7 Ocak 2016 01:59

İnanç YILDIZ
Antep

Uzun bir süredir sokağa çıkma yasaklarının ve devlet şiddetinin sürdüğü Sur, Cizre, Silopi’de aileleri ve yakınları olan Gaziantep Üniversitesinde okuyan öğrenciler, psikolojilerinin altüst olduğunu anlatıyor. Öğrencilerden Veli Baltacı’nın Silopi’deki ailesi yasağın olmadığı bölgeye kaçmayı başarsa da hâlâ patlama sesleri arasında yaşıyor. Özgür Uysal’ın ağabeyi de  Silopi’de keskin nişancılar tarafından vurulduktan sonra önceki gün sırtındaki kurşunla cezaevine konuldu. Yakınları Silopi’de, ailesi Cizre’de olan Melike Uyman’ın da, annesinin dayısı olan 65 yaşındaki Ömer Masul, Silopi’de namaz kılarken keskin nişancıların hedefi oldu. Yakınlarının yaşamından endişe duyduklarını ifade eden öğrenciler, bu koşullarda barışın nasıl geleceğini soruyor. 

‘38’DEN 2016’YA BİTMEYEN ŞİDDET 

Ailesi Silopi’de olan sinema televizyon bölümü öğrencisi Veli Baltacı, yasaklar başlayınca yakınlarının yasak kapsamında  olmayan yerlere gittiğini anlatıyor. Ailesinin sürekli patlama sesleri arasında yaşadığını belirten Baltacı, “Bu durum bizi de ister istemez etkiliyor. Sonuçta bu şehrin sokaklarında çocukluğumuz geçti. Şimdi bu sokaklar yakılıyor, yıkılıyor talan ediliyor” diyor. Dedelerinin döneminden itibaren şiddetli bir ortamın içinde yaşadıklarını ifade eden Baltacı, “Dedemler ’38’ler de katliamlarla, babam ’90’larda köy boşaltılmalarıyla, bizim jenerasyon copla, gazla ve yeni jenerasyon da şiddetle büyüyor. Kardeşim sabaha kadar uyuyamıyor. Psikolojisi hep savaş içinde şekilleniyor. Şehirle birlikte insanların psikolojisi de yok oluyor “diyor. “Ulusların kendi kaderinin tayin hakkının tanınması gerekiyor” diyen Baltacı, “Çünkü şu anki duruma bakınca her gün göz göre insanlar katlediliyor ve bu batının umurunda değil. 70 yaşındaki insandan 3 aylık sivile kadar insanlar ölüyor. İşte karşı taraftan bir duyarlılık görmeyince sen nasıl beraber yaşayalım diyeceksin ki. İster istemez böyle bir psikolojiye giriyorsun” diyor. 

DAYISI NAMAZ KILARKEN VURULDU 

Silopi’de yakınları bulunan ve ailesi de Cizre’de yaşayan edebiyat bölümü öğrencisi Melike Uyman ise, ailesiyle doğru düzgün iletişime geçemediğini ifade ediyor. Erzak ihtiyaçlarının olduğunu ve bu ihtiyaçların evlerinin duvarlarının delinerek oluşturulan geçişler sayesinde sağlanabildiğini dile getiren Uyman, ancak babasının suyun açılmasına izin verilmediği için acil olarak suya ihtiyaçlarının olduğunu söylediğini dile getiriyor. Annesinin dayısı olan 65 yaşındaki Ömer Masul’un namaz kılarken keskin nişancılar tarafından bilerek vurulduğunu söyleyen Uyman, yine yasaklar boyunca kız kardeşinin psikolojisinin bozulduğunu ve Şırnak’a gönderildiğini belirtiyor. Yaşananlar nedeniyle geceleri uyuyamadığını ifade eden Uyman, “Psikolojim altüst oldu. Aileme ne olacak diye endişeliyim. Korkularla uyuyorum. Kabuslar görüyorum” diyor. Hendeklerin devletin katliamlarına ve şiddetine karşı halkın kendisini savunmak için açıldığını anlatan Uyman, “Kürtlerin talepleri karşılanacak talepler. Bir Kürt’ün, bir çocuğun isteği, hayali ne olabilir ki; rahatça sokağında oynayan çocuğun polislerin gözetiminde, hedefi olmadan rahatça sokağında oynamasıdır” dedi. Ancak bu politikalarla bunun olmayacağını belirten Uyman, “ Bu saatten sonra barış gelir mi? Bilmiyorum. Barış gelse bir anlamı kalır mı, acılarımız geçer mi? 7 gün boyunca annesinin cenazesini sokaktan alamayanların acıları geçer mi” diye soruyor. 

UYSAL: ANNEM HALEN BARIŞ DİYEBİLİYORSA...

Ailesi Silopi’de olan edebiyat bölümü öğrencisi Özgür Uysal da yakınlarının  hayatından endişe duyuyor. Ağabeyi Hasan Uysal’ın Silopi’de keskin nişancılar tarafından vurulduktan sonra önceki gün yaralı halde tutuklanması Özgür Uysal’ın endişelerini haklı çıkarır nitelikte. Silopi’nin Cudi Mahallesi’nde, elektriklerin kesik olmasından dolayı jeneratörü bulunan komşusuna gitmek isterken keskin nişancılar tarafından vurulan Hasan Uysal, önceki gün yaralı halde çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Şırnak Devlet Hastanesinde tedavi gören ve sırtındaki kurşun hâlâ çıkarılamayan Uysal, hastaneden elbiselerini dahi giymesine izin verilmeden Şırnak Cezaevine gönderildi. Bugün 4. kez ameliyat olması beklenen Hasan Uysal’ın kardeşi Özgür Uysal, ağabeyinin tutuklandığını öğrenmesinin ardından annesini aradığını ancak annesinin ağladığı için konuşamadığını belirterek, “Sivil ölümlerden, yaşanan bunca şeyden sonra bana sorsanız ben artık barış diyemem. Ancak aileme sorsanız barış istiyorlardır. Düşünün oğlu 2-3 gün önce vurulan ve daha sonra tutuklanan, annem halen barış diyebiliyorsa bir şeylerin çözülmesi gerekiyor” diyor. Sokak ortasında keskin nişancılar tarafından vurulan ve cenazesi 7 gün boyunca sokakta kalan Taybet İnal’ın komşuları olduğunu söyleyen Uysal, Silopi’nin harabeye çevrildiğini, yasak olmayan mahallelerdeki insanların da bir kapalı spor salonuna getirilerek göçe zorlandığını anlatıyor. Uysal son olarak, “Düşünün 21. yüzyılda yaşıyoruz; açlıkla, susuzlukla ölmeyi bekliyorlar” diye tepki gösteriyor. 

Evrensel'i Takip Et