20 Ocak 2016 06:47

1128 Alman akademisyenden Türkiyeli 1128 akademisyene destek

Almanya üniversitelerinden 1128 akademisyen, Saray ve AKP'nin savaş politikalarına "Bu suça ortak olmayacağız" diyerek karşı çıktıkları için hedef haline getirilen Türkiyeli 1128 akademisyene yayınladıkları bildiri ile destek verdi. "Türkiye'deki gelişmelerden tedirginiz ve korkuyoruz" vurgusu taşıyan metinde AB ve Alman yetkililerden Türkiye'ye Kürt meselesinin çözümü için baskı yapılması istendi.

Paylaş

Bölge illerindeki sokağa çıkma yasakları ve sivil ölümlerine "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiri ile karşı çıkan ve bu nedenle de hedef haline getirilen Türkiyeli 1128 akademisyene, bir destek de Alman akademisyenlerden geldi. 1128 akademisyenin çeşitli baskılara maruz kalmasına gönderme yapmak amacıyla Almanya üniversitelerinden 1128 akademisyenin imzası ile bir bildiri yayınladı.

İmzacılar adına Prof. Dr. Christine Huth-Hildebrandt ve Prof. Dr. Gazi Çağlar, çağrı ve imzaların salt Türkiye hükümetine değil, aynı zamanda Almanya ve AB hükümetlerine, milletvekillerine ve medyaya da ulaştırılacağını duyurdu.

Yapılan açıklamada ise şunlar kaydedildi: 

" Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözümünü ve Türkiye'de barış çağrısında bulunan akademisyenlere baskıların durdurulmasını istiyoruz!

Almanya üniversiteleri ve yüksek okullarından akademisyenler olarak daha şimdiden çok sayıda sivilin hayatına mal olan ve Kürt şehirlerini Suriye'dekine benzer şekilde harabeye çeviren Türkiye'deki gelişmelerden tedirginiz ve korkuyoruz.

Türk hükümetini görüşme masasına geri dönmeye davet eden ve çatışmanın barışçıl çözümünü isteyen "Barış İçin Akademisyenler"in çağrısını destekliyoruz.

Aynı zamanda Judit Butler ve Noam Chomsky gibi dünyaca tanınan bilim insanlarının da desteklediği 1128 "Barış Akademisyen"iyle dayanışma içinde olduğumuzu vurguluyoruz. Çağrıyı imzalayanları cumhurbaşkanı Erdoğan "hain" ilan etti, YÖK baskılara başladı. Savcılar soruşturma açtı, gözaltılar yaşandı ve kimi meslektaşlarımız işinden uzaklaştırıldı.

Geniş bir milliyetçi kriminal ağa sahip ve organize suç örgütü oluşturmaktan ve çeşitli suçlardan sabıkalı Sedat Peker bugün yeniden prezentabl. Sonuçlarından korkmadan ve kovuşturulmaksızın akdemisyenleri, "oluk oluk kanlarını akıtıp kanlarında düş almakla" tehdit ediyor. Türk makamlarının bilim insanlarına karşı bu tür korkutma ve tehditlere karşı hareket etmemesi, anlaşılabilir ve kavranılabilir değildir.

Araştırma ve öğretimin özgürlüğüne bağlı bizler açısından insanların barış içinde bir arada yaşamasına çabalamak ve barış için çözüm yolları göstermek, bilimin görevidir. Bilim halkların barışçıl yaşamına da hizmet eder. Kürt halkına karşı savaş devam ettiği, muhalefet suskun hale getirildiği, medya korkutulduğu ve akademisyenlere baskı yapıldığı sürece, bizim için Türkiye'deki üniversitelerle ortak çalışmak ve işbirliği yapmak imkansız hale getirilmektedir.

Özellikle İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine bağlı olduklarını söyleyen Federal Almanya Hükümeti ve Avrupa Birliği'nden yetkililere sesleniyoruz: Her fırsatta Kürt meselesinin barışçıl yollardan çözümü için çalışınız, baskılara karşı açık pozisyon alınız, bilimsel düşüncenin ve siyasi muhalefetin özgürlüğü için uğraşınız, akademisyenlere baskılara sessiz kalmayınız, kınayınız.

Türkiye'deki meslektaşlarımızı destekleyiniz! İmzanızla omuz veriniz, çağrıyı yayınız." (DİHA)

 

ÖNCEKİ HABER

Çetinkaya Nakış’ta sendikalı oldukları için atılan işçilerin direnişi sürüyor

SONRAKİ HABER

Dünya Kadın Yürüyüşü, Türk Büyükelçilikleri önünde eyleme çağırdı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...