25 Ocak 2016 00:57

Tunus: Devrimini tamamlamaya çalışan ülke

Paylaş

Yusuf ERTAŞ
 Ali KARATAŞ

Ortadoğu, Arap Ayaklanmarı olarak anılan sürecin başlamasından bu yana hızını kesmeden kaynamaya devam ediyor. Suriye’deki krizin sonlandırılması ve savaşın sona erdirilmesi için verilen çabalar da sürerken, bir yanda da Cenevre 3 toplantılarına kimin katılacağı konusundaki tartışmalar devam ediyor. Irak ve Suriye’de IŞİD ile mücadele, Arap ayaklanmaları için bir başarı öyküsü olarak kabul edilen Tunus’ta bir kez daha işsiz bir gencin intihar ederek ölmesinin ardından patlak veren gösteriler, Lübnan’da bir türlü nihayete ermeyen cumhurbaşkanlığı seçimleri süreci, 25 Ocak Tahrir Devrimi’nin yıldönümüne hazırlanan Mısır ve Suudi Arabistan’ın gittikçe nüfuzunu arttıran İran’a karşı ittifak arayışları geçtiğimiz hafta Arap Coğrafyası’nın birinci gündem maddeleri oldu.

TUNUS HALKI YOKSULLUĞA VE İŞSİZLİĞE KARŞI YİNE SOKAKLARDA

5 sene önce Tunus’ta Muhammed Buazizi adlı seyyar satıcının kendini yakmasıyla başlayan süreç ülkede son olarak laik-islamcı kavgasına doğru evrilmiş ve laik Nida Partisi’nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Ülkenin içine çekildiği kısır döngünün sonunda ise in Ali rejiminin eski adamlarından Baci Kaid Essebsi ülkenin cumhurbaşkanı seçildi. Ancak halkın temel talepleri bir türlü gerçekleşmedi. Tunus, ekonomik ve sosyal adalet konusunda daha da geriye gitti.

DİPLOMALI İŞSİZLER GÖSTERİLERDE BAŞI ÇEKİYOR

Ülkede sosyal adalet konusunda uçurumun derinleşmesi ve işsizlik gibi faktörlerden dolayı geçtiğimiz son 5 yılda Tunus sürekli olarak gösterilere sahne oldu. Londra merkezli Middle East Online haber portalı, ülkeyi etkisi altına alan son gösteri dalgasının ciddi boyuta ulaştığını ve yönetimin ise bu konuda acziyetini korumaya devam ettiğini yazdı. Tunus Eşşuruk gazetesi de son gösterileri “Sanki 2010 yılının sonu ve 2011’in başları hiç bitmemiş gibi” sözleriyle nitelendirdi. Rida Yahyavi adlı gencin elektrik direğinin akımına yakalanarak hayatını kaybetmesinin ardından birçok kente sıçrayan gösterilerde başı “üniversite mezunu genç işsizlerin” çekmesi dikkat çekiyor. Ülkede işsizlik yüzde 15’ler düzeyine yükseldi. Üniversite mezunu gençler arasında bu oran yüzde 32’ler düzeyinde.

YENİ BİR DEVRİM TEHDİDİ

Middele East “Tunus Hükümeti yetki paylaşımına gömüldü ve bir halk ayaklanmasına uyandı” tespitinde bulundu. “Buazizi’denYahyavi’ye tekrarlanan motifler ve yöntemler, sonuç tekrarlanacak mı?” diye soran Assafir ise iş talebi ile sokaklara dökülen gençlerin yeni bir devrim tehdidinde bulunduklarını aktardı. 

SURİYE KRİZİNDE CENEVRE 3’E DOĞRU

Daha önce 25 Ocak’ta yapılması planlanan Cenevre 3 toplantısı, toplantıya katılacak taraflarla ilgili uzlaşma sağlanamamasından dolayı ileri bir tarihe ertelenmiş durumda. Şam yönetiminin “teröristlerle masaya oturmayacağız” açıklamasının ardından Suudi Arabistan, geçtiğimiz dönemde Riyad’ta toplanan muhalefet heyetinin belirlendiğini açıkladı. Heyetin içerisinde Suriye içerisinde mezhepçi terörist eylemleriyle meşhur olan ve Suudi Arabistan tarafından finanse edilen Ceyş’ül İslam komutanlarından Muhammed Alluş’un da yer alması tartışmaları alevlendirdi.  Suriyeli muhaliflerden HeysemMenna’nın Şam’ın açıklamalarına paralel olarak “Riyad’ta belirlenen heyette terörist gruplar var” şeklindeki sözleri de tartışmaların dozunu arttırdı.

PYD DÜĞÜMÜ

Cenevre’ye katılacak taraflarla ilgili önemli bir çıkış da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun son Avrupa ziyaretinde PYD ile ilgili yaptığı açıklama oldu. PYD’nin gerçek muhalif olmadığını, ancak toplantıya katılacaksa bile Esad rejimi saflarında oturması gerektiğini iddia eden Davutoğlu, Suriye krizinde en fazla söz söyleme hakkına sahip olan tarafın Türkiye olduğunu ifade etti.
Ancak Türkiye tarafının bu çıkışlarının ABD ve Rusya tarafından çok da ciddiye alındığı söylenemez. Zira Rusya’nın PYD’yi toplantıya davet ettiği yönünde haberlerin yayılmaya başlaması bunu kanıtlar nitelikte.


TUNUS: DIŞLANMIŞLARIN ÖFKESİ YÜKSELİYOR 

Assafir

“Sanki 2010 yılının sonları ve 2011’in başları hiç bitmemiş gibi.” Bir Tunus gazetesi, devlet başkanı Zeynel Abidin bin Ali’nin ülkeden kaçmasıyla sonuçlanan halk ayaklanmalarının 5. yıl dönümünde ülkedeki son gelişmeleri ve özellikle Kasrin kentinde yeni bir intifadanın başladığı günlerde mevcut durumu bu sözlerle aktarıyor.

Ülkenin Kasrin vilayetinde bir grup işsizin kamu kuruluşlarında işe alınacaklar listesinde adlarının olmamasından dolayı gösterilere başlaması ve Yahyavi adlı gencin bu gösteriler sırasında protesto için elektrik direğine tırmanması sonucu elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle gösterilerin çemberi oldukça genişledi. Öfke gösterileri fakir bir kent olan Kasrin’i aşarak başka kentlere sıçradı. Şu an ise bu protestolar daha da artmaya aday gibi görünüyor.

Ülkede olayların tırmanmasıyla hükümet Kasrin vilayeti için bir dizi tedbir paketi hazırladı. Bu paketin içinde 5 bin işsize iş sağlanması ve bin adet konut inşa etmek için 65 milyar dolarlık bir bütçenin ayrılması da yer alıyor.

2010 yılında başlayan gösteriler sonucunda özgür seçimler gerçekleştirip akabinde de yeni bir anayasa hazırlamayı başardıysa da ülkedeki sosyal ve ekonomik durum ülkenin başlıca sorunları olarak duruyor.
2015 yılında Tunus’taki büyüme oranı, ülkede devam eden siyasi istikrarsızlık ve terör saldırıları sonucu seyahatteki durgunluktan dolayı yüzde 1’in altında kaldı.


TUNUSLULAR YENİ BİR OCAK DEVRİMİ İÇİN SOKAKTA ISRARLI 

Middlle East Online

2011 yılından bu yana, ülkedeki sosyal durumun giderek kötüleşmesi ve yüzlerce işyerinin kapanması sonucu binlerce insanın işten çıkarılması sebebiyle gösteriler hiç durmadı. Ancak ülkede bugün gelinen durum ve düzenlenen halk gösterileri son beş senenin en tehlikelisi konumunda. Zira Habib El Sayd başbakanlığında laiklerle İslamcıların birlikte oluşturduğu koalisyon hükümeti ülkedeki sosyal ve ekonomik sorunlara bir çözüm getiremedi.

Şimdiki gösteriler, fakir kesimin artık sokağı kullanma konusunda ısrarlı olduklarını ve sokağı halk hareketini canlı tutmak için güçle doldurulmuş bir sosyal alana çevirdiklerini gösteriyor. 
Tunuslular, Zeynel Abidin bin Ali’nin devrilmesiyle sonuçlanan Ocak Devrimi’nin ardından geçen beş senenin sonucunda ülkenin sadece daha fazla fakirliğe ve işsizliğe maruz kaldığını söylüyor. İşsiz sayısının bir milyonu geçtiği ülkede halk bu konuyla ilgili tamamen siyasileri sorumlu tutuyor.


HALK CEPHESİ: TUNUS YENİ BİR DEVRİMİN KAPILARINI ZORLUYOR 
al Kuds al Arabi

Tunus Halk Cephesi, ülkenin yeni bir devrim ya da sosyal patlamayla karşı karşıya olduğunu belirterek, mevcut hükümetin ise halkın taleplerinin karşılanması konusunda halen yetersiz olduğunu kaydetti. 
Halk Cephesi yöneticisi ve milletvekili Jilani el Hamami, hükümetin ülke için gerekli olan sosyal ve ekonomik reformları yapmadığını ifade ederek, ekonomik çıkmazın devleti zor bir durumla karşı karşıya bıraktığını söyledi.

Al Kuds al Arabi gazetesine konuşan Hamami, bütün işaretlerin ülkedeki sosyal tıkanıklığın derecesinin yüksek olduğunu gösterdiğini ifade ederek, gösterilerin ve grevlerin yanı sıra işsiz gençler arasında açlık grevlerinin de yeniden yayılmaya başladığını söyledi.


TUNUS’TA İŞSİZLİK ÜZERİNE YENİDEN AYAKLANMA PATLAK VERDİ
Middle East

Tunus polisi,  işsiz bir gencin ölümünden sonra Kasrin’de, iş talep eden yüzlerce göstericiyi dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı ve tazyikli su sıktı.

Bölgenin korkunç işsizliğine bir çözüm bulunmasını isteyen göstericiler şehir merkezine doğru yürüyüşe geçmeden önce yerel yönetim binalarının önünde toplandılar. Bazı küçük gruplar araba lastikleri yakarak yola barikat kurdular.

Görgü tanıkları, taşla karşılık veren göstericilere karşı polisin göz yaşartıcı gaz ve tazyikli su kullandığını ve havaya uyarı ateşinde bulunduklarını söylediler.

Bölgesel Sağlık Yönetimi Başkanı Abdulgani Şabani, 20 protestocu ve üç polisin hafif şekilde yaralandığı Salı günü yaşanan çatışmalardan bir gün sonra Kasreyn’de 8, Tala’da da 11 polisin yaralandığını söyledi. 
2010 yılında Sidi Bouzid’de polis tacizi ve işsizliği protesto etmek için kendini yakan genç bir üniversite mezunu Muhammed Buazizi’nin ölümü üzerine patlak veren ve 14 Ocak 2011’de Zeynel Abidin bin Ali iktidarının devrilmesiyle sonuçlanan devrimin beşinci yıldönümünden sadece günler sonra gösteriler patlak verdi.  

Kasrin’de Çarşamba günü yaşanan çatışmalar uygulamaya konan gece sokağa çıkma yasağına rağmen gerçekleşti. İşsiz olan 28 yaşındaki Rida Yahyavi’nin valilik binası önündeki bir elektrik direğine tırmanarak kendini elektriğe kaptırarak intihar ettiği geçen cumartesi gününden beri Kasrin’de gerilim çok yüksek.
Rida Yahyavi, bir kamu kuruluşuna alınacaklar listesinden isminin silinmesini protesto etmek için intihar etti. Yahyavi’nin ölümünden sonra bir valilik çalışanı görevde alındı.

Yüksek işsizlik ve yoksullukla boğuşan Tunus, uzun yılar iktidarda kalmış Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilmesine yol açan 2011 devriminden beri ekonomisini canlandırmaya çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Beji KaidEssibsi Çarşamba günü “mevcut hükümet, 250 bini diplomalı genç olmak üzere 700 bin işsiz ile çok zor koşullar devraldığını” itiraf etti.

Tunus’ta işsizlik yüzde 15’ler seviyesinde. Üniversite mezunu gençler arasında bu oran yüzde 32’ler düzeyinde. Kasrin, Kuzey Afrika ülkesinin en yoksul bölgelerinden birisi.

Kasrin’deki protestoları desteklemek ve iş ve kalkınma talep etmek için diğer kentlerde de birçok miting düzenlendi.

Tunus devrimi Mısır, Suriye, Libya, Yemen’de ve diğer Arap ülkelerinde benzer ayaklanmalara ilham kaynağı oldu. Ancak sadece Tunus Arap baharının bir başarı öyküsü olarak kabul edilir.


CENEVRE 3 YOLU TERÖRE KAPALI 
Maan HAMİYA
al Bina

Rus kontrol noktaları Cenevre 3’e giden yolda oldukça sıklaşmış durumda. Bu kontrol noktalarının güvenliği de Rus Sukhoi uçakları tarafından sağlanıyor. Ruslar bu konuda netler. Zira Suriye resmi yönetiminin talebine binaen hareket ediyorlar. Cenevre 3’e gidecek olanlar ise Şam’daki pasaport dairesinde sicilleri kontrol edildikten sonra gidebilecekler. Zira Cenevre 3’e katılacak olan taraflarla ilgili her şey tamamen Şam’ın kararına bağlı.

Bazı terör örgütlerinin bu toplantıya katılacaklarıyla ilgili olarak bunları destekleyen ülkelerden gelen açıklamalar hükümsüzdür. Zira bu açıklamalar birçok soru işareti barındıran “Arap Baharı” sürecinin başlamasından bu yana bölgede kaosu ve terörü yaymak için kullanıldı. En sonda da Avrupa ve dünyanın diğer ülkelerinde terör saldırıları yapmak adına kullanıldı.

Gelinen noktada yapılması planlanan Cenevre 3 toplantılarının daha önce belirlenen tarihte yapılıp yapılmayacağı veya ertelenme ihtimali çok önemli değil. Bu konuda asıl önemli olan teröre destek veren ülkelerin istediğinin aksine terör örgütlerinin bu toplantılara ya da görüşmelere katılmayacak olmasıdır. 


SUUDİ ARABİSTAN TÜRKİYE VE MISIR’I YAKINLAŞMA SINAVINA TABİ  TUTUYOR
al Arab online

Suudi Arabistan, Mısır ve Türkiye’yi tekrar yakınlaştırma konusunda zor bir sınavla karşı karşıya bırakıyor. Bunu da İran’ın özellikle ambargoların kalkmasından sonra etkisini durdurmak için kurmak istediği İslam İttifakı’yla ilgili iki ülkenin verdiği sözleri tutup tutmayacağına bağlıyor.

Ancak her iki ülkenin son iki yıldır bölgede izledikleri siyasetin aksine bir adım atma konusunda hazır olmadığı görülüyor. Suud, içerisinde Mısır’ın da bulunduğu bir Sünni ittifak için Erdoğan’ı ikna etme konusunda önemli mesafe kaydetti. Bunu da Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya’nın Türkiye’ye yönelik başlattığı ambargolar karşısında Türkiye’ye maddi destek verme karşılığında gerçekleştirdi.
Kaynaklar, Erdoğan’ın 29 Aralık’ta Suudi Arabistan’a yaptığı son ziyarette –ki Erdoğan bu ziyaretle kendini İran’a karşı Suud’un müttefiki olarak sunmaya çalıştı- İran’a karşı Arabistan-Türkiye-Mısır üçlüsünü kabul ettirmeye çalıştı. Suudi Kralı Selman, Erdoğan’a İran’a karşı oluşturulacak cephenin Ankara-Riyad-Kahire arasında koordinasyon sağlanmadan başarılı olamayacağını anlattı. Dolayısıyla Erdoğan’dan Mısır ve lideri Sisi karşıtı söylemlerinden uzak durmasını istedi. 

ABD’deki bazı düşünce kuruluşları, Ankara ve Kahire arasındaki görüşmelerde önemli oranda yol alındığını belirtiyor. Zira Mısır bazı İhvan yöneticileri hakkındaki idam kararlarını kaldıracak bunun karşılığında da Türkiye, Mısır yönetimini resmi olarak tanıyacak. 

 

 

 

ÖNCEKİ HABER

İngiltere’de imza toplayan öğretim görevlileri: Akademisyenlere saldırıyı kendimize yapılmış sayıyoruz

SONRAKİ HABER

Savaş bizi rol almaya zorluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...