28 Ocak 2016 00:51

Yrd. Doç. Dr. Hakan Güneş Cenevre’yi değerlendirdi: En önemlisi ateşkes ilan edilmesi

Paylaş

İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Hakan Güneş, Cenevre 3 konferansındaki katılımcı krizini değerlendirerek, Suriye’de PYD’siz bir denklem kurulamayacağının altını çizdi. Güneş, görüşmeler sırasında ‘ateşkes’ ilan edilecek olmasını önemli bulduğunun da belirtti.

DİHA’ya konuşan Güneş, ilk olarak Cenevre 1 ve 2 toplantılarını değerlendirdi. Güneş, “Eylül 2015’den itibaren Rusya sahaya indi ve aktör olarak yerini aldı. Bu da Suriye’deki güç dağılımı açısından yeni bir duruma işaret ediyor” dedi. Paris’teki IŞİD saldırılarının da değişime neden olduğuna dikkat çeken Güneş, “IŞİD gerçeğinden sonra Fransa’nın tavrı farklılaştı. Batı kendisine zarar vermediği sürece Suriye’deki krizle ilgilenmiyordu. Üstelik Cenevre 2’den sonra mülteci krizi önemli mesele oldu. Önümüzdeki baharda da büyük bir dalga geleceği öngörülüyor ve bunun bedelini ödemek istemiyorlar. Mülteci sorunu ve IŞİD gibi grupların saldırıları nedeni ile Batı’nın Suriye krizine bakış açısı değişti. Dolayısı ile 3’üncü Cenevre toplantısının farklı sonuç doğurabilme ihtimaline giden yolda, Rusya’nın sahaya inmesi, mülteci sorunu ve IŞİD’in saldırıları gibi etkenler önemli faktörler” diye konuştu. 

‘6 AY BOYUNCA ATEŞKES OLACAK’

Cenevre 3’ün bir “ateşkes durumu” yaratması nedeniyle önemli olduğuna değinen Güneş, “2015 Ekim’inde Viyana Kongresi’nde kurulan çerçeveye bakıldığında Cenevre 3’ten sonra ilk 18 ay müzakere dönemidir ve bunun ilk 6 ayı da ateşkes durumuna geçilmesi demektir. Bu da ilk aşama anlamında çok önemlidir. Bu savaşın biteceği anlamına geliyor. Buradaki güçlerin iyi kötü bir koordinasyonla IŞİD ve el Nusra’ya karşı yöneleceğini söyleyebiliriz. Rusya ve ABD’nin de beklediği ve istediği budur” yorumunda bulundu. 
AKP Hükümeti’nin Cenevre konferansı açısından tutumunu da değerlendiren Güneş, “Türkiye, ‘PYD varsa ben yokum’ tavrını iç politikada söylüyor, ancak dış politikada, diplomaside bunu yapamıyor. Başkanlık meselesine kilitlenen Türkiye, PYD’nin güçlü konumundan rahatsız. Çünkü PYD, Türkiye için Kürt Hareketi demek. Dolayısı ile bu mesele öyle görünüyor ki içerdeki milliyetçi retoriğin arttırılması için bir hamle olarak algılanılıyor” 

‘PYD’SİZ DENKLEM İMKANSIZ’

Yrd. Doç. Dr Hakan Güneş, “PYD’nin olmadığı bir Cenevre nasıl olur?” sorunusu ise şöyle yanıtladı: “PYD’nin olmadığı bir masa en az 3 ayaklı bir taburenin bir ayağının olmaması gibi olur. Suriye kabaca 3’e bölünmüş durumda. PYD geride bıraktığımız 3 buçuk yıl içinde somut pozisyon sergiledi ve hangi güçlerle savaştığını bütün güçler dünya biliyor. Bu nedenle de PYD’siz bir denklem imkansız. PYD bugün, Süryanileri, Türkmenleri arkasına alabiliyor. PYD büyük bir uluslararası meşruiyete sahip” (DIŞ HABERLER)

ÖNCEKİ HABER

Mitar Mrkela, Aras Özbiliz ve değişmeyen nefret

SONRAKİ HABER

Nazilerden kurtulan Bejarano'dan çağrı: Faşizme karşı birlik olmazsak kaybederiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa