Medyada en çok köşe yazarları nefret söyleminde bulunuyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Konrad Adenauer Stiftung (KAS) “Nefret Söylemi ve Nefret Suçları” konulu panel düzenledi. Önceki gün Taksim Nippon Hotel’de gerçekleşen panele, Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu, Bilgi Üniversitesi Yard. Doç. Dr. Asuma
Moderatörlüğünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in yaptığı panelde, açılış konuşmasını TGC Başkanı Orhan Erinç gerçekleştirdi. Erinç, gazetecilerin meslek ilkelerinin hak ve sorumluluk bildirgesinde yer aldığını hatırlatarak “ Bildirge dışında da gazeteciler şiddeti övmemeli her türlü ayrımcılığa karşı durmalıdır” dedi.
‘NEFRET SÖYLEMİ NEFRET SUÇUNU DOĞURUR’
Erinç’in ardından “Nefret söylemi, nefret suçları ve medya” başlığı altında konuşan Prof. Dr. Yasemin Giritli İnceoğlu “nefret söylemi” kavramının tanımını yaparak şunları söyledi: “Nefret söylemi, yabancı düşmanlığıdır. İnsanların dini, dili, ırkı, cinsel kimliği, cinsel yönelimi, sağlık durumu gibi sebeplerden ötekileştirilmesidir” Nefret söyleminin temelinde önyargı olduğunu vurgulayan Giritli İnceoğlu “Pis Çingene, korkak Yahudi, Ermeni dölü gibi nefret söylemleri medyada geçmişte daha fazla yer alıyordu fakat şimdilerde bu daha üstü örtülü bir şekilde yapılıyor” diye konuştu.
“Medyada nefret söylemini, yüzde 60 oranla köşe yazarlarının yaptığını vurgulayan Giritli İnceoğlu “2004-2007 yılları arasında Hrant Dink cinayetine giden süreçte, Agos Gazetesi’nde Sabiha Gökçen’in Ermeni olduğu haberi yayınlandı. Ve ertesi gün başta Hürriyet Gazetesi olmak üzere, birçok gazete manşetleri “Ermeni kaşıyor” “Ermeni hırlıyor” şeklinde manşetler yer aldı”dedi. Van depremi sürecinde de, sosyal medyada nefret söylemlerinin artışta olduğuna dikkat çeken Giritli İnceoğlu, medyanın nefret söylemlerini çoğaltmasının nefret suçlarını ortaya çıkaracağını ifade etti.
‘DEVLET NEFRET SÖYLEMİNDE BULUNMASIN’
“Düşünce İfade Özgürlüğü ve Nefret Söyleminin Hukuksal Yönü” konulu panelde konuşan Yard. Doç. Asuman Aytekin İnceoğlu da, nefret suçu ve nefret söyleminin çok karıştırıldığını fakat bunların birbirinden farklı kavramlar olduğunu söyledi. Nefret söyleminin de suç olduğunu fakat nefret suçu olmadığını vurgulayan Aytekin İnceoğlu, “Bir suç önyargı ile işlenmişse nefret suçu oluyor. Birini lezbiyen olduğu için öldürdüğünüzde bu nefret suçudur. Fakat nefret önyargısını ortadan kaldırsanız dahi birini öldürdüğünüz için ortada hâlâ suç vardır, ancak nefret söyleminde bu yoktur” dedi. Nefret söylemlerinin ve suçlarının yasalarla engellenmesi gerektiğini belirten Aytekin İnceoğlu, “Devlet yasalar koyarak insanların nefret söyleminde bulunmasını engellemeli ve devlet bizzat kendisi nefret söyleminde bulunmamalı” dedi.
DİNK, SANTORO, ZİRVE KATLİAMLARI NEFRET SUÇLARI
Radikal Gazetesi muhabiri İsmail Saymaz da “Gazetecilikte Nefret Söylemi” konulu panelde, Hrant Dink, Rahip Santoro, Malatya’daki Zirve Yayınevi katliamlarının, nefret söylemiyle başlayan bir nefret suçu olduğunu belirtti. Saymaz, özellikle Zirve Yayınevi katliamı öncesinde Malatya’da yayın yapan Bakış gazetesinin haberiyle adım adım cinayete doğru gittiğini hatırlattı. Saymaz’ın konuşmasının ardından panel soru cevap bölümü ile sona erdi.
(İstanbul/EVRENSEL)