18 Ocak 2016 14:10

‘Kana düşen kalemler’

Paylaş

Ocak ayında öldürülen Gazeteciler Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Hrant Dink ve Abdi İpekçi; Eyüp-Alibeyköy Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Gençlik Komisyonunun düzenlediği ‘Kana Düşen Kalemler’ panelinde anıldı.

Katledilen gazeteciler için bir dakikalık saygı duruşunun ardından, gazetecilere yönelik baskıları kınayan Alibeyköy PSAKD Başkanı Hüseyin Güzelgül, “Bu baskılar asıl olarak halkın haber alma hakkının engellenmesidir” diye konuştu. Bölgedeki sivil ölümlerine dikkat çeken Güzelgül, “4 aylık bebekler, 70 yaşındaki insanlar katlediyor. Bizim felsefemizin temeli insan sevgisi. Bu nedenle ezilenlerin yanındayız” dedi.

Konuşmanın ardından dört gazetecinin hayatını anlatan sinevizyon gösterildi. Panelin moderatörlüğünü yapan Engin Uğur, Aleviler olarak yıllardır katledildiklerini ama bunlara rağmen her zaman silahlarının saz ve kalem olduğunu belirtti.

‘BU ÜLKEDE NE ADALET NE ÖZGÜRLÜK VAR’

Panelde konuşan Gazetemiz Muhabiri Metin Göktepe’nin annesi Fadime Göktepe, “Bu ülkede ne adalet ne de özgürlük var. Metin’in ya da diğer katledilen gazetecilerin ne suçu vardı? Onlar halka doğru haber götürüyordu. Metinler mezarda da burada da yaşıyor. İktidarlar katilleri her zaman yaşatıyor. Ama öbür taraftan masum insanları katlediyorlar. Bunu Ankara’da ve Suruç’ta gördük.” dedi.

‘GAZETECİLİK BİR BARIŞ MESLEĞİDİR’

Gazetemizin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Vural Nasuhbeyoğlu, Metin Göktepe’nin cezaevinde öldürülen iki tutuklunun cenazesini izlemek isterken gözaltında polisler tarafından dövülerek öldürüldüğünü söyleyerek “Bugün bölgede öldürülen sivillerin cenazeleri bile ailelerine verilmiyor” dedi. Devlet, iktidar savaş borusunu çaldığında gazetelerin devletten önce savaş arenasına koşmak için yarıştığını belirten Nasuhbeyoğlu “Gazetecilik asıl olarak bir barış mesleğidir. Bugün tankların, akreplerin içinde ‘haber’ yapanlar gazetecilik değil iliştirilmiş olarak devletin resmi raportörlüğünü yapıyorlar” dedi. “Gazeteci barikatın arkasındaki gerçeği halka ulaştırandır” diye konuşan Nasuhbeyoğlu, bugün bölgede canları pahasına gerçekleri ve doğruları halka ulaştırmaya çalışan meslektaşlarının çabasının çok önemli olduğuna işarete ederek “Bu baskılar sadece gazetecilik mesleğine değil aynı zamanda halkın haber alma hakkı ve doğrulara ulaşmasını engellemek içindir” dedi. 

‘BİZ YAZMAYA DEVAM EDECEĞİZ’

Cumhuriyet Gazetesi Yazarı Ceyda Karan, Güneydoğu’da mesleğini yapmaya çalışan gazetecilerin, kafasına silah dayandığını belirterek, “Ben de Suriye’yle ilgili doğru haberleri yaptığım için işinden kovulan bir gazeteciyim. Onlar istediklerini yapsınlar ama bizler yazmaya devam edeceğiz” dedi.

Hrant Dink’in Avukatı Erdal Doğan, cinayetlerin ortak noktası azmettiricilerinin hiçbir zaman ortaya çıkmamış olduğuna dikkat çekerek, “Polislerin cinayetlerle ilgili bilgileri saklaması veya gizlemesi onları cinayetin ortağı yapar” diye konuştu.

Sinevizyon gösteriminden çok etkilendiğini belirten Milliyet Gazetesi Yazarı Belma Akçura, “Binlerce faili meçhul cinayetin olduğu ülkede yaşıyoruz. Devlet bize düşünmeyeceksin, yazmayacaksın diyor ama bizler Fadime ananın da dediği gibi bağırarak yazdık” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Paksoy'a ait olduğu belirtilen cenaze Şırnak'a götürülecek

SONRAKİ HABER

Cem Yılmaz’a hapis cezası isteniyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...