13 Şubat 2016 04:32

Ablukanın yarattığı tahribat: 3.5 yaşındaki çocuk salondaki halının dışına çıkmaya korkuyor

Paylaş

Sultan ÖZER
Ankara

Bölgede her gün gelen ölümler, yaşanan çatışmalar, tank top sesleri çocukların ruh halinde de ciddi tahribatlara yol açıyor. Diyarbakır’da Umut Işığı Derneğinin bir tespitini gazetemizle paylaşan Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Üyesi Dr. Filiz Ünal İncekara, Diyarbakır Sur’da 3.5 yaşındaki bir erkek çocuğun sadece salondaki halıda oynadığını, halının dışına çıkıp oyuncak bile almadığını anlattı. Bölgede aile sağlığı merkezlerinin kapatılmasına da dikkat çeken İncekara, “Bunları engelleyemezsek, şark çıbanı Diyarbakır’da salgın hale gelir, halıda oynayan çocuklar artar ve bunları izleyen bir hekim gözü orada olmaz” dedi.

İncekara ile başta Diyarbakır, Şırnak olmak üzere abluka altındaki tüm bölgelerdeki sağlık hizmetlerini ve çocukların yaşadığı travmaları konuştuk. TTB Merkez Konseyinin çatışmaların başladığı andan itibaren, hastanelerin, sağlık emekçilerinin durumu, hastanelerin karargah haline gelmesi, bazı aile sağlık merkezlerinin kapatılması karşısında saha taraması yaptığını dile getiren İncekara, kaybettikleri sağlık emekçilerine de dikkat çekti.

‘SAĞLIK HİZMETİ GİTMİYOR’

Filiz Ünal İncekara’nın, ortamın vahametini ortaya koyan anlatımlarının satırbaşları şöyle; “Bir sağlık emekçisi ölüyorsa, bir hastane bombalanıyorsa, bir hastaneye, doktor odasına roket düşüyorsa artık orada ciddiyetle hükümetlerin tedbir alması gerekir. Bunlar olmadığı zaman, yani hastanelerin ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmadığı zaman bilin ki, birilerine sağlık hizmeti gitmiyor ve biz kaybediyoruz. Okulların açılacağına yakın bir grup arkadaşımız, ‘Biz orada bir sosyal çalışma yapmak istiyoruz’ dediler. Çocuklar üzerine. Ve bu çocukların Sur içinden alınıp, dışarıda herhangi bir okula götürülmesi doğrultusunda... ‘Çatışmalar o kadar yoğun ki. Sağlık ocakları, hastaneler yıkıldı ve yaşam koşulları kötü ve bu ortamda bu çocukları çatışma ortamından acaba okul nedeniyle çıkartabilir miyiz?’ Umut Işığı Derneği tarafından böyle bir gönüllü grup oluşturuldu.

Bu gönüllü grup polisin izin verdiği yere kadar gidiyor, aileler de çocuklarını oraya kadar getiriyor ve burada çocuk değişimi yapılıyor. Çocuklar oradan okula, kreşe götürülmeye, o çatışma ortamından çıkartılmaya çalışılıyor. Başlangıçta hekim gözüyle çok sıcak, samimi, hoş bir çalışma gibi gelmişti.”  

HALININ DIŞINDA OYUN OYNAMAYAN ÇOCUK

Ancak yapılan çalışmanın yaşananların ne kadar vahim olduğunu da gözler önüne serdiğini söyleyen İncekara, “Sur’da evlere gidiyorlar aileleri çocuklarını okula göndermeleri için ikna etmeye; ‘Çocuklarınızı bize verin okula götürelim’ diye. Burada 3.5 yaşındaki bir erkek çocuğunun salonun ortasındaki halının dışına çıkmadığını, halının dışında bir yerden gidip oyuncak almadığını, oynamadığını gözlemliyorlar. Yani çocuk kendini o halının içinde güvende hissediyor. Top, tank sesleri ve çatışma sesi, can güvenliğinin olmamasının o çocukta yarattığı endişe oyununa yansıyor. O çocuk halının dışında oyun oynamıyor. O çocukların ruh halini bu tek örnek bize o kadar iyi açıklıyor ki. Aslında bu savaşın ya da çatışmanın daha sonraki dönemlerde,  uzun yıllar silinemeyeceğini, bunun için çok çalışma yapılması gerektiğini...”

Suriyeli mültecilere de değinen İncekara, “Bir kısmı Almanya’ya ulaşabilmişti,  Almanya’da yaşıyorlar. Orada psikolog arkadaşların yaptığı çalışmalar var. Resim atölyesinde bir Türk hekim arkadaşımızın aktardığı bir olay da vahim; Çatışma ortamından ayrılmış 8-14 yaş arası çocukların bir buçuk yıl sonra Almanya’da bir resim atölyesinde hala tank, top uçaksavar çizdiklerini söylüyor.
Suriyeli mülteci çocukların yaşadığı travmanın halıda oynayan çocuk gibi şiddete maruz kalanların 1.5-2 yılla rehabilite edilemeyeceğini ortaya koyduğunu kaydeden İncekara şöyle devam etti: “Bunun üzerinde çok iyi düşünmemiz ve asıl ciddi bir halk sağlığı sorunu olan savaşı durdurmamız gerekiyor. Bu savaşı durduramadığımız sürece şu andaki kaybettiğimiz gençler kayıp, ama geleceğimizi de kaybediyoruz. Bu, halıda oynayan çocuk bize ibret olmalı. Her birimize o bölgede bir şeyler yapma isteği uyandırmalı. Ama en önemlisi çatışmaların durması. Sağlık hizmeti alamadıkları gibi psikolojik olarak orada yıktığımız evler, çocuklar var. Buna karşı bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bir nesli kaybediyoruz. Şu andaki çocukları kaybediyoruz.

Bölgedeki koruyucu sağlık hizmetlerine ilişkin çalışmalar yürütürken, bu acı tabloyla yüz yüze geldiklerini söyleyen İncekara, “Biz aşıları ile uğraşıyorduk; ‘Aile sağlığı merkezleri kapatıldığında çocukların aşıları yapılamıyor, bakımları yapılamıyor, evde doğum yapan kadınlar var’ diyorduk. Ama şimdi görüyoruz ki halıda oynayan çocuklar var. Kendini güvende hissetmediği için halıda oynayan 3.5 yaşındaki bir çocuk bu ülke için çok ciddi sorun olmalı. Eminim ki o bölgede yaşayan bütün çocuklarda aynı psikolojik problemler var ve uzun yıllar bu faturayı ödeyeceğiz.”

ÖNCEKİ HABER

Adana’da kaçan genci vuran polise beraat

SONRAKİ HABER

Kadınlardan barış için 10 bin imza

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...