25 Ocak 2016 15:55

Mısır’da yeni bir devrim mi mayalanıyor?

2011 halk ayaklanmasından beş yıl sonra, siyasi analistler, Mısır’da yeni bir ayaklanmanın koşullarının oluştuğunu söylüyorlar. Mısırlı işçilerin de sadece 2015’te 1117 eylem yapmış olması dikkat çekiyor.

Mısır’da yeni bir devrim mi mayalanıyor?

Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah Sisi geçtiğimiz ay Muhammed Peygamberin doğum günü nedeniyle yaptığı konuşmasında, 25 Ocak’ta, 2011 halk ayaklanmasının yıl dönümünde eylem yapılmaması için uyardı, yeni bir isyanın ülkeyi yıkacağını söyledi.

“Neden yeni bir devrim için çağrılar yapıldığını duyuyorum? Neden (Mısır’ı) yıkmak istiyorsunuz? Sizin isteğinizle geldim ona rağmen değil” dedi Sisi, bir grup seçilmiş siyasi dinleyici, medya yazarı ve yeni seçilmiş milletvekillerine. Sisi’nin alkışlarla takdir edilen sözleri, bir başka halk ayaklanmasından rejimin duyduğu korkuyu ortaya koyuyordu.

YIL DÖNÜMÜ ÖNCESİ DEVLET TEYAKKUZU

Mısır’da Hüsnü Mübarek’in otuz yıllık iktidarını sona erdiren ayaklanmanın beşinci yıl dönümü yaklaşırken, analistler ve aktivistler rejimin, insanların bugüne not düşmelerini durdurmak için “terör hükümdarlığı” dayattığını belirtiyor. Güvenlik güçleri eylemcilerin üzerine çöreklendi: 7 Ocakta polis 25 ocaktaki hükümet karşıtı eylemleri kışkırttıkları iddiasıyla bazı facebook sayfalarını yöneten 3 kişiyi göaltına aldı. 6 Nisan Gençlik Hareketi üyelerinin yansıra 4 gazeteci de gözaltında.

Ayrıca, bu (geçen) haftanın başlarında, güvenlik güçleri başta 2011 protestolarının kalbi olan Tahrir Meydanı’na yakın Kahire merkezi olmak üzere, bir dizi ev baskını yaptı.

Yüzlerce Mısırlı devrimci ve rejim karşıtı parmaklıkların arkasına konuldu bile ve dini kurumlar, yeni bir  25 ocak eylemleri döngüsü için çağrı yapanları “aşırı fikirleri olan zayıf inançlılar” olarak nitelendirdi.

El Cezire’ye konuşan Doha Enstitüsü Siyaset Bilimler Profesörü Halil Anani, “Bildiğim kadarıyla hiçbir tanınmış devrimci güç gerçekten de 25 ocak için çağrı yapmadı ama ocak ayaklanması ruhu rejimi tehdit etmeyi sürdürüyor” dedi.

2011’DEKİ AYNI KOŞULLAR MEVCUT

Bir yandan ayaklanmanın ne zaman ve hangi biçimde gerçekleşeceğini öngörmek zorken, analistlere göre rejimin endişeleri tamamen hayal ürünü değil.

“Bugün de bir ayaklanmaya, en az 25 Ocak 2011’de olduğu kadar çok destek var” diyor Mısır’ın Devrik Başkanı Muhammed Mursi’nin eski bir danışmanı olan Wael Haddara.

Haddara, 2010 yılında mevcut olan ve süreci 2011’e yönelten sosyal ve ekonomik aciliyetlerin çok benzer şekilde bugün de varolduğunu ekliyor.

Diğer analistler de bugün Mısır’ın sorunlarla dolu olduğu konusunda hemfikir: 2011 ayaklanması öncesinden daha kötü bir diktatörlük, polis vahşeti, gösterici ve gazetecilerin güvenlik kuvvetlerince hedef alınması, bozulan ekonomik durum ve hükümet yanlısı kişilerin egemenliğinde yeni seçilmiş bir meclis.

“2010’da Mısır devleti de bazı yönlerden zalimdi, 2015 ise çok daha fazla” diyor Carnegie Ortadoğu Merkezi Direktörü Michele Dunn. El Cezire’ye konuşan Dunn, hükümetin “devlet ve yurttaşlar arasındaki korku duvarını” yeniden inşa etmeyi bir şekilde başardığını söylüyor.

Fakat geçtiğimiz haftalarda meydana gelen sanayi eylemlerinin yanı sıra “kitlesel işsizlik” ve Mısırlılara taahhüt edilen ile hayata geçirilen arasındaki genişleyen uçurum nedeniyle kabaran halk memnuniyetsizliği ile -analistlere göre- rejimin endişeleri nedensiz değil.

“Koşullar yeni bir halk ayaklanmaları dalgası için kesinlikle uygun” diyor Haddara: “Gerçek şu ki halk ayaklanmasına yönelik yaygın spekülasyonun varlığı bile bize Mısır’ın ne kadar istikrasız olduğunu gösteriyor.”


İŞÇİLERİN EYLEMLERİ SÜRÜYOR: 2015'TE 1117 EYLEM

Her ne kadar kasım 2013’te kabul edilen protesto karşıtı yasa sokak eylemlerini kesmiş olsa da halkın rahatsızlığı tamamen bitirilemedi. Geçtiğimiz ağustosta, binlerce kamu işçisi sokaklara çıkarak temmuz 2013’teki Sisi’nin yönettiği ve Musi’nin devrildiği askeri darbeden bu yanaki en büyük sokak eylemini gerçekleştirdi.

İşçiler mart ayında gündeme getirilen kamu hizmeti yasasını, yedi milyon kamu çalışanını olumsuz etkileyeceğini, gelirleri düşüreceğini, temel işçi haklarını tahrip edecek düzenlemeler içerdiğini ve idarecilerin yönetici gücünü artıracağını söyleyerek protesto ettiler. “Halkın İstediği” kitabının yazarı Gilbert Achqar, 2011 Mısır ayaklanmasının Mısırlı işçilerin beş yıllık mücadelesindeki önemli gelişmelerin ardından geldiğine dikkat çekiyor: “İşçi grevleri dalgası Mübarek’in devrilmesini hızlandıran bir araç oldu. Sisi’nin de aynı kaderi paylaşıp paylaşmayacağı büyük bir soru işareti.”

GÜNDE 3 İŞÇİ EYLEMİ YAPILIYOR

9 ocakta, Mısır emek hareketini izleyen bir kitle örgütü olan Democracy Meter (Demokrasimetre), Mısır sanayi hareketlerine dair rapor yayınladı, 2015 yılında 1117 –günde ortalama üç- işçi eylemi olduğuna dikkat çekti.

Rejim için bi başka endişe kaynağı polis merkezlerinde yakın tarihlerde meydana gelen bir dizi ölüme yönelik halk öfkesi. Geçtiğimiz iki ay boyunca, binlerce yurttaş Luxor ve İsmaliye’de sokağa çıkarak polis tarafından işkencede öldürüldüğü tespit edilen Talat Şabib ve Afifi Hüsni’nin ölümlerini protesto etti. Polis vahşeti ve hesap sorulmaması 2011 ayaklanmasının da arkasındaki itici güçlerden biriydi. Bugün Mısır’da halkın artan huzursuzluğu, analistlere göre, kamu alanının henüz tamamen polis ve asker kontrolüne geçemediğine işaret ediyor. “Halk desteğini güvenceye almak ya da en azından büyük memnuniyetsizliği sona erdirmek Sisi liderliğindeki bir asker destekli rejimin inşası için elzem” diyor Beyrut merkezli Carnegie Ortadoğu Merkezinin araştırmacılarından biri olan Amr Adli.

Bazı gözlemciler, yine de temkinli yaklaşıyorlar, 2011’in tekrar edeceği korkusunun abartıldığını söylüyorlar. Birçok Mısırlı için ayaklanmanın yıl dönümü açık yaraları hatırlatırken, Tahrir’de bir zamanlar tarih yazmış olan birliğin hiziplere bölünmesinin nedeni olan çatlaklar ve fraksiyonların tamiri zor görünüyor, ve hâlâ liderlik ve vizyondan yoksunluk sorunundan muzdaripler.
“Generallerin egemenliğinin Mübarek’i deviren türde bir birleşik mücadeleyle karşılaşması mümkün görünmüyor” diyor adını vermek istemeyen bir analist.

Yine de yeni bir devrim için çağrılar sürüyor.


SOSYAL MEDYADA AYAKLANMA ÇAĞRILARI

Geçtiğimiz yılın sonlarında, bilinmeyen bir grup gösterici bir Facebook sayfası aracılığıyla devrimin yıl dönümü için çağrı yaptılar ve en az 50 bin kişi bu sayfaya kayıt oldu. Sisi rejimine karşı ayaklanmaya çağıran bir başka grup #WeAreBackToTheSquare (Tahrir’e geri döndük) etiketini, bir diğeri ise #ParticipatedIn TheJanuary25Revolution (25 Ocak devrimine katıldı) etiketini kullanıyor.
Bir Facebook sayfasının örgütleyicisi, yerel bir haber sitesine, gruplarının hedefinin “Devrim ilan etmek” olduğunu söyledi.
Fakat diğer aktivistler daha şüpheciler, bu yıl dönümünün geçtiğimiz yıldan farklı olmasını beklemediklerinin söylüyorlar ve genel olarak küçük grupların eylem yapmasını ve bazı gözaltıların yaşanmasını öngörüyorlar.


SİYASİ OLARAK ÖRGÜTLENME EKSİKLİĞİ

25 Ocak ayaklanmasına katılmış olan sol aktivist Halit Abdel Hamid’in yerel internet sitesi Mada Masr’a verdiği görüşüne göre yeni bir devrim için yapılan çağrılar açısından sorun, herhangi bir siyasi örgütlenmeye dayanmayan, soyut çağrılar olmaları: “Devrimci gruplar kendilerini örgütlemeliler; geçtiğimiz yıllardan ders çıkarmalılar ve karşı devrimle mücadelenin biçimi, yöntemleri ve sloganları konusunda bir uzlaşmaya varmalılar.”
Adli, Mısır’ın tam bir devrimden, devrim öncesi rejimin neredeyse tamamlanmış restorasyonuna dönüşünü “Mübareksiz Mübarekcilik” olarak adlandırıyor.
Adli, Mısır ekonomisinde otoriter düzenin yükselişine dair bir araştırmasında,“Eski devlet egemen sistem aynı sosyoekonomik sapmalar ve otokratik eğilimleriyle yeni ordu destekli diktatörlüğün maskesi altında yeniden doğdu” diyor: “Bunun ne kadar başarılı olacağı Sisi hükümetinin ekonomik politikalarına bağlı”
Dunn’a göre, bugün Mısır’da ekonomik durum kritik, diğer yandan oyunda başka faktörler de mevcut. Mısır’ın huzursuz genç nüfusu ve karanlık ekonomik durumuna bakarsak Mübarek-stili yönetimin yeniden inşası çok uzun sürmeyecek: “Eğer kamuoyu iki yıllık ekonomik gelişme göstermeyen iktidarının ardından Sisi’ye sırtını dönerse, daha fazla yeni bir halk ayaklanması ya da yeni bir askeri darbe biçiminde bir kargaşa mümkün”
Haddara’ya göre ise, 2011 ayaklanmasında iki bariyer düşmüşti; korku ve şiddetle bastırma beklentisi: “2015’te o aynı unsurlar (korku ve şiddetle bastırma) ayaklanmanın olup olmayacağını belirleyecek. Mısırlıların kritik çoğunluğu vahşete karşı korku psikolojisinin üstesinden gelebilecek mi, ve eğer gelirse ordu kitlesel şiddetle yanıt verecek mi?

(El Cezire’den çeviren: Elif Görgü)

Evrensel'i Takip Et