14 Şubat 2016 05:07

Haber Nöbeti'ndeki Fatih Polat'ın haberi: Cizre'den getirilen cenazelerin birçoğunun vücudu parçalanmış

Paylaş

Fatih POLAT
Mardin

Cizre'de operasyonların son bulduğu belirtilmesine rağmen, ilçeye girişlerin önündeki engel bu yazı yazıldığı saatlerde de sürüyordu.

Yüzü aşkın kişinin katledilmiş olduğuna dair bilgilerin yansıdığı Cizre'den cenazeler çevre illere aktarılırken, aileler de çocuklarını teşhis etmek ve cenazelerini almak için ilden ile koşturmak durumunda bırakılıyor. 

Cenazelerin getirildiği kentlerden biri olan Mardin'de oluşturulan kriz masası yetkililerinden cenazelerin durumuyla ilgili bilgi aldık. 13 Şubat Cumartesi günü itibariyle Mardin Kriz Masası'ndan edindiğimiz bilgiye göre, çeşitli kentlere dağıtılmış olan cenazelerin o ana kadarki sayısı 105'ti. Başka bazı kaynaklar ise, bu sayının 120'nin üzerinde olduğunu söylüyordu. Edindiğimiz izlenim şu ana kadar ifade edilen bilgilerin henüz oturmadığı ve bu sayıların artabileceği yönünde. 

'PARÇALANMIŞ, YAKILMIŞ...'

Mardin Kriz Masası'nda görev alan Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) Mardin Şube Eş Başkanı Avukat Seher Acay,  "Mardin'e şu ana kadar 17 kişinin cenazesi getirildi. Bir kişiyi tespit edebildik parmak izinden. Cenazelerden gördüklerimin tespit edilebilmeleri çok zor. Vücutları parçalanmış, yakılmış durumda. Kurşun izleri, metal parçaları, yanıklar var. Yeni gelen 10 kişiyi, henüz görmedim. Önceden getirilen 7 kişinin ikisi kadındı. Kadınların yüzleri görünmüyor. Sırtları yanmıştı. Bir tanesinin kafası yoktu."

'BENİM KIZIM CEYLANA BENZERDİ'

Mardin'de bir cenazenin kimliğini tespit edebildiklerini, Urfa'da da şu ana kadar iki cenazenin ailelerine teslim edildiğini belirten Acay, bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Biz ailelere, teşhis edemeyecekseniz direkt DNA'ya geçelim diyoruz. İlla görmek istiyorlarsa da engel olamıyoruz sonuçta. Ama o sırada yaşadıkları da travmatik bir vaka yani. 

Dün adliye koridorunda ortaya yaşın biraz üstünde bir anne vardı. Belli çok üzgün. Kendi kendine ağıt yakıyordu sessizce. Beni gördü. Ben de duruşmadan çıkacağım, sonra da ailelerin başvurusunu alacağım, iki işi birden yapmaya çalışıyorum. Kürtçe 'Sen ceylana benziyorsun' dedi. 'Benim kızım da ceylana benzerdi' dedi. Ben, 'Anne senin için ne yapabilirim?' dedim. 'Kızımı arıyorum' dedi. Başvurusunu aldık, savcıya havale ettik. Sonra hastaneye gittik. Yolda ikna ettim gibi, teşhis yapmayacak, kan örneği alacak. Ama hastane önünde 'Bir görsem' dedi. Dedim; 'Bak durumlar iyi değil içeride. Ağır bir koku var, kötü durumdalar. Sen de kötü bir etki bırakacak.'  

'Yok' dedi, 'görmek istiyorum.' Ben de 'tamam' dedim, gör. Normalde teşhise girilirken, kapıda bekliyorum ben. 'Hayır' dedi, 'sen de geleceksin.' Yumruk gibi elimi sıktı. 'Tamam' dedim, ben de geleceğim. İçeri girdik. İki kadın cenazesi vardı. Onları açtık, 'buna bak' dedik. 'Yok bu değildir herhalde' dedi. Diğerine baktık. 'Bu hiç değildir' dedi. 'Birincisine tekrar bakalım' dedi. Birincisini tekrar açtık. 'Saçlarını görmek istiyorum' dedi. Orada bir görevli vardı, ondan saçlarını açmak için yardım istedim. O da 'Avukat hanım, ben erkeğim. Dokunmam hoş olmayabilir' dedi. 'Tamam' dedim. Başka kadın da olmadığı için ben açtım. Dedi ki, 'Benim kızımın saçları siyah ve upuzun.' Ben de, 'Bak bu da uzun bele kadar' dedim. 'Yok' dedi, 'sırtını görmek istiyorum. Sırtında bir leke var.' Ben normalde ölüye dokunamam. 'Tamam' dedim. Çevirmeye çalıştım. Arkası yanıktı, teşhis edemedi. Öyle bir hal şu anda."

'KÖMÜR HALİNE GELMİŞ VÜCUTLAR'

Avukat Seher Acay, gördüklerini anlatırken bile zorlanıyordu: "Adli tıp uzmanı değilim. Kömür haline gelmiş vücutlar gördüm. Parçaları kömür haline gelmiş vücutlar."   

Acay, konuşmasının sonunda, "TRT, Cizre'de ölü sayısına dair alt yazıda 60 rakamını geçince neler hissetmiştik. Şimdi 100 küsurlardan bahsediyoruz" diyor ve soruyor: "Bu travmaları nasıl aşacağız?"

ÖNCEKİ HABER

Bir deneysellik hikâyesi: Na-Mükemmel

SONRAKİ HABER

Adana ve Ankara'da ev baskını ve gözaltı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...