11 Ocak 2016 01:30

Örgütlenen işçilerle çayını paylaşmak

Paylaş

Sedat SADAK 
Çiğli Schneider Fabrikasından İşçi

Merhabalar sevgili Evrensel okurları, 
Bizler Çiğli Organize Sanayi Bölgesinde çalışan işçileriz. İzmir, Bursa ve Kemalpaşa’da ekmekleri, gelecekleri ve onurları için örgütlenmeye başlayan, bize umut olan CP Piliç işçilerine selam gönderiyoruz. Yanlarında olduğumuzu bilmelerini istiyor ve her daim onlara elimizden geldiğince destek olacağımızı buradan sizin aracılığınızla söylemek istiyoruz. Ülkemizin batısından neredeyse her gün gelen mülteci insanların ölüm haberleri, diğer taraftan daha düne kadar Kürt sorunu vardır ve benim sorunumdur deyip umut tacirliği yapan bir zatın daha sonra onu “buzdolabına” kaldırdım demesi sonrası doğu ve güneydoğu illerinden gelen ölüm haberleri ve diğer taraftan haklarını ararken kapı önüne kalan, her gün çoğalan işsizler ordusuna katılan işçilerin feryatları arasında bize umut olan ve örgütlenen işçilerin varlığı bir nebze olsun nefes almamızı sağlıyor. Daha önce de havzamızda bulunan BİLLUR TUZ ve LUNA işçilerinin örgütlenme mücadelesinde yanlarında olmuş ve onlarla ekmeğimizi paylaşmamızın onurunu yaşamıştık. Ancak emek sermaye çatışması, yani patronlar ve işçiler var olduğu sürece bu onura daha çok zaman daha nail olacağımızı da biliyoruz. 

Asgari ücrete yapılan zam daha elimize geçmeden erimeye başladı zaten. Elektriğe yapılan zam, bulunduğumuz bölgede hem suya hem ulaşıma yapılan zamlarla daha elimize geçmeden bitiyor. Kaşıkla verip kepçeyle alırken işverenlere yani patronlara ise ne vereceklerini şaşırdılar. Öncelikli olarak yüzde 40 yüklerini devlet olarak aldıklarını söyleyerek gözlerimizin içine bakarak yalan söylediler. Yıllardır alın terimizden keserek biriktirilen işsizlik fonundan buraya kaynak aktardıklarını zaten kendileri söylüyorlar. Bu da yetmezmiş gibi sanki devletin kasasından çıkmış gibi almak için ise bizim cebimize el atarak yine faturayı halka kesiyorlar. Sebzeden meyveye her şeye zam yaparak bizlere nasıl bir yaşam reva gördüklerini de göstermiş oldular. 

Ancak bizler bunları bilerek ve görerek artık kendi geleceğimizi kimselere havale etmemeliyiz ve bu taşın altına elimiz gerekirse gövdemizi de koyup tarafımızı belli etmeliyiz. İşte tam bu nokta da işyerimizde üyelerimizin tamamına bu oyunları anlatıp bunun karşısında ekmekleri için direnen, örgütlenmeye başlayan CP Piliç işçileri için 1’er TL isteyerek tarafımızı ve safımızı belli ederek paylaşımcı ruhumuzla sınıf kardeşliğimizi göstermek istedik. İşçilerin sorduğu ve aslında hepimizin ders çıkarması gereken asıl soru ise şuydu: Sendikalar neden yardım etmiyor, para verip katkı sunmuyorlar? Dilimiz döndüğünce ama hiç kıvırmadan cevapladık bu tür soruları. Dertleri gerçekten mücadelenin büyümesi işçilerin örgütlenmesi olsa zaten bize gerek kalmazdı. Ancak kendi aralarındaki sendikal rekabet, ihtirasları ve sınıf kardeşlerinin başarısını hazmedememe duygusu ağır basınca maalesef bu tür sorulara daha çok cevap vermek zorunda kalacağız.

Çözümü ise sınıf tarihi içerisinde zaten var. Sendika ve konfederasyon ayırımı gözetmeden sınıf kardeşlerimizin yanında olmak, patronlara ve onların yürütme organları olan tamamen işverenlere çalışan iktidarlara karşı birleşik mücadelen geçiyor. Son söz olarak bizler bundan önce de bundan sonrada nerde bir örgütlenme varsa yetebildiğimiz kadar destek olmaya çalışacağız.

Bir yangın çıkar ancak çok büyüktür o arada küçük karıncada su taşımaktadır. Onu görenlerden biri, “Yahu sen ne yapıyorsun, senin taşıdığın suyla bu ateş söner mi hiç” demiş. Karınca da, “Belki sönmeyebilir ama tarafımı belli etmek istiyorum” diyerek aslında bizlerin de ne yapması gerektiğini çok berrak bir şekilde göstermiyor mu?

ÖNCEKİ HABER

Kıdem tazminatı hedefte, sendikalar ne yapacak: ‘Kıdem tazminatı kırmızı çizgimizdir’

SONRAKİ HABER

Yeni yıl işçi mücadelesinin yükseleceği yıl olacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...