19 Ocak 2016 00:55

İsrail neden Ürdün’den bu kadar çok işçi alıyor?

Filistinliler bugünlerde İsrail’in Filistinli işçilerin yerine neden Ürdün’den işçi aldığını merak ediyor. Yapılan spekülasyonların hiçbiri olumlu değil.

Paylaş

Adnan Abu AMER
al Monitor

İsrailli yerleşimcilere yönelik silahlı eylemler sürerken İsrail de Filistinlilere karşı cezalandırıcı önlemler alıyor. Saldırıların başladığı ekim ayında İsrail’de çalışan Filistinlilerin işyerlerine gidemeyecekleri açıklanmıştı. Filistinlilere yeni çalışma izinleri de verilmemesi kararı alındı. İsrail Ulaştırma Bakanı Yisrael Katz, 100 binden fazla çalışma iznini askıya alma tehdidinde bulundu.

İsrail Güvenlik Kurumu (Şin Bet) ise hükümetin bu kararına karşı çıktı ve 26 Kasım’da Filistinlilere daha fazla çalışma izni verilmesi gerektiğini savundu. Yaygın kanıya göre Şin Bet, bu hamlesiyle İsrailli hedeflere saldıran işsiz Filistinlilere yenilerinin katılmasını önlemeyi amaçlıyor.

İsrail Radyosu Koel Israel ise 2 Aralık’ta İsrail’de çalışan Ürdünlü işçi sayısının son günlerde 150’den 500’e çıktığını, İsrail Çalışma Bakanlığının Ürdün’den 4 bin işçi daha alacağını duyurdu. 

ÜRDÜN’DE İŞSİZLİK YÜZDE 13

Ürdünlü işçilerin İsrail’e gelmeye başladığı günlerde, Ürdün İstatistik Kurumunun yayımladığı rapor dikkat çekici. 24 Ekim’de açıklanan raporda, Ürdün’de işsizlik yüzde 13.8 gibi yüksek bir seviyede seyrederken istihdam piyasasındaki işlerin yüzde 50’sinin yabancıların elinde olduğu açıklandı. Ürdün dışarıdan işçi alırken neden kendi işçilerini İsrail’e gönderiyor? Böyle bir uygulamanın sebebi ne olabilir?

Ürdün’de, İsrail’le ilişkilerin normalleştirilmesine karşı çıkan bir kuruluşun başkan yardımcısı olan Maysara Malas şöyle konuştu: “Ürdünlü işçiler İsrail’de çalışmaktan hoşnut değiller ama Ürdün’deki yüksek işsizlik nedeniyle çok fazla iş fırsatları olmadığından da yakınıyorlar”

Al Monitor’a konuşan Malas konuşmaya şöyle devam etti: “Filistinlilerin topraklarını işgal eden İsrail’de çalışmak istemelerini anlayabiliyoruz. Çünkü başka iş imkanları yok. Ürdün’deki bu kötü durumun sorumlusuysa Ürdün hükümeti. Hükümet güvenlik alanında, ekonomik ve siyasi konularda İsrail’le yakın bir iş birliği içerisinde. Hükümet İsrail’de istihdam edilen işçilerden haberdar olmadığını söylüyor ama tabii ki bu hiç inandırıcı değil. Ürdün hükümetinin bilgisi dışında vatandaşlarının İsrail’de çalışmaları mümkün değil.” 

İŞÇİLER İÇİN RESMİ PROTOKOL

Ürdün Çalışma Bakanlığı Genel Sekreteri Hamada Ebu Nicme, 22 Kasım’da bir açıklama yaparak İsrail’e gönderilen işçilerin bakanlıkla ilgisi olmadığını söyledi ve bu durumdan 2001’de uluslararası turizmi ve dış yatırımları teşvik amacıyla Ürdün hükümeti tarafından kurulan Akabe Özel Ekonomik Bölgesi Yönetimi’ni (ASEZA) suçladı. ASEZA’ysa  bu konuyla bir alakası olmadığını daha önce açıklamıştı. 
Ancak ASEZA’nın vize müdürü Vasim Cerabiye 15 Aralık’ta el Balad Radyosu’na yaptığı açıklamada Akabe kenti ile İsrail’in Eilat kenti arasında Ürdünlü işçilerin inşaat sektöründe çalışmak üzere Eilat’a gönderileceğine dair  resmi bir protokol imzalandığını doğruladı.

Bir kamu kuruluşunun konuyla alakasız olduğunu iddia etme ise bir hayli tuhaf. Zira İsrail’e işçi gönderme kararı Ürdün hükümetinin ya da Çalışma Bakanlığı gibi hükümete bağlı birimlerin bilgisi olmadan alınamaz. Böylece akıllara şu soru takılıyor: Ürdün hükümeti işçi gönderme kararını almadan önce Filistin Yönetimi ile neden görüşmedi? Neden  Ürdün İsrail’in Filistinlilere yönelik politikalarını onayladığına dair oluşan kamuoyu algısını önlemeye çalışmadı?

FİLİSTİNLİ İŞÇİLER İŞTEN ÇIKARILDI

İsrail Ürdün’den işçi alırken, onlarca Filistinli işten çıkarıldı. Al Monitor bu işçilerden bazılarına ulaştı. Tulkarim’de yaşayan İmad Hüseyin’in tepkisi şöyle oldu: “Kardeş ülke olarak gördüğümüz Ürdün’ün İsrail’e bizim yerimizi alacak işçiler göndermesi kabul edilemez. Ürdün bu kriz sürecinde bize destek vermeliydi.”
İsrail’deki inşaatlara Filistinli işçi toplayan Ramallahlı Müteahhit İsmail Raşit ise şöyle konuştu: “Ürdün’den İsrail’e işçi gönderilmesi konusunda Filistin Yönetiminin Ürdün’le görüşmemesi tuhaf. Filistin Yönetiminin Ürdün’den İsrail’e işçi göndermemesini istememesi daha da tuhaf. Geçim kaynaklarını kaybeden ve işsiz kalan bu insanların durumundan Filistin yönetimi sorumludur.”

Filistin Sendikalar Federasyonu Genel Sekreteri Şahir Saad’ın yorumu ise şu şekilde: “İsrail, Filistinlileri işten çıkararak Filistin halkına şantaj yapmak, intifadayı askıya alma konusunda Filistin Yönetimini baskı altına almak ve Filistin’i siyasi konularda taviz vermeye zorlamayı amaçlıyor. İsrail’in Ürdün’den 500 işçi almış olması ilerleyen günlerde binlerce Filistinlinin işsiz kalacağını gösteriyor. (…) Ürdünlü kardeşlerimizden şunu bekliyorum: İsrail’in bizim yerimize başka yerlerden Arap işçiler getirerek bizi baskı altına almaya çalıştığını görsünler.”

ÜRDÜN’DEN 10 BİN İŞÇİ ALMA PLANI

Amman’daki yönetim çevrelerine yakın olan Ürdünlü Yazar Mahir Ebu Teir, Ürdünlü şirketlerin İsrail’e işçi gönderme konusuyla ilgisi olduğunu düşünüyor. İşçilerin aylık 1000 dolar alacağı öngörülüyor ki, bu ortalama ücretlerin altında. Ebu Teir’e göre İsrail, turizm ve inşaat sektörlerinde çalıştırmak için kısa vadede Ürdün’den 10 bin işçi almayı planlıyor.

İsrail’le Ürdün arasında son dönemlerde gelişen yakınlaşmalar göz önüne alındığında İsrail’in Ürdün’den işçi alma kararında yalnızca ekonomik meselelerin değil siyasi politikalarının da etkili olduğu anlaşılıyor. Zira İsrail ve Ürdün 25 Ekim’de Tapınak Tepesi’nde (Harem-i Şerif) bazı düzenlemeler konusunda anlaşmış, devre dışı bırakılan Filistin Yönetimi de ertesi gün buna tepki göstermişti. Bu anlaşmaya göre, Tapınak Tepesi’nde Müslümanların ibadethanelerine ve kutsal mekana giren Yahudi yerleşimciler güvenlik kameralarıyla izlenecek. 

Nablus el Nacah Üniversitesinin öğretim üyelerinden biri olan iktisatçı Nail Duveykat, al Monitor’a şöyle bir değerlendirmede bulundu: “Filistinli işçilerin daha ucuza çalışmalarına rağmen İsrail Ürdünlüleri işe almak istiyor. Filistinli işçiler gündüz İsrail’e çalışmaya gidiyorlar ve akşam Batı Şeria’ya dönüyorlar. Dolayısıyla İsrailli işverenler açısından bakıldığı zaman Filistinli işçilerin barınma masrafı yok ama Ürdünlü işçilerin var. Ayrıca Filistinli işçilere maaşları İsrail şekeli olarak ödeniyor, Ürdünlü işçilere ABD dolarıyla ödeme yapılıyor ve bu da İsrailli işverenlerin döviz almasını gerektiriyor. Bununla beraber İsrail hükümeti Ürdünlü işçilerin sağlık sigortası ve sosyal güvenlik masraflarını da üstlenmek zorunda kalıyor.” 

Ürdün parlamento üyelerinden Meclis Eylem Komitesi Eski başkanı Adnan el Saveyr Ürdünlülerin İsrail’e avantaj sağladıklarını savunuyor. Mesela İsraillilerin çoğu ülkenin güneyinde bulunan Eliat’ta çalışmak istemiyor. Böylece Ürdünlü işçiler oraya alınıyor.

Anlaşıldığı üzere İsrail, Ürdün’ün önemli siyasi aktörleri ve iki ülkenin kasımda oluşturduğu serbest ticaret bölgesinden kazanç sağlayan iş adamlarıyla beraber, Ürdün halkıyla da ilişkilerini geliştirmeye çalışıyor. Böylece İsrail, dünya genelinde yaygın olan Filistin topraklarını işgal eden ülke imajını değiştirmek istiyor.
Öte yandan bu adım İsrail’in Filistinlilere sırt çevirdiği anlamına geliyor da olabilir. Zira son haftalarda Filistinlilerden ayrılmaya ve Filistinlilere tüm iş alanlarını kapatmaya yönelik sesler İsrail’de daha gür çıkmaya başladı. Bu karar Filistinliler arasında olumsuz tepkilere ve Filistinlilerin İsrail’e karşı mücadele saflarında daha fazla yer almalarına sebep olabilir. 

(Çeviren: Çağdaş Horuz)

ÖNCEKİ HABER

İBB’de toplusözleşme sürecinde kim kazandı?

SONRAKİ HABER

Menderes’te çevre kirliliği de kanser de çok: Gözün Aydın sevin gayri!..

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...