13 Şubat 2016 07:24

Gıda-İş Başkanı Seyit Aslan: Ek zam isteyen metal işçilerinin mücadelesini büyütmeliyiz

Paylaş

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (DİSK) 15. Genel Kurulu’nda konuşan Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Renault işçilerinin ek zam talebiyle yaptığı eylemleri hatırlatarak, “Metal işçilerinin mücadelesini büyütmeliyiz” dedi.

DİSK kongresi ikinci gününde delege konuşmalarıyla devam etti. Genel kurulun 2. günü, sinevizyon gösteriminin ardından komisyon seçimlerinin yapılması ve raporların okunmasıyla başladı. 10 Ekim Ankara, Suruç, Diyarbakır ve Sultanahmet Katliamlarında hayatını kaybedenler anıldı.

Genel kurulda söz alan delegelerden Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan, Renault işçilerinin ek zam talebine değindi. İşçilerin günlerdir eylemler yaptığını ifade eden Aslan, “Bizim yapmamız gereken ek zam talebiyle TİS’lerin yenilenmesini istemek” dedi. Geçmiş yıllarda Türk Metal Sendikası’nın krizden dolayı sözleşmeleri revize ettiğini hatırlatan Aslan, “Eğer ücretlerin düşürülmesi durumunda sözleşme revize edilebiliyorsa artırılması konusunda da revize edilebilir. Biz yeter ki mücadeleyi başlatalım” diye konuştu. Birkaç yıldır işçi hareketinin ve sendikal hareketin önemli ölçüde yenilgilerle saldırılarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Aslan, “Ta ki 2015 yılında metal işçilerinin sendikal bürokrasiye karşı isyanlarını öfkelerini ortaya koymalarına kadar. Hepimiz açısından yeni bir dönemin işareti olarak ortaya çıktı. Bugün sermayesiyle, sermaye partileriyle, sendikal bürokrasiyle metal işçileri onurlu bir mücadele ortaya koydular. Bu mücadeleyi büyütülmeli, metal işçilerinin bayrağını daha da yukarıya taşıyacak bir örgütlülükle bu salondan çıkmalıyız” dedi.

GENEL GREV ÇAĞRISI

“Sermaye Hükümetle anlaştığı gibi kıdem tazminatını ortadan kaldırmak üzere çalışmaya başladı” diyen Aslan şöyle devam etti: “Kiralık işçiliği ortaya koydukları yasalarla hem kıdem tazminatını ortadan kaldırmak hem de kuralsız çalışmanın önünü açmak için çalışmaya devam ediyor. Parlamentoya geldiğinde bu yasalar engellenemiyor. Kıdem için de kiralık işçilik için. Genel grev direniş hazırlığı yapmazsak bu yasanın da geçirileceğini görmemiz lazım” dedi.

DİSK’e bağlı 22 sendikanın 15 tanesinin baraj altında olduğunu ifade eden Aslan, “Biz şimdi buna evet mi diyeceğiz? Barajların kaldırılması için fiili meşru mücadeleyi mi seçeceğiz yasalarla mücadeleyi mi seçeceğiz? 3 yıldır grev fonu dayanışma fonu oluşturalım istedik. Barajın altında olan sendikalarımızın imkanları sınırlı. Bu fonlar olmadı bu sendikaların kendi olanaklarıyla örgütlenemeyeceğini bilmemiz lazım” dedi. Aslan, asgari ücrete de değindi. Aslan, “AGİ’nin de dahil olduğu asgari ücret arttı dedikleri koşullarda 1 ay içerisinde elektrikten suya temel tüketim maddelerine gelen zamla asgari ücretin kuş olup gittiğini biliyoruz” dedi.

'İŞYERLERİ DİRENİŞ ALANINA DÖNMELİ'

Kıdem tazminatı hakkının da dahil olmak üzere çok kapsamlı saldırılarla karşı karşıya kalındığına dikkat çeken Aslan, “Sadece karar almamız yetmez. Pazartesiden itibaren işyerlerini direniş yerleri grev yerleri yapmazsak kıdem hakkımızı elimizden alacaklardır. Aday arkadaşlarımız bunun sorumluluğuyla hareket etmeli. Birlikten bütünlükten DİSK’in ilkeli duruşundan yanayız. Mücadele programı olmadığı koşullarda, ilkeli duruş olmadığı koşullarda sadece etiket için, hırs için aday olacaksak kesinlikle olmamamız lazım. DİSK, DİSK’e bağlı sendikalar, şubeler, işyerleri kolektif birlikte çalışamadığı koşullarda DİSK’in birliğinden bütünlüğünden ortak hareket etmesinden bahsedemeyiz” diye konuştu.

'BARIŞI HER YERDE KONUŞMAMIZ GEREKİR'

Aslan, Bölge’de ve Ortadoğu’da yaşananlara ise şu sözlerle değindi: “Bölgede askeriyle, polisiyle, Kürdüyle, çocuğuyla, kadınıyla yüzlerce insan hayatını kaybetti. Biz buna sessiz kalamayız. Bu ülkede Kürt halkının barışçıl eşit koşullarda yaşaması için sorunu doğru ortaya koymak lazım. Bu talepler karşılanmadığı koşullarda bu sorun bu savaş hali her zaman devam edecek. Hepimizin barış ve kardeşlik meselesini her yerde konuşmamız gerekir. Mücadele etmek isteyen her işçi terörist damgası yiyor. Bu sorunun çözülmesi ortak mücadele verilmesi için önemli bir fırsattır.”

‘DİSK İÇERİSİNDE GERÇEK BİR DAYANIŞMA ÖRÜLMELİ’

Kongrede söz alan delegelerden Cam Keramik-İş Genel Başkanı Birol Sarıkaş konuşmasına SeraPool direnişinden söz ederek başladı. Sarıkaş, “Önce Sançim’de, sonra SeraPool’de 250 gün süren bir direniş yaşadık. İşveren toplusözleşmeye yanaşmayarak işçileri işten attı. İşveren, büyük ölçüde kadınların çalıştığı, milliyetçi muhafazakar işçilerden oluşan fabrikada, karşımızda olan başka bir sendikayı seçebileceklerini söyledi. Buna rağmen işçiler DİSK’i seçti. Konfederasyonumuz dayanışma amaçlı ziyarette bulundu, kısmi yardımlar da aldık. Ama istenildiği ölçüde sahiplenilmedi. Bu eylemlilikleri ciddi anlamda sahiplenmezsek, içinde bulunduğumuz sendikalılık oranını büyütmeyi başaramayız” dedi.

DİSK içerisinde gerçek bir dayanışmanın ortaya konulması gerektiğinin altını çizen Sarıkaş, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bizi tercih eden tek bir işçiye bile öyle bir duygu yaşatmalıyız ki DİSK bir çekim halkası oluştursun. Bunu yapmanın yolu var. Bunu yapmak dayanışmayı sadece dayanışma demekten çıkarmak. Sınıf dayanışmasının anlamına uygun hareket etmek gerekiyor. Saldırılara karşı çok bilinen bir söz vardır. ‘Sıra bana geldiğinde karşı çıkacak kimse kalmadı’ denir. Büyük sendikalara sesleniyorum sıra size geldiğinde karşı çıkamayabilirsiniz. Elinizde olan imkanlar işçi sınıfının kazanımıdır. Bunlar sınıfın öz malıdır. Bunu, sınıfın her direnişini sahiplenen noktada olmazsanız üyelikler neye yarar? Bu dayanışmayı gerçekliğe büründürmeye çağırıyorum.”

‘BARAJ ALTI SENDİKA NE DEMEK?’

‘Baraj altı sendikalar’ söylemine karşı çıkan Sarıkaş, “Baraj altı ne demek? Bize yetkiyi işçiler verir. Yetkiyi işçiden aldığımız sürece barajları yıkar geçeriz. Tanımlamalarla sınırlamalarla mı mücadele etmeliyiz? Bölgelerden gelen arkadaşları görüyoruz. Bilecik’te sendikaların adı geçmez, DİSK’in adı geçer. Biz DİSK’i örgütleyelim. Örgütlenme sorunu yaşayan sendikalarımızın sorununu çözecek bir şeydir. DİSK bunu yapabilir. DİSK’i örgütleyeceğimiz örgütlenme büroları yaratabiliriz” dedi.
Sendikal demokrasinin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Sarıkaş, “Atamayla sendikacılık olmaz, işçi yetki işçinindir. Seçerken de kullanmalı görevden alırken de. Bu anlamda da kendimize çeki düzen vermeliyiz. Mücadele edeceğimiz çok önemli alanlar var. Esnek çalışma, ek zam talepleri, tazminat...” dedi. Sarıkaş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Dün ne dedik? Genel grev genel direniş. Grev fonumuz var mı? Bunları oluşturalım. Örgütlenme fonu oluşturalım. DİSK’i büyütecek olan budur. Elimizden gelenle ilgili olanlara bir yön vermemiz lazım. Mücadeleye ilişkin aldığımız kararları üretim yerlerinde oluşturmalı ve oradan başlayarak hayata geçirmeliyiz. Yukarıdan aldığımız kararlar aşağıda yeterince destek görmemektedir. Genel grev genel direniş olarak görüyorsak, bunu buradan başlatmalıyız. Yaşasın iş, ekmek, özgürlük mücadelemiz.”

DAYANIŞMA ARTMALI

Dev Turizm-İş Genel Başkanı Mustafa Safvet Yahyaoğlu  ise, “Herkes kendi evinin önünü süpürmeye çalışıyor. 2.5 milyon turizm işçisi var diyorsak DİSK bu sektöre biraz daha farklı bakmalı. Turizm işçisinin farklılıkları vardır. Turizmde çalışan işçi eliyle servis ettiklerini evinde çocuklarına yediremediğini bilir. Turizmin yapısı ilericidir. Bu güne kadar DİSK’in gösterdiği dayanışma yetmiyor. Ben DİSK’in daha mücadeleci olmasını bekliyorum” diye konuştu.

‘ÖLÜMLERE SESSİZ KALMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL’

Genel-İş Genel Sekreteri Cafer Konca da Bölge’de yaşanan sivil ölümlerini hatırlattı. Konca, “Güneydoğuda olağanüstü bir durum yaşanırken bunlara seyircisiz kalmamız mümkün değildir. Baskıcı ve otoriter devlette basın özgürlüğü yoktur. Güneydoğu ve doğuda hukuk ve kanun ortadan kaldırılmıştır. Sendikal etkinlikte bulunmak suçtur. Çok sayıda sendika yöneticisi hakkında dava açılmıştır. Sendika üyeleri tutuklanmaktadır. Bir üyemiz açılan ateş sonucu katledilmiştir. Yaşam hakkı ortadan kaldırılmıştır. Çatışmaların yaşandığı bölgede işyerleri kapatılmış, işsizlik artmıştır. Sendikal haklar büyük darbe yemiştir” dedi. Demokrasinin sendikal faaliyet için olmazsa olmaz bir ilke olduğuna dikkat çeken Konca “DİSK işçi sınıfını uyarmakla yükümlüdür. İşçi sınıfı örgütleri savaşsız bir dünyayı savunur” diye konuştu.

TAŞERONA KARŞI MÜCADELE

Konuşmasında taşeronlaşmaya da değinen Konca “Hükümet taşeronlaştırmayı kaldırmayı değil daha da esnekleştirmeyi istiyor. Türkiye İş Kanunu ve Türkiye İş Kurumu Kanunu’nda değişiklik yapılması Meclise sunulmuştur. Sermayenin taleplerini gören Hükümet işçileri görmezden gelmektedir. Taşeron sisteminin kalıcılaştırılmasına dair çalışma yürütülmektedir. Taşeronluğun kaldırılması için ciddi bir mücadele yürütüyoruz. Bu mücadelemiz kesintisiz sürdürülecektir” dedi.
İşçi sınıfını ayrıştıran söylemlerin dışında, birleştiren söylemlerin zorunlu olduğunu vurgulayan Konca, “Sınıf sendikacılığı anlayışı işçilere birlikte hareket etmeyi öğretir. Sınıfsal niteliğimizi yükseltmek gereklidir. DİSK sürekli toplumun önündedir. İşçi sınıfını temsil etmek zorunludur” dedi.

PROTESTO TARTIŞMASI

DİSK Genel Kurulunda, dün Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun protesto edilmesi de tartışıldı.

Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Başkanı Talat Çelik, “Bizler taşrada Anadolu’da örgütlenen insanlarız, üyelerimiz içinde her siyasi partiden insan var. Özelde faaliyet yürüten insanlarız. Bugün Tuzla’dan başlayarak Kilimli’ye kadar bütün belediyeleri ele geçirmiş bir bölgede sendikacılık yapan insanlarız. DİSK’i DİSK yapan en temel özellikler var. Bugün DİSK en temel özelliğinden sapmıştır. DİSK yönetimi, DİSK yönetiminden uzak DİSK’i tartışılır hale getirmiştir” dedi. Çelik Çalışma Bakanı Süleyman Soylu’nun önceki gün genel kurulda protesto edilmesini de eleştirdi. Çelik, şunları söyledi: “Ev sahibiysek birini davet ettiysek ev sahipliği yapmasını bileceğiz. Sevgili genel başkan, delegene hakim olamayacaksan listeni ona göre hazırlayacaksın. Fabrikalarda ne anlatacağız? DİSK yönetim kurulu hata yapmıştır.”

Genel-İş Genel Merkez Yöneticisi Çetin Çalışkan ise protesto eleştirilerine şu sözlerle yanıt verdi: “Gelin ortak akıl bulalım yeni bir yol çizelim. Sayın Bakan buraya geldi. Bu ülkede yapılanlar, sömürü, ağlayan çocuklar, kesilen ormanlar ağaçlar, kim yaptı bunları? Burada DİSK’i mi eleştireceğiz? Birbirimizi mi eleştireceğiz? Sayın konuk da buraya gelirken olanları bilmiyor muydu? Elimizde kalanları da almak için yeni hat örüyorlar. Bizim elimizden alınanları, yok edilenleri, ölümleri, hak gasplarını anlatacağız. Burada demokratik hak kullanılmıştır. Sadece iri olmak diri olmak zorundayız diyorum. Genel-İş örgütlülük sayısını artırırken kolay yapmıyor. Hepimizin farklı sorunları var. Genel-İş olarak tüm örgütlere aynı mesafedeyiz.”

DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da tartışmalarla ilgili şunları söyledi: “Çalışma Bakanı, muhatabımız olduğu için kongreye davet edilir. Kıdemin gasbından özel istihdam bürolarına kadar bu süreçte iktidarın bu alandaki birinci kişisinin tepkiye maruz kalması doğaldır”

DİSK’in siyasallaşması eleştirilerini çok konuşur olduk. Her dönem her koşulda üyelerimize karşı DİSK’i her koşulda savunacağız. Kocaeli’de hepimiz örgütlüyüz. Her siyasi partiden arkadaşımızı dönüştürmeyi hedefleyerek mücadele yürüteceğiz. Soma’da AKP birinci parti çıkıyor. Bu soruya nasıl cevap vereceğiz?

Dayanışma eleştirisi doğrudur. DİSK’in karar altına alması gereken noktalardan biridir. DİSK’in bütün sendikalarının bütünlük içerisinde birleştiren, gücünü aklını birleştiren bir sürece ihtiyaç var” dedi.(İstanbul/EVRENSEL)

 

DİSK GENEL KURULUNDAN KÖLELİĞE VE SAVAŞA KARŞI MÜCADELE ÇAĞRISI

ÇALIŞMA BAKANI İŞÇİLERİN TEPKİSİ ÜZERİNE DİSK GENEL KURULUNU TERK ETTİ

 

ÖNCEKİ HABER

Suriye ordusu, Tabka'ya 35 km mesafede

SONRAKİ HABER

Orgeneral Ünal, Suriye sınırındaki askeri birlikleri ziyaret etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...