29 Ocak 2016 00:54

Van’da kurulan bu birlik kimin birliği?

Paylaş

Umut YEĞİN
Van

Bölgede birçok şehirde sokağa çıkma yasakları ve operasyonlarla birlikte ölümler de devam ederken, Van’da basına yansıdığına göre ‘fikir babası’ AKP Milletvekili Beşir Atalay olan “Van Güç Birliği Platformu” oluşturuldu. Van’ın sorunlarını “Konuşarak çözüme kavuşturacağını” iddia eden platforma Van Valisi İbrahim Taşyapan’ın yanı sıra Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Peyami Battal, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Teknokent Genel Müdürü Necat Görentaş, CHP, AKP, AKP’li Belediye Başkanları, Van TSO, Van OSB Müdürü, Van Sanayici İş Adamları Derneği, TÜMSİAD, MÜSİAD gibi bir çok kurum katıldı. KESK, DİSK, TMMOB, TTB gibi emek ve meslek örgütleri toplantıya davet edilmezken, HDP’li Belediye Eş Başkanları ve HDP milletvekilleri ise davet edilmelerine rağmen toplantıya katılmadı. Van’ın sorunlarının konuşulacağı toplantıya ‘yerli sermayenin’ talepleri damgasını vururken, son günlerde Van’da yaşanan ölümler ve bölge deki savaş atmosferi neredeyse hiç konuşulmadı. Ayrıca çatışmalı süreçle birlikte gün geçtikçe kendini daha fazla gösteren yoksulluk ve işsizlik de toplantıda gündem dışı kaldı.

Biz de HDP Van Milletvekili Lezgin Botan, BES Van Şube Başkanı Haşem Baygümüş, Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olarak çalışan Taşeron İşçi Kaya Erden ve İŞKUR İşçisi Selim Cengiz’e bu platformda konuşulanları ve Van’ın asıl sorunlarını sorduk.

‘PLATFORM SİVİL OLMALI’

Toplantıya çağrının AKP Van Milletvekili Beşir Atalay’ın talimatı ile Van Valisi İbrahim Taşyapan tarafından yapıldığını ve bunun usullere aykırı olduğunu belirten HDP Van Milletvekili Lezgin Botan, “Van adına bir şeyler yapılacaksa,  bu herhangi bir siyasi partinin çağrısıyla değil, sivil toplum örgütlerinden birinin bu misyonu yüklenmesi lazım. Dolayısıyla bir siyasi platform değil, sivil bir platform olması lazım” dedi. Herhangi bir sivil toplum örgütü veya bir derneğin çağrısı ile şehrin tüm dinamiklerinin bir araya gelerek Van’ın sorunlarını konuşabileceğini söyleyen Botan, “Sanki bir araya gelmeyen kurumlarmış gibi kamuoyunu yanıltıyorlar. Zaten sürekli bir arada olan kurumlar bunlar. Van’ın sorunlarının tartışılması gereken platformlar zaten var” dedi.

‘TELEFONLARA CEVAP VERMEYEN VALİ TOPLANTI ÇAĞRISI YAPTI’

Toplantı çağrısını yapan Van Valisi İbrahim Taşyapan’ın aradıklarında telefonlarına cevap vermediğini ve samimi olmadığını belirten Botan, “Sayın Vali zahmet edip telefonlarımıza çıkmazken bizi böyle bir toplantıya davet ediyor. Yani ayağına çağırıyor. Bu hem siyaseten nezaketsizliktir, hem de tutarsızlıktır” dedi. Van’ın zaman zaman çeşitli sıkıntıları olduğunu ve valinin kendilerini, halkın iradesini görmezden geldiğini söyleyen Botan, “Sonra da kalkıyor, Beşir Atalay’ın telkiniyle bize böyle emrivaki bir çağrı yapıyor” dedi. Geçtiğimiz günlerde HDP il binası önünde yapılan polis saldırısının Van Valisinin talimatı ile gerçekleştiğini hatırlatan Botan, “Bu çağrıyı samimi bulmuyorum” dedi.

‘YATIRIM YAPTILAR DA BİZ Mİ ENGELLEDİK?’

Van’daki emek ve meslek örgütlerinden KESK, DİSK ve TMMOB’nin yanı sıra İHD gibi derneklerin davet edilmediğini de belirten Botan, yalnızca AKP’ye yakınlığı ile bilinen ve sürekli bir arada olan kurumların davet edildiğini söyledi. AKP’nin iktidar partisi olarak Van’a yatırım yapmakla yükümlü olduğuna dikkat çeken Botan, “Yatırım yapmak için ayrıca toplantılar yapmalarına gerek yok. Zaten her yetki ellerinde değil mi? Buyursunlar yapsınlar. Vali Van’a gaz sıkmaktan başka ne yapıyor? Mesela dört yıldır esnaf sicil affını getirdiler de biz mi engelledik? Vergi telkini yaptılar da biz mi engelledik? TOKİ’nin borçlarını ertelediler veya taksitlendirdiler de biz mi engelledik” diye konuştu.

Bölgede yaşanan gerilimin bu platformun gündeminde olamamasını da eleştiren Botan, “Sadece son bir ayda Van’da öldürülen insan sayısı 22 kişi. Bir ayda 22 cenazenin kalktığı bir ilde, en ufak basın açıklamasına, en ufak bir demokratik hakka dahi tahammül edilmezken, ‘Biz Van’a yatırım getireceğiz’ demek gerçekçi bir şey mi? Bölgede siyasi huzursuzluk had safhada. İnsanlar can derdine düşmüş. Şu an Cizre’de olanların, yarın Van’da olmayacağının garantisi var mı? Kalekol yapıyorlar. Tank, top yığıyor, silah, mermi, gaz gönderiyorlar. Sağlığa da, eğitime de yatırım yapsın. Esnafa kredi sağlasın” dedi.

PLATFORMDA İŞÇİDEN YANA KİMSE YOK

Van’ın ve bölgenin bugünkü en önemli sorununun devlet tarafından sürdürülen savaş konsepti olduğunu söyleyen Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olarak çalışan taşeron işçilerden Kaya Erden, “Kürt sorununda kalıcı olarak barışın sağlanması gerekiyor. Ana dilinde eğitim, Kürt kimliğinin tanınması, kültürünün tanınması gibi anayasada eşit haklar sağlanmalı. Sağlanmadığı sürece bu sorun çözülmüyor ve bu durum aynı zamanda biz işçilerin de daha fazla sömürülmesine yol açıyor” şeklinde konuştu. İşsizliğin, yoksulluğun da en önemli sorunlar arasında yer aldığını belirten Erden, “Bu platformda işçiler temsil edilmediği için bu sorunlar tespit edilemez. Çünkü orada işçiden yana kimse yok” şeklinde konuştu. Taşeron olarak çalıştırıldıkları için esnek çalıştırıldıklarını belirten Erden, “İşten sürekli çıkarılıp, ihtiyaç olursa yeniden işe alınıyoruz. Haklarımız gasbediliyor. Fazla mesaiye kaldığımızda ek ücret alamıyoruz. Bunlar benim gibi binlerce emeği ile geçinen insanın sorunu” diye konuştu.

‘KAYSERİ’NİN SORUNLARINI KONUŞUYORLARMIŞ GİBİ BİR TAVIR VAR’

İktidarın ülke bütçesini savaşa ve kaosa harcadığını ve bu durumdan Van’ın da olumsuz etkilendiğini söyleyen Büro Emekçileri Sendikası (BES) Van Şube Başkanı Haşem Baygümüş, “Siyasi iktidar ülke bütçesini savaşa ve kaosa harcarken elbette yine olan yoksul halka ve emekçilere oluyor. Siyaset ve Meclis bu kadar çaresiz ve işlevsiz hale gelmişken, Van’da böyle bir platform oluşturulması önemlidir. Ancak platformda ele alınan konulara baktığımızda Beşir Atalay’ın bahsettiği üzere Gaziantep ve Kayseri’nin sorunları konuşuluyormuş gibi bir tavır içerisine girmişlerdir” dedi. Toplantıya katılanların neredeyse tamamının konuşmalarında Kürt sorununa değinmemesini eleştiren Baygümüş, “Kürt sorunu ülkenin, bölgenin ve kentin en önemli sorunuyken böylesi bir platformda teğet geçilmesi tam anlamıyla talihsizliktir” dedi.

Ekonomik ve siyasal krizlerin emekçi halka zarar verdiğine dikkat çeken Baygümüş, “Emekçilerin istediği, her kesimden aktörlerin olduğu, kentin tüm sivil toplum örgütlerinin söz sahibi olduğu bir platformun oluşturulmasıdır. Toplumun her kesiminden gerçek ve tüzel kişilerin katıldığı bir oluşum ancak gerçek sorunları tespit edebilir ve rasyonel çözüm önerileri sunabilir. Özellikle emekçi cephenin olmadığı bir oluşum kentin emek ve demokrasi sorununu çözmekten uzaktır” şeklinde konuştu.

EN ACİL İHTİYAÇ BARIŞ VE KALICI İŞ

Yaklaşık iki yılı aşkın süredir kalıcı iş mücadelesi veren ve çatışmalı süreçle birlikte birçok defa eylemlerini ertelemek zorunda kalan İŞKUR işçilerinden Selim Cengiz ise en acil ihtiyaçlarının barış olduğunu söyledi. İşsizlik ve yoksulluğun da en önemli sorunları olduğunu belirten Cengiz, “Bizim eylemlerimizi tüm Türkiye kamuoyu yakından takip etti. Acilen kalıcı bir işe ihtiyacımız var. Ama AKP ve Cumhurbaşkanı tarafından defalarca söz verilmesine rağmen halen sözler tutulmadı” şeklinde konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Kağıt toplayıcıları: Aç kalırız

SONRAKİ HABER

Başkent yollarında güvencesiz işçilik

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...