Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD) avukatlarının, Cizre'de "vahşet bodrumu"nda mahsur kalan yaralılar için 23 Ocak günü başvuruda bulunduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türk Hükümeti'nden Anayasa Mahkemesi'ne yapılan 'geçici tedbir' başvurularında izlenen usule dair bilgi ve başvurucuların sağlık durumlarına ilişkin savunma istemişti. 

Türkiye'nin hazırladığı savunmanın geçtiğimiz günlerde AİHM'e ulaştığı öğrenildi. Gönderilen savunmada, mahkemenin talep ettiği bilgilerden önce rahatsızlığa yol açan birkaç husus üzerinde duruldu.

'SİLAHLI ÇATIŞMA' İFADESİ TÜRKİYE'Yİ RAHATSIZ ETTİ

Türkiye'nin hukuk ve demokrasinin üstünlüğünü kabul ettiğine değinilen savunmada, PKK'ye karşı yürütülen savaşın "terörlü mücadele" kapsamında görülmesi gerektiği kaydedildi. Bu vurgu doğrultusunda AİHM tarafından gönderilen savunma talebi yazısında yaşananlar için "silahlı çatışma" ifadesinin kullanılmış olmasına dönük duyulan rahatsızlığa yer verildi.

Rahatsızlığa yol açan sözkonusu ifade için; "Hükümet, mahkeme tarafından 26 Ocak 2016 tarihinde gönderilen yazının ikinci sayfasında '…silahlı çatışma' tabirinin kullanıldığını görmüştür. Bu terimin kullanılmasının 'maddi bir yazı hatası' olduğunu düşünmektedir" denildi.

'YARALILARA MÜDAHALE BULUNMADIK'

Gönderilen savunmada, 10 gündür mahsur kaldıkları bodrum katında yardım bekleyen kuşatma altındaki yaralılara dair ise "Bu alandaki sokaklarda patlayıcılarla tuzaklanmış hendekler ve barikatlar bulunmaktadır" iddialarında bulunuldu. Yine saldırıların devam etmesine rağmen ise yaralılara herhangi bir silahlı müdahalede bulunulmadığı ileri sürüldü. 

Savunmanın birçok bölümünde, yaralıların sağlık görevlilerince bulundukları yerden alınamamalarının gerekçesi olarak da yine "güvenlik" gösterildi ve sağlık personellerinin birçok kez kendi istekleriyle gitmediği ileri sürüldü.

'BİNANIN ADRESİ VERİLMEDİ' İDDİASI

Savunmada ayrıca aylardır Cizre'de bulunan HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın yaralıların bulunduğu binanın adresini bilmediği de ileri sürüldü ve şu iddialara yer verildi: "27 Ocak 2016 günü saat 23.45 civarında Cizre belediyesi ambulans şoförü A.G. ile cep telefonu aracılığıyla tekrar iletişime geçilmiş ve yaralı olduğu bildirilen kişilerin adresini biliyorsa bu kişilerin bir ambulansla alınabileceği belirtilmiştir. A.G., milletvekili Faysal Sarıyıldız ile görüştüğünü ve vekilin de söz konusu kişilerin tam adresini bilmediğini, bahsi geçen kişilerin Ömer Hayyam Sokağı'nda dört katlı bir binada olduğunu, sokağın girişi hendekler nedeniyle kapalı olduğu için sokağa giremediğini söylemiştir. Kaymakamlık yetkilileri, her türlü yardımın güvenlik güçleriyle birlikte ulaştırılacağını Faysal Sarıyıldız'a iletmesi için talimat vermiştir."

YARALILARA ULAŞILAMAMASININ SEBEBİ SARIYILDIZ'MIŞ!

Başvurucuların kamu makamları ile doğrudan görüşme yapmadıkları iddiasında bulunulan savunmada, "Başvurucuların mevkisi Faysal Sarıyıldız tarafından tam olarak ve doğru olarak gösterilmediği için başvuruculara ulaşılamamıştır" denildi.

Yaralılara ulaşılamamasına dair bir diğer gerekçe olarak ise ambulans ve sağlık personellerine yapıldığı iddia edilen saldırılar oldu.

HÜKÜMETİN ÖZEN VE DİKKATİ!

Hükümetin başvurucuların "yaşam hakkını korumak için gerekli özeni ve dikkati gösterdiği, gerekli tedbirleri aldığı" da iddia edildi savunmada, bireylerin yaşam hakkını korumak amacıyla 'acil tedbir' karanın alınacağı durumlarda Anayasa Mahkemesi'nin etkili bir iç hukuk yolu olduğunu ileri sürüldü. 

Hükümet gönderilen savunmada, mahkemeden askıya alınan 'acil tedbir' kararını kaldırması talebinde de bulundu.

Hükümetin yaşam hakkını koruduğunu iddia ettiği bodrum katında 7 kişi yaşamını yitirdi ve 15 yaralının durumu gittikçe ağırlaşıyor. (DİHA)