Orman Bakanlığı Sarıkeçililerin çağrısına cevap verdi

Ayşe TAŞKIRAN

Konar-göçer yaşamlarını tüm engellere rağmen sürdürmeye kararlı olan Sarıkeçililer’in göç yollarındaki sorunlarına çözüm bulunması için olumlu adımlar atıldı. Geçtiğimiz günlerde Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkilileriyle Ankara ve Konya’da yapılan bir dizi toplantının ardından bir açıklama yapan Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Savran, kendilerine aylar önce verilmiş sözlerin tutulması konusunda umutlu olduklarını söyledi. 

KONAR-GÖÇER KÜLTÜRÜN SORUNLARI

Kış aylarını Mersin sahillerinde, yaz aylarını Konya ve Karaman'ın yaylalarında geçiren Sarıkeçililer, bu göçer kültürü sürdürebilmeleri için devletin kendilerine sahip çıkmasını bekliyorlar. Yüzyıllardır yürüyerek göçtükleri yollar bugün tarım arazileri, asfalt yollar ve hidroelektrik barajlar gibi nedenlerle kendilerine kapatılıyor. Her aile her geçtiği bölgeden geçiş belgesi, otlatma izni almak zorunda. Keçilerini gereksiz ve bilinçsiz aşılama ve küpeleme zorunluluğundan kaybediyorlar. Çocukların göç zamanlarında yarım kalan eğitimleri, sağlık sorunları... Sarıkeçililerin sorunları saymakla bitmiyor. 

Bu kültürün devam edebilmesi için, otlatma planlarının yeniden gözden geçirilip göç yollarının genişletilmesi, su kullanım haklarının düzenlenmesi ve yollarda karşılaştıkları birçok sorunun çözülmesi doğrultusunda çeşitli kişi ve kuruluşların desteğiyle uzun zamandır çaba sarfediyor Sarıkeçililer.  

‘BAHAR GÖÇÜNDEN UMUTLUYUZ’

Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkilileri ile yaptıkları toplantıların olumlu geçtiğini belirten Pervin Savran, göç yollarındaki sorunlarının çözüleceğine dair bir süre önce kendilerine Bakan Veysel Eroğlu tarafından verilen sözlerin hayata geçirilmeye başlandığını söyledi. Konya-Mersin arasındaki tüm göç güzergahlarının, konaklama yerlerinin, su kaynaklarının, sarnıçların, otlatma alanlarının ve yurt yerlerinin tespiti ve yeniden düzenlenmesi ile ilgili çalışmalar 1.5 ay önce başlatıldı.  Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve Genel Müdürlüğü yetkililerinin altı ay içinde bir rapor hazırlayacaklarını  belirten Savran, “Bu çalışmaların bugüne kadar sonuçlandırılıp insanlarımızın rahat nefes alması sağlanmalıydı. Çok geç kalındı ama hala umudumuz var,” diyerek Sarıkeçililer’in sorunlarını yıllardır göç sonu bildirgelerinde duyurduklarını, ama bu kez sorunların yerinde gözlenmesinin çözüme daha çok katkısı olacağını sözlerine ekledi.

Savran, “Bu çalışmalar önümüzdeki bahar göçünün daha güzel ve sorunsuz olacağına dair bize umut verdi. Yetkililer bahar göçümüzde sorunları yerinde görmeye de söz verdiler” dedi. 

‘SU DOĞAYA AİTTİR’

İklim değişimi ve sınırsız doğa katliamları malesef gündemden düşmeyen konular. 

Gelişmişlik adına doğayı tahrip edenlerin, giderek küçülen bir çember içinde sıkışmış olmalarına rağmen doğayı koruyan yaşam tarzlarından taviz vermeyen Sarıkeçililer’den öğrenecekleri çok şey var. Doğayı bir karşılık beklemeden koruyan ve tüm canlıların yaşam haklarına saygı göstererek yaşayan Sarıkeçililer, kendi varlıklarının doğanın varlığına sıkı sıkıya bağlı olduğunun bilincindeler. Sarıkeçililer doğadaki suyun ve diğer tüm doğal kaynakların doğaya ait olduğuna, insanlar dışında tüm canlıların da onları kullanım hakkı olduğuna inanıyor.  

GÖÇERLİK ANAYASAL BİR HAK OLMALI

“Doğa sorunları ancak doğada yaşayarak çözümlenebilir. Bizim yaşam tarzımız çevre sorunlarının çözümünde dünyaya ışık tutacaktır. Herkesin gelip yaşantımızı yerinde görmeleri bunu anlamalarına yeterlidir,” diyen Savran, Sarıkeçililerin göçerlik haklarının Anayasada da yer almasını ve böyece yaşam biçimlerinin anayasa ile güvence altına alınmasını talep ettiklerini de sözlerine ekledi. 

“Bu işler ancak yürekle, emekle ve gayretle olur” diyen Pervin Savran’ın şu sözleri Sarıkeçililerin doğal kaynakları nasıl sakınarak kullandıklarını çok güzel özetliyor: “Biz odunda ekmeği pişiririz, közünde çay yaparız, külünde de bulaşık yıkarız.”

Sarıkeçililer’e verilen tüm sözlerin en kısa sürede tutulması umuduyla...