31 Ocak 2016 01:08

Karnımız artık vaatlere tok

Paylaş

Renault işçisi

2015 mayıs ayında Renault işçilerinin öncülüğünde başlayan metal fırtına, 2016’da da yine sadece Renault öncülüğünde ve tek fabrika olarak devam etmekte. Hükümetin yılbaşında yapmış olduğu asgari ücret zammı ile yeni işe giren işçi arkadaşlar, 6-7 yıllık tecrübeli işçi arkadaşlarımız ile aynı paraları almaya başladılar. Ücret artışı tabii ki sevindirici bir haber olması ile birlikte, 6-7 yıllık kıdeme sahip olan arkadaşlarımız tüm fabrikalarda mağdur duruma düştüler. Türk Metal’in, yapmış olduğu son 3-4 sözleşme bu zam ile çöp oldu ve bundan rahatsızlık duymak yerine hâlâ pişkinlik edip işçi arkadaşlarımıza 2017 sözleşmesinde her şeyin düzeleceğini vadediyor. Tabii ki biz bu lafları çok dinlediğimiz için artık karnımız tok.
Zaten Renault işçisi olarak Türk Metal kamburunu sırtımızdan atarak bunun sadece lafta olmadığını gösterdik.
2016 yılının ilk ayında tekrar alevlenen metal fırtınanın ateşi hızla büyüyor. İşveren kış ayında üretimin durmayacağını bildiği için tabanın sesine her zaman olduğu gibi kulak vermedi ama yine hesap hatası yaptılar ve işçinin üretim gücünü unuttular. Ve işçiler yönetimin hiç beklemediği mesaiye kalmama hamlesini oynadı. Görülen o ki yönetim böyle bir hamleyi kesinlikle beklemiyordu. Zaten böyle krizleri yönetemediği 2015 mayısındaki eylemimizde ortaya çıkan yönetim, mesaiye kalmama eylemleri karşısında eli kolu bağlı kaldı ve ne yapacağını şaşırdı.
İşçi arkadaşlarımız da kış günü eylem nasıl yapılacağına dair gücünü bir kez daha gösterdi. İlk günlerde hiçbir şey olmamış gibi davranan yönetim yüzünden, arkadaşlarımızın arasında acaba bu eylem sonuçsuz mu kalır düşüncesi yaratsa da ilerleyen süreçte, fabrika yönetiminden gelen yazı, idarecilerin ne kadar çaresiz kaldıklarını kendi ağızlarından perçinlemelerine sebep oldu.
Kısaca yazıda mesailere gelinmediği için müşterilerin olumsuz etkilendiği, bu yüzden toplu mesaileri zorunlu olarak yapacaklarını belirttiler ve Anayasa’dan kendilerinin bile içeriğini bilmediği ve hatta şu an da fabrika içerisindeki durumu alakadar etmeyen bir kanun maddesi ortaya attılar. Arkadaşlar bilmeli ki beyan etmiş oldukları kanun maddesi bizi alakadar etmiyor. Bu yönetimin yanlış hesap yapmasından ve imalatı tamamen mesailer üzerine kurmasından kaynaklı. Dolayısıyla biz beyan etmiş oldukları kanun maddesine girmiyoruz.
Arkadaşlar sabırlı olmalı ve yaptığımız mesaiye katılmama eylemini kararlılık ile sürdürmeliyiz. 5 Mayıs’ta başlayan olaylarda acemiydik ama şu an tecrübe kazandık ve birçok arkadaşımız artık bilinçli bir şekilde ilerliyor. Artık korkularımızdan kurtulma zamanı. Bir olduğumuz zaman kazanırız ve kazanmaya devam ediyoruz. Yönetime tekrar gelecek olursak, bize fabrika prestijinden bahsediyor. Sen bizim prestijimizi kurtardın mı ki şimdi bu işçi senin prestijini düşünsün? MESS denen illetten kendini kurtar, işçin seninle beraber olmaya devam etsin.
Madem prestiji kurtarma derdindesin sana tek lafımız: Ver kurtul.