmada yaşamını yitiren 301 madencinin otopsi tutanaklarının okunmasına geçildi. Okunan tutanaklarda Soma'da yapılan incelemelerin yetersiz kalması nedeniyle cenazelerin İzmir Adli Tıp Kurumu'na sevk edildiği ifade edilirken, DNA testlerinin yapılmasının istenmesinden cenazelerin bir çoğunun tanınmayacak halde olduğu anlaşıldı. Öte yandan yine okunan tutanakların bir kısmında ise işçilerin bir çoğunun karbonmonoksit zehirlenmesinden yaşamını yitirdiği görüldü. Mahkeme heyeti yaklaşık 50 kişinin otopsi tutanağının okunması için duruşmayı 22 Şubat Pazatesi gününe ertelerken, salonda bulunan bazı madenci yakınları fenalaştı. (Manisa/EVRENSEL)