07 Ocak 2016 10:06

Bıçak sırtında gazetecilik: Yolsuzluk haberciliği

Paylaş

Uluslararası Şeffaflık Derneği tarafından gerçekleştirilen "Gazeteciler gözünden 2015 yolsuzluk karnesi" başlıklı çalıştay İstanbul'da gerçekleştirildi. Taksim Elit World Hotel'de yapılan çalıştayda hükümetin yolsuzluk karnesinin yanı sıra bu yolsuzlukları kamuoyuna duyurması gereken basın ve medyanın durumu da konuşuldu.

GAZETECİLİK BOSNA'DA DA AYNI

İmre Azem'in yönetmenliğini yaptığı "Babıali'den İkitelli'ye: Türkiye'de medya ve yolsuzluk belgeseli" gösteriminin ardından Galatasaray Üniversitesi öğretim üyesi ve Evrensel yazarı Doç. Dr. Ceren Sözeri'nin kolaylaştırıcılığını yaptığı oturumda ilk olarak Bosna Hersek Araştırmacı Gazetecilik Merkezi Yöneticisi Leila Bıcakcic konuştu. Kendi ülkesindeki yolsuzluk iddialarını haberleştirirken doküman bulmakta yaşadıkları zorluklardan bahseden Bıcakcic, devletin bununla ilgili yasal düzenlemeler olmasına rağmen bu yasalara uymadığını söyledi. Bıcakcic kendi ülkesindeki araştırmacı gazeteciliğin durumunu anlatırken hükümetin bu gazetecilere yönelik baskısına karşın gazetecilerin kendi aralarında dayanışmasının eksik olduğunu dile getirdi. 

'TOPLUMUN YAKLAŞIMI CESARET KIRICI'

Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu toplumun yolsuzluk haberlerine yaklaşımının gazetecinin cesaretini de kırdığını dile getirdi. Kamuoyunun bu haberleri 'cebimden para çalıyorlar" diye algılamaktan uzak olduğunu kaydeden Önderoğlu, hükümetin çıkardığı çeşitli yasa ve düzenlemelerle (TİB, RTÜK, MİT Kanunları) bu haberlerin yapılmasının önüne geçmeye çalıştığını dile getirdi. Önderoğlu, "Özellikle son 2 yılda devlet,' güvenlik' gerekçesiyle haberciliğe karşı kendini güvene aldı. İyi gazeteciyik yapan gazetelerin çoğunun tirajları çok düşük. Yargı kendini hükümet ve gazeteler arasında sıkışmış hissediyor" dedi. 

'KENDİ HAKKIMIZI SAVUNAMIYORUZ'

Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Aykut Küçükkaya ise konuşmasında kendi yaptığı yolsuzluk haberleri ve sonrasında başına gelenleri anlattı. "Çuvaldızı önce kendimize batırmalıyız" diyen Küçükkaya, özellikle medya patronlarının başka alanlarda iş yapmasının mutlaka yasalarla önlenmesi gerektiğini söyledi. basında çalışanların mutlak olarak örgütlenmesi ve sendikalaşması gerektiğini dile getiren Küçükkaya, "Haberlerimizle herkesin hakkını savunuyoruz ama kendi hakkımızı savunmaya geldiğinde başarılı değiliz" diye konuştu. Küçükkaya, siyasi iktidarın ne kadar yargıdan kaçırırsa kaçırsın yolsuzluğa karışanların kamuoyu gözünde hiçbir zaman aklanmadığını dile getirdi. 

'BAĞIMSIZ YARGI UZAKTA BİR VAHA GİBİ'

Çalıştayın 2. oturumunda konuşan Cumhuriyet Gazetesi adliye muhabiri Canan Coşkun, adliye muhabirliğine 17-25 Aralık operasyonlarının olduğu süreçte başladığını aktararak, "Operasyonların ölü doğduğu çok açıktı ve biz gazeteciler olarak dosyaya bakan savcıların nereye sürüleceğini görüşüyorduk. Zaten çoğu da kaçtı ülkeden" dedi. Yolsuzluk haberi yapan gazetecilerin yargılanacağını bildiklerini kaydeden Coşkun, "Ben de artık çoğunlukla sanık sandalyesinde oturuyorum. Yargıçlar artık parti bürokratı gibi davranıyorlar. Bağımsız yargı uzakta bir vaha gibi. Umudumu çoktan kaybettim" dedi. 

'TİRAJIN BİR ARTMASI BİLE BİZE MORAL OLUYOR'

İleri internet sitesi muhabiri Rıfat Doğan sitelerinde çıkan bir hasber nedeniyle bir gece önce saatlerce bir tarikat mensuplarınca tehdit edildiğini söyleyerek başladığı konuşmasında, "Adlarını adreslerini vererek tehdit ettiler. Bunlar bu kadar rahat ben değilim. Ama Gezi'yi görmüş biri olarak umudumu koruyorum ben. Hitler dönemi de ebedi olmadığı gibi bu dönemde ebedi gitmeyecek" dedi. Birgün Gazetesi muhabiri Hüseyin Şimşek ise yoluklukların ortaya çıkarılması süreci göz önüne alındığında bugünkü Türkiye'nin 1950'li yıllardaki 10 yıllık Menderes hükümeti dönemine çok benzediğini söyledi. Yaptığı yolsuzluk haberlerinden örnekler veren Şimşek, "tüm baskılara ve ağır koşullara rağmen tirajımızın bir gazete bile artması, okuyucunun bir gazete fazla alması bize moral oluyor" dedi. 
Çalıştay yolsuzlukla mücadelede açık veri kullanımı gazeteciler için eğitim kısmı ile sona erdi.  (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Soykırımı anarken Ermeni kadınların seslerine kulak vermek

SONRAKİ HABER

Adana Barosu Metin Göktepe’yi unutmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa