Can Dündar ve Erdem Gül için ikişer kere müebbet istendi

MİT TIR'larına ilişkin yaptıkları haber nedeniyle 27 Kasım'da tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında yürütülen soruşturma kapsamında iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 473 sayfalık iddianame, "Selam Tevhid Kumpası" davası ile birleştirilmek üzere İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. 

İddianame kapsamında Dündar ve Gül için yaptıkları MIT TIR'ları haberlerinden dolayı, birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birer kez müebbet ve 30'ar yıla kadar hapis istendi. İddianamede, Dündar'ın, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından haberdar olduğu ve Dündar'ın kaleme aldığı, 3 Aralık 2013 tarihli "Siyasette Nasıl Geldiysen Öyle Gidersin" ve 24 Aralık 2013 tarihli "Piyonlar Devrildi Sıra Şahlarda" yazıları delil olarak gösterildi. 

İddianamede, Dündar ve Gül için, "Şüpheliler, bilgi ve belge olmamasına rağmen FETÖ/PDY'nin verdiği görüntüler üzerinden, T.C. devleti ve hükümetini terörle ilişkilendirme amacı doğrultusunda bilinçli ve sistematik olarak, kurgu yazılar kaleme almışlardır" denildi. Savcılığın bu değerlendirmesinin aksine MIT TIR'ları haberlerinde belge ve görüntüler gazete manşetlerine taşınmıştı.

İddianamede, Dündar ve Gül'e yönelik suçlamalar şunlar: "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri temin etme ve casusluk maksadıyla açıklama", "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek" ve "Silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etmek."

‘GAZETECİLERİ TERÖRİST OLARAK GÖSTERMEYİN’

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Sibel Güneş: Can Dündar ve Erdem Gül’e ağırlaştırılmış müebbet hapis istenmesi bana 300’e yakın gazetecinin aynı nedenlerle cezaevinde 1 ile 7 yıl arasında tutulmasını hatırlattı. Bu gazetecilerin hepsi terör örgütüne yardım etmekten, Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmaya teşebbüsten yargılandı ve sonunda bu gazetecilere yönelik olduğu ileri sürülen delillerin sahte olduğu ortaya çıktı. Devletin en yetkili kırumları tarafından paralel yapının polisleri ve savcıları tarafından meslektaşlarımızın cezevinde olduğu açıklandı. İktidar bundan kendisinin değil paralel yapının sorumlu olduğunu söyledi. Şimdi Erdem Gül ve Can Dündar ile Kürt, sosyalist gazeteciler yine cezevinde tutuklu bulunuyor. Türkiye artık  gazetecileri ve gazetecilik faaliyetlerini terörle yanyana getirmemeli. Demokrasi karnemiz gittikçe zayıflıyor ve sürekli kan kaybediyoruz. Can Dündar ve Erdem Gül’ün gazetecilik faaliyetleri nedeniyle içeride olduğunu düşünüyoruz. Artık iktidar gazetecileri terörist, gazetecilik faaliyetlerini de terör olarak görmekten vazgeçmeli. 

BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN GELDİĞİ NOKTA 

Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şube Başkanı Gökhan Durmuş: Can Dündar ve Erdem Gül için istenen hapis cezaları hükümetin gazetecilerden ne kadar çok korktuğunun göstergesidir. 
Dündar ve Gül için savcının mühebbet hapis ve 30 yıl istediği saatlerde Ahmet Hakan’a yaptığı saldırı nedeniyle tutuklu bulunan Ahmet Şengüler tahliye edildi. 

İşte Türkiye’de basın özgürlüğünün ne boyutlarda olduğunun belgesidir bu iki karar. Gazeteciyi dövmek serbest ama gazetecinin haber yapması mühebbet hapis. Biz sendika olarak bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da tutuklu meslektaşlarımızın serbest bırakılması için var gücümüzle mücadele edeceğiz. 
Hükümete ise sizin aracığınızla şu çağrıyı yapıyorum; gazetecileri tutuklayarak gerçekleri gizleyemezsiniz, eğer Türkiye demokratik bir hukuk devleti diyor iseniz tutuklu meslektaşlarımızı serbest bırakın.