Açlık grevleri bitirilsin, hükümet müzakereye otursun

‘AÇLIK GREVLERİ HAYATİ SINIRDA’

Ortak metni okuyan Ertuğrul Kürkçü, Türkiye’de birçok cezaevinde 2 bine yakın insanın süresiz ve dönüşümlü, Fransa Strasboug’da 15 Kürt siyasetçinin süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde olduğunu hatırlattı. Açlık grevlerinin amacının 8 aydır sağlık ve güvenliği hakkında bilgi alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin sona erdirilmesi olduğunu belirten Kürkçü, özellikle Strasbourg’daki açlık grevinin hayati sınırda olduğuna dikkat çekti.

‘KEYFİ ENGELLEMELERE SON VERİLSİN’

Avukatların görüşme hakkının, “Koster bozuldu” ve “İzin vermiyoruz” denilerek keyfi ve tahkir edici biçimde engellenmesinin geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağı uyarısı yapan Kürkçü, “Hükümet yetkilileri 8 ay öncesine kadar Öcalan’la neden görüşmeler yaparak, süren çatışmanın son bulması için çözüm aradıysalar, şimdi binlerce insan da o nedenle açlık grevinde” dedi.

Kürkçü, Adalet Bakanlığı başta olmak üzere Hükümet yetkililerini, “Bir an önce Öcalan üzerinde sürdürülen haksız, keyfi ve ahlak dışı psikolojik harekat uygulamasını durdurmaya” çağırdı. Kürkçü, “Hükümetin bir şey yapması da gerekmez, keyfi uygulama yapmasın yeter” dedi.

‘VEBALİ HÜKÜMETİN OMUZLARINDA’

Kürkçü, “Hükümet, Kürt halkının ve demokrasi-sosyal haklar mücadelesinin kararlılığını boş yere test etmekten vazgeçmeli, hukukun ve ahlakın gereğini yerine getirmekte bir an bile gecikmemelidir” dedi. Strasburg’da süren açlık grevlerinin de bitirilmesi gerektiğini belirten Kürkçü, bıçak sırtında giden bu ölüm-hayat geriliminin ölümlerle sonuçlanmasının bütün vebalinin hükümetin omuzlarında olacağı uyarısını yaptı.

‘KAMUOYU TARAFINDAN ANLAŞILDI’

Daha sonra söz alan Levent Tüzel de, verilen mesajın Türkiye’de ve Avrupa kamuoyunda çok iyi anlaşıldığını belirterek, ölüm sınırına gelen açlık grevlerinin bitirilmesi çağrısı yaptı.

Tüzel, İçişleri Bakanının tutumunu da eleştirerek, ayrımcı söylemlerden vazgeçilmesini ve hükümetin ölümleri durduracak siyasi adımları bir an önce atmasını talep etti.

‘YASALAR İNSANLIK DIŞI’

Sırrı Süreyya Önder de cezaevlerinde arka arkaya ortaya çıkan insanlık dışı uygulamalara vurgu yaptı. Yasaları bırakın mahkum lehine uygulanmasını, objektif olarak uygulanması halinde bile görevliler hakkında soruşturmalar açıldığını kaydeden Önder, “Yasalar zaten insanlık dışı. F tipleri, tüzükler, yönetmelikler de öyle” dedi.

‘HÜNERMİŞ GİBİ ANLATTI’

Bir gazetecinin gensoru görüşmesinde İçişleri Bakanının, görüşmelerini dinlediğini söylediği vekillerin kim olduğunu sorması üzerine Önder, sorunun böyle sorulmasına itiraz etti. Önder, soruyu bu şekilde sormanın telefon dinlemeyi olağan gibi gösterdiğini ifade etti.

Telefon dinlemeyi, “Mühim bir eşeklik, ahmaklık, aptallık yapılmıştır” diye nitelendiren Önder, “Bakanın zekası, ‘Söylediğim söz başka yerlere gider’ diye düşünmeye yetmiyor” dedi. “Sanki marifet yapmış gibi, öküzün göle rahatladığı gibi pat pat söyledi” diyen Önder, üstelik bunun Mecliste söylendiğini ifade etti.

Kürkçü de bu olayın Watergate skandalından bile beter oluğunu belirterek, “Onlar gizliyordu, bu gelip üstelik Mecliste açıklıyor, ‘dinliyoruz’ diye” dedi. Kürkçü daha tuhafının da buna tepki gösterilmesi gerekirken, AKP’li vekillerin bunu sevgiyle selamlamaları olduğunu söyledi. (Ankara/EVRENSEL)