13 Ocak 2016 12:24

EMEP: Ülkenin her yerinde patlama ve Cumhurbaşkanı’nın 'tehdit istikrarı' devam ediyor

Paylaş

Emek Partisi Genel Başkanı Selma Gürkan Sultanahmet saldırısı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın barış isteyen akademisyenleri tehdit etmesiyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada: “Ülkenin her yerinde patlama ve Cumhurbaşkanı’nın önüne geleni “tehdit istikrarı” devam ediyor” dedi.

Sultanahmet’te meydana gelen IŞİD militanlarının bombalı intihar saldırısında 10 insan yaşamını yitirdiği ve 15 insanın yaralandığını hatırlatan Gürkan: “Reyhanlı, Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamları aydınlatılsaydı ve saldırıyı düzenleyen IŞİD’in lojistik, siyasi vb her türlü dayanaklarına karşı savaş açılsaydı yeni katliamların önü kesilmiş olacaktı. Hükümet bunu yapmadığı gibi, basın önünde gözaltına alıp sessizce serbest bıraktığı, gözaltılarla kamuoyunu terör örgütüne karşı mücadele ediyor görüntüsüyle oyaladığı, bombalı saldırılarla ilgili yayın yasağı getirmek ve gerçeğe ışık tutacak her delili örtmek gayretinde oldu. Ayrıca çatışmacı, yayılmacı ve mezhepçi dış politikada ısrarını sürdürüyor” dedi. 

İsmi belli intihar bombacılarına müdahale etmeyi “hukuk devleti”ne yakıştıramayan Başbakan’ın devlet, tv kanalında “çocuklar ölmesin, yaşananları görün-duyun, barış olsun” feryadıyla sesini duyurmaya çalışan Ayşe öğretmenin peşine düşmeyi kendine vazife bildiğini vurgulayan Selma Gürkan şunları söyledi: “Barış talep eden ama kalıcı bir barış ve sorunun çözümü için Kürt halkının ve siyasi iradesinin ortaya koyduğu taleplerin dikkate alınmasını isteyen 1128 akademisyen, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere her düzeyde hükümet temsilcilerinin saldırı hedefine anında kondu ve durumdan vazife çıkaran YÖK, hemen soruşturma faaliyetine başlamış bulunmakta.

Cumhurbaşkanı ve hükümet istiyor ki tüm toplumsal kesimler siyasal gericiliğinin ardında saf tutsun, eleştirmesin. Milli birlik ve beraberliğe çağrı yapıyor ve bu çizgiye gelmeyen herkesi hainlikle suçluyorlar. Bu durumdan en son şikayet edecek hükümettir. Cumhurbaşkanı başta olmak üzere hükümetteki siyasi irade toplum içinde kutuplaşma yaratarak, bu kutuplaşmayı çatışmaya götürecek bir üslup ve politikalarla tek parti iktidarını ve siyasi geleceğini inşaa etmiştir.”

Türkiye toplumunun bu iktidar saldırıları, hak ihlalleri, baskı, şiddet ve tehdit ile ilk defa karşılaşmadığını söyleyen Gürkan darbeleri, katliamları yaşamış, 1402’likler gibi uygulamalarla işsizliğin, yoksulluğun kucağına itilmiş, cezaevleri ve işkencelerle terbiye edilmeye çalışılmış bir halkla karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Tüm emek, barış ve demokrasi güçlerini yaratılmak istenen korku duvarını yıkarak, demokrasi için, hak ve özgürlükler için içeride ve dışarıda barış için ortak mücadeleye çağıran Gürkan şunları söyledi: “Bir kez daha hatırlatıyoruz, gittiğiniz yol, yol değildir. Ayşe öğretmende simgeleşen ölümlere karşı durma ve barış talebinin, akademisyenlerin hükümete yaptığı çağrının, cezaevine atılan gazetecilerin yaptığı haber gerçeğinin arkasındayız. Daha da ilerisi, siyasi iktidarın tüm siyasal gericiliklerinin, baskı, zor ve şiddetinin karşısında, demokratik bir ülkeyi kurma mücadelesinden geri adım atmayacağız.” (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Artvin halkı bir kez daha 'Cerattepe geçilmez' dedi

SONRAKİ HABER

Suudi Arabistan kadın hakları savunucusu Samar Badawi'yi gözaltına aldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...