Barış için ses vermezsek ekmek için birleşemeyiz

Fatma KESKİNTİMUR
Antep
    
Antep’in Düztepe Mahallesi’nde halk, savaşı durdurmak için neler yapabileceğini tartışmaya devam ediyor. Barışın olmadığı yerde bütün taleplerin görünmez olduğuna dikkat çeken Düztepeliler, “Bugün barış için ses çıkarmazsak, yarın ekmeğimiz için de yan yana gelip sesimizi çıkaramayız” diyor. 

'SESSİZCE SEYREDEMEYİZ'

Düztepe Barış İnisiyatifi, mahalle toplantıları kapsamında önceki akşam Düztepe’de kahve toplantısı düzenledi. Savaşın ve etkilerinin anlatıldığı toplantının açış konuşmasını yapan Şıho Göçmen, 7 Haziran’dan bugüne yüzlerce sivilin katledildiğini, onlarca asker ve polisin yaşamını yitirdiğini belirterek, “İnsanların evleri boşaltıldı, evleri başlarına yıkıldı. Cenazeler yerden kaldırılamıyor, yaralı insanlara ambulans gönderilmiyor. Orada olanları sessiz sedasız seyredemeyiz. Bu bizi çok rahatsız etti ve bundan dolayı parti gözetmeden, herhangi bir kimlik gözetmeden ortak bir çalışma yürütelim diye bir araya geldik”  dedi.

'CİZRE VE SUR’UN SURİYEDEN FARKI YOK'

Daha sonra söz alan Mehmet Türkmen ise “Bu orada kalacak bir savaş değil. Eğer önüne geçemezsek, ülke yeniden bir barış ortamına dönmezse, bu savaş bütün ülkeyi kasıp kavuracak bir hale gelebilir” diyerek barış mücadelesinin önemine dikkat çekti. Suriye’de beş yıldır süren savaşı örnek gösteren Türkmen, “Cizre’ye, Sur’a baktığımızda görüyoruz ki, Suriye’deki savaşın yaşandığı kentlerden çok farkı yok. Binalar, evler bombalanıyor tankla, topla. Bunların olduğu bir yerde, hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız” dedi.

'SAVAŞIN NİYE BAŞLADIĞINI HEPİMİZ BİLİYORUZ'

“Bu savaşın nasıl ve niye başladığını hepimiz biliyoruz” diyerek 7 Haziran öncesi ve sonrasında yaşananları hatırlatan Türkmen, “Kurşunların sıkılmadığı bir ortamda HDP’nin, diğer demokratik güçlerin de desteğiyle elde ettiği başarıya dikkat çekti. Türkmen, “Ama bu, AKP’ye yaramadı. Yani az çok barışın olduğu ortamda AKP kaybettiğini gördü. Çünkü AKP iktidarını hep baskıyla, yasaklarla, halkın büyük bir kesimini tehditle, yedekleyerek, susturarak, muhalif kesimleri baskı altına alarak kurdu. Az çok barış, demokrasi ortamının oluştuğu bir noktada AKP kaybetti. Ne olduysa ondan sonra oldu” dedi. 

“7 Haziran’dan sonra hiçbir yerde çatışma, eylem yokken, bir sabah kalktık ki uçaklar Kandil’i bombalıyor. Sivillerin yaşadığı köyler bile bombalandı. Bir sabah kalktık ki, Ağrı Diyadin’e, hiçbir çatışma yokken, askerler bilerek ölüme gönderildi. Savaş çıksın diye ellerinden geleni yaptılar” diyen Türkmen, “Bu yetmedi, seçimler boyunca HDP’nin 150-200 tane bürosuna saldırı oldu, ateşe verildi. Ülkenin batısında, Antep plakası olanlar da dahil, Kürt illerine ait plakalı araçlar taşlandı, yakıldı. Bu da yetmedi, Diyarbakır mitinginde bomba patlattılar. Suruç’ta bomba patlattılar, 33 gencimizi öldürdüler. Ankara’da bomba patlattılar 102 insanımızı öldürdüler. Ve bu patlamaların, katliamların hepsinin de arkasından IŞİD militanları çıktı. Ve hepsinin de MİT’in, emniyetin, yargının takibinde olan, dinlenen, aylardır takip edilen insanlar olduklarını öğrendik” dedi. 

'DEVLET İSTERSE, BİR GÜNDE BARIŞ SAĞLANIR'

Devletin savaş hukukunu bile hiçe sayarak suç işlediğini söyleyen Türkmen, “Biz önce kendi yasalarını bile hiçe sayan, savaş suçu işleyen bu devlete karşı bunu hatırlatmaz ve ‘dur’ demezsek, bir tarafa ‘Sen de niye böyle yapıyorsun’ deme hakkımız olmaz. Hepimiz şunu da biliyoruz ki, devlet istese iktidar istese bir günde barış sağlanır. Bu devletin insanları öldürmesine, suç işlemesine ‘dur’ dememiz gerekiyor. Eğer biz buna ‘dur’ diyemezsek bu ülkenin hiçbir yerinde, bir arada, kardeşçe, barış içinde bir gelecek kuramayız” dedi.

'BİRLİK OLUP BARIŞ İSTEMELİYİZ'

Toplantıda söz alan bir Düztepe esnafı, “Şu anda olup bitenlerden herkes şikayetçi. Sadece savaş hali değil, esnafa sor, vergilerden bahseder, işçiler ücretlerinden. Sesimizi çıkarabiliyor muyuz? Aynı anda kepenkleri kapatıp, ‘Biz bunu kabul etmiyoruz’ diyebiliyor muyuz? Dolmuşçular bir gün kontak çevirmesin, hayat durmaz mı” diyerek birlikte mücadelenin gücüne değindi. Savaştan herkesin zarar gördüğü fikrinde birleşen mahalleliler, Erdoğan’ın ‘tek adam’ politikalarını da eleştirdi. Düztepe’de çıkarılacak bir sesin, nasıl büyüyebileceğine de dikkat çeken mahalleliler, “Bugün bu gidişata karşı mahallemizde, semtimizde birleşir ve birlikte ses çıkarabilirsek, yarın da başkaca taleplerimiz için birlikte mücadele edebiliriz” dediler.