Orman Bakanı: Belli bir grup eylem yapıyor, CHP istismar ediyor

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı'na katılan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve Çevre Şehircilik Bakanı Fatma Güldemet Sarı, Artvin Cerattepe bölgesinde halkın karşı çıkmasına rağmen yapılmak istenen altın madenine dair gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Konunun CHP tarafından istismar edildiğini, kendi iç meselelerini başka hedeflere yönlendirmeye çalıştıklarını iddia eden Eroğlu, yeşili, doğayı, tabiatı en çok koruyan hükümetin AKP hükümetleri olduğunu iddia etti.

"Ormancılık konusunda Birleşmiş Milletler'in ve OECD'nin takdirini kazanmış bir ülkeyiz" diyen Eroğlu, maden alanlarının ise korunma ve kullanma dengesi gözetilerek kullanıldığını öne sürdü.

Eroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"TBMM, maden ruhsatı verilen bir alanda orman kanunun 16. maddesine göre izin verilmesini emrediyor, bizde ne yapıyoruz, Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı ruhsat verdiği zaman hemen ÇED süreci başlıyor. ÇED süreci bunun çevreye etkisi var mı telafi edilecek hususlar var mı bunları en detaylı bir şekilde inceliyoruz ve aşağı yukarı bütün kurumlardan olumlu görüş aldıktan sonra ÇED raporu veriliyor. Daha sonra Orman ve Su İşleri Bakanlığına izne geliyor, biz de orman tahribatı var mı yok mu buna bakıyoruz. Neticede tahribatı da asgari indirmek üzere bir çalışma yapıyoruz."

Eroğlu, bakan olduktan sonra işletmelerden maden izinleriyle rehabilitasyon projesinin hazırlanmasını talep ettiğini ve kesilen ağaç için en az 3 misli kadar ağacın dikilmesi şartını koyduklarını açıkladı.

Cerattepe'deki işletmenin de Maden İşleri Genel Müdürlüğü'nden, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığından izin aldığını aktaran Veysel Eroğlu, şöyle konuştu:

"Orada 17 milyon tonluk bakır madeni var, önemli ülkemiz açısından, tenör de yüksek, yüzde 0,5 ile 5 arasında tenör var. Şimdi bu konu bize geldiği zaman ben de bir çevre mühendisiyim, ormanları korumakla mükellefim. Madde bir, dedik ki 'açık işletme olmaz orası hassas', Artvin'de benim en büyük yatırım yaptığım Artvin'i Orman ve Su İşleri Bakanlığı'nın ili olarak bilir ve ne yatırım yapılması gerekiyorsa yapıyoruz. Bir açık işletme mümkün değil, ne yapacağız o zaman firma pahalı olmasına rağmen burada galeri işletme yani yeraltından tünel açarak sadece ağızdan izin vereceğiz. Tamamen yeraltından alacak. İkincisi, dedik ki 'burada bakırı zenginleştirmek için bir tesis kuramazsınız.' Üç, 'mevcut yol dışında hizmet veremeyiz, mevcut yol izni kullanacaksınız, iyileştireceksiniz hatta galeri ağzından bütün cevheri bir teleferik hattıyla taşıyacaksınız' dedik."

77 bin 439 metrekarelik bir alan için izin verildiğini açıklayan Bakan Eroğlu, kesilen her ağaç için de en az 3 fidan dikilmesi şartı koyduklarını belirtti.

Artvin'e bugüne kadar her alanda önemli yatırımlar yapıldığını, 28 milyon fidanın toprakla buluştuğunu, okul, hastane bahçelerinin ağaçlandırıldığını, 3 bal ormanı kurduklarını anlatan Eroğlu, "İşletmeye galeri işletmesi yapılması şartı koyduk, yol izni vermedik, mevcut yolları kullanacak hatta teleferikle taşıyacak, ayrıca verdiğimiz alan 77 bin 439 metrekare gibi son derece küçük bir alan. Şimdi, bu madenleri işletmeyelim, dışarıdan mı getirtelim" diye konuştu.

‘CHP TENKİT EDEBİLİR AMA BM BİZİ TAKDİR EDİYOR'

Artvinlilerin zarar göreceği, ormanların tahrip edileceği hiçbir projeye ‘evet' demeyeceklerini anlatan Eroğlu, işletmenin dünyaya da örnek olacağını iddia etti.

"Birileri, birilerinin gazına gelmesin" diyen Eroğlu, "CHP bizi takdir etmeyebilir, tenkit edebilir ama Birleşmiş Milletler, bizi takdir ediyor" ifadesini kullandı.

Bakan Eroğlu, işletme faaliyete geçtiğinde de sıkı bir şekilde kontrollerin yapılacağına işaret ederek, Artvinlilerin endişe etmemelerini istedi.

‘BELLİ BİR GRUP EYLEM YAPIYOR'

Eylem yapanların tamamının Artvinli olmadığını, başka yerlerden de gelen insanların yer aldığı belli bir grubun eylem yaptığını öne süren Eroğlu, kendilerinin kanunlara göre hareket ettiklerini kaydetti.

Maden işletmesi devreye girdiğinde istihdamın ve ekonomiye katkı sağlanacağını aktaran Eroğlu, endemik türlerin korunacağını, vatandaşın doğru bilgilendirilmesi konusunda eksikliklerin olabileceğini, ömrü tükenen ağaçların da kesilmesi gerektiğini, hiçbir ağacın ilelebet yaşamadığını ifade etti. (HABER MERKEZİ)