07 Şubat 2016 04:27

Ama siz böyle çok çirkinsiniz!

Paylaş

Çağrı SARI

“Gündüz kuşağı programları” olarak adlandırılan ve çoğunlukla kadınlara yönelik hazırlanan televizyon programları son yıllarda gittikçe artıyor. Sağlık, eğitim, cinsel yaşam, evlilik, moda, yemek, kişisel bakım vb. gibi çok çeşitli alanlara ilişkin “bilgilerin” sunulduğu programlar, farklı formatlarda izleyiciye “yaşam pınarı” niyetine sunuluyor.

Yeni stil yarışmalarından, zayıflama yöntemlerine kadar her kanalda aynı programın farklı versiyonlarını seyretmek mümkün. Bunlara bir yenisi daha eklendi. Ana haber bültenlerini yayından kaldırıp tüm yayın akışını eğlence programları üzerine kuran ve bunu “mutlu kanal” adıyla cilalayan Acun Ilıcalı pastadan büyük dilimi almak için atağa geçti. Büyük hisse sahibinin girişimiyle TV8’de ‘Böyle çok daha güzelsin’ adlı bir yarışma programı başladı. Yapım kadını başka bir görüntüye sokmak için elinden geleni yapıyor. 
Moda programlarına, stil yarışmalarına çok tanık olduk; yeri geldi onları da eleştirdik ama bu program izleyeni enkaza dönüştürebilir dikkat! 

REZİL ETME TATMİN ET

“Değişime hazırım ve eşime güveniyorum” sloganını temel alan program, erkeklere kadınlar üzerinde istediklerini yapma hakkı tanıyor. Estetik müdahaleler, saç biçimleri, yeni kıyafetler, evdeki gardırobun boşaltılması verebileceğimiz örnekler arasında. Yapımcısı Türkiye’deki yarışmalarda hakaret ve alayın reyting getirdiğini biliyor olacak ki, erkekler eşlerine istediği hakarette bulunabiliyor. Gittikleri estetik merkezinde kadınların sağını solunu çizen erkekler, ‘gözaltındaki torbalardan memnun değilim’, ‘efendim ben karımın bilmem neresini hiç sevmiyorum, şurayı da aldıralım’ gibi her türlü müdahalede bulunup eşini deneme tahtası olarak kullanıyor. 

Programın kadını istismar ettiğini, geleneksel cinsiyet rollerini pekiştirdiğini, erkeğe biçilen kaftanı da yeniden ürettiğini söyleyebiliriz. Daha açık yazmak gerekirse; kadın bedeni kadının değil erkeğin! Erkek ona istediği biçimi verebilme hakkına sahip. Kadın her yerde, her an güzel, bakımlı, seksi olmalı; yanındaki adamı rezil etmemeli, aksine tatmin etmeli. 

Hafta içi her gün sabah saatlerinde yayınlanan programın izleyici kitlesi de iyiden iyiye düşünülmüş; ince taktiklerle hem kadınları hem de erkekleri ekran başına çekecek hileler döşenmiş yola. Zaten kadın dediğin erkek için süslenmeli! Reyting canavarına zar zor dayanan programlar genellikle kadın izleyiciye sesleniyor olsa da erkeğin uzaktan bakmasına, daha ziyade ve tamamen “duygusal” nedenlerle, dayanamıyor.

Ayrıca verilen mesaj çok açık; program izleyici kadına “nasıl olması gerektiğini” tarif etmekle kalmıyor erkeğe de “hayatınızdaki kadın böyle olmalı”, “kadın üzerinde bir erk olarak erkeğin temsil gücü var” kudretini de veriyor. Kadın bedenini erkeğin sahiplenmesi konusunda aracı olan yapımcı firma bundan rahatsızlık duymuyor üstelik!

AL DAVUTOĞLU’YU VUR TV8’E!

Tabii ki TV8 bunu yaparken, siyasi iradeden bağımsız davranmıyor. İktidar mensuplarının kanala ‘şunu şöyle yapın’ diye verdiği bir talimattan bahsetmiyoruz elbette. Yapımcıların böyle bir yarışma programı düzenlemeye karar vermesi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kadına yüklediği ‘beş çocuk doğurma misyonu’, doğum yapan kadınlara evde çalışmanın ‘teşvik edilmesi’ ya da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun doğum yapma ile ‘vatani görev’ tanımlaması ayrı mevzular olarak düşünülemez. 

DAHA ÖNCE YAPTIK YİNE YAPARIZ

İktidar kadına erkeğin bir eşyası olduğu anlamını yükleyip ona kendi biçtiği rolleri dayattıkça, bu tarz programlar kadının rolünü yeniden üretmek için nedenler buluyor kendine. Para kazanma hırsı, önüne çıkan herkesi enkaza dönüştürürken üst yapı kurumlarının kendini bu sürecin dışında tutmasını beklemek saflık. Siyasi erk gücünü televizyon programlarıyla daim kılmaya çabalarken, Televizyon pro gramlarının da suça ortak olduğunu söylemek haksızlık sayılmaz.

Daha evvel buram buram cinsiyet kokan birçok reklam, toplanan imzalar, gösterilen tepkiler sonucunda yayından kaldırılmıştı. Casper’ın akıllı telefon reklamı kadınların teknolojiyi anlamakta zorluk çektiğini ima ediyor, reklamda erkek bedeni üzerinden verilen örneklerle kadın ilgi alanının sınırları belirtiliyordu. Change.org.’da başlatılan kampanya sonucu reklam geri çekildi. Yine, Doğadan markası, toplumsal cinsiyet rollerindeki klişeleri sıralayarak, kadınların ne istediğini anlatmaya çalıştı. Reklam filminde bir erkek, kadınların ne istediğini hızlıca şöyle sıralamıştı: “Kadınlar ne ister? Kaçmayan bir çorap, filmlerdeki gibi bir aşk ister. Daima 34 beden olsun ister, kilo yapmayan pasta ister…  Ayakkabı da ister, çanta da ister, çok ister; mükemmel erkek ister, şiir okusun ister, bir de çanta alırsa kalpten sever. Söylediklerinin yapılmasını ister ama söylemeden yapılsın ister. Çikolata ister, çiçek ister, sonra yine ayakkabı ister! Yeşil çay ister, keşke içebilsem der, yumuşak içimli de olsun ister…” Reklam üzerine kadınlar bir imza kampanyası başlattı ve reklamın kaldırılmasını talep etti. Bu kampanya da sonuç verdi.

Change.org’da şimdi de “Böyle çok daha güzelsin’ adlı programın kaldırılması için bir kampanya başladı. Yaşam şeklimize müdahale eden, bedenimiz üzerinde söz söyleme hakkına sahip olduklarını sananlara ‘dur’ demek hiç iyi gelmez mi? Daha önce başardık şimdi neden olmasın? Bu yayınların bir daha yapılmaması için sadece izlememek yetmez. 

ÖNCEKİ HABER

Bir adaya bu kadar emperyalizm fazla!

SONRAKİ HABER

Oyun veya yarışma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...