04 Ocak 2016 00:55

Yeni Türkiye’de yaşamak için en güvenli yer cezaevi

Paylaş

Tugay BEK
Avukat

Meslekten olanlar bilir; ceza davalarına giren bir avukatın en mutlu olduğu, mesleki tatminin en üst düzeye çıktığı an, tutuklu olan müvekkilin tahliye olmasıdır. Umutla beklenir duruşma günleri mahpus ve yakınları için. Tahliye olmak ikinci bir şans, yeniden doğum hissi verir içerdeki için. Tutsak edilmiş birinin özgür olması için katkıda bulunmak, müvekkilin ve yakınlarının mutluluğu ile hemhal olmak küçük bir zaman dilimi için dahi olsa ‘iyi ki avukatım, iyi ki bu mesleği yapıyorum’ dedirtir. 

KEŞKE TAHLİYE OLMASAYDI DEDİRTEN ÜLKE

Diyarbakır Barosu başkanı Tahir Elçi katledildiğinde eşi Türkan Elçi, Tahir Elçi’nin birkaç hafta evvel hakkında açılan soruşturmada yaşadığı gözaltıyı ve sonrasından tutuklanmaya sevk edilişini hatırlatarak “Keşke tutuklansaydı” demişti.

Biz de bugün Dilo Derviş için “keşke tahliye olmasaydı” demek durumunda kalıyoruz.
Dilo Derviş, anne babası ve ailesini Rojava’da bırakıp kendisinden iki yaş küçük kardeşi ile Adana’ya gelmiş yirmi yaşında bir gençti. 18 Ağustos günü Adana Dağlıoğlu Mahallesi’nde gerçekleşen bir gösteride yakalanmış ve ardından tutuklanmıştı. Gözaltına alındığında polisler tarafından öldüresiye dövülmüş ama suçlamaların hiç birini kabul etmemişti. Yaşasaydı yargılama neticesinde büyük olasılıkla beraat edecek olan Dilo Derviş, polisler tarafından tutulan yakalama tutanağı dışında aleyhine başka bir delil olmadığından ilk duruşmada tahliye edilmişti.

Dillo Derviş, tahliye olmuş ancak serbest bırakılmamıştı. Cezaevi çıkışında emniyetin yabancılar şubesine teslim edilmiş oradan da Adana Göç İdaresi Başkanlığı’na götürülmüştü. Burada idari bir kararla tutulan Dilo Derviş’in bir takım yazışmalar sonunda bırakılacağı söylenmişti. Bir süre sonra Aşkale Geri Gönderme Merkezi’ne gönderildi. Bir buçuk aylık süre zarfında Göç İdaresi Başkanlığı ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde bir takım imza işlemleri sonrasına bırakılacağı söylenmekteydi. 

Adana Milletvekili olan Meral Danış Beştaş eli ile yapmış olduğumuz girişimlerde ise bizzat Göç İdaresi Genel Müdürü tarafından en kısa sürede bırakılacağı, bu konuda bir yazının Aşkale Geri Gönderme Merkezi’ne iletildiği bilgisi verildi. Bu yazının gittiği bilgisi sonrasında Aşkale Geri Gönderme Merkezi’nde bir isyan çıktığı ve polisler tarafından bir müdahale olduğu bildirildi.  Sonrasında bu müdahale nedeni ile Dilo Derviş’in serbest bırakılmasının ertelenmiş olduğu söylendi. Bu süre zarfında Erzurum İHD ve avukatların Aşkale Geri Gönderme Merkezi ve Dilo Derviş’le temas kurması engellendi. 

2 Ocak günü Erzurum Emniyeti’nden arayan yetkililer Dilo Derviş’İn 31 Aralık günü kendini asarak intihar ettiği bilgisini verdi.  Elbette soruşturma dosyası, otopsi raporu ve diğer deliller incelenip irdelenecektir. Ancak şu aşamada Dilo Derviş’in intihar etmiş olduğu ihtimaline yakınlarını inandırmak mümkün değildir. İntihar olduğu kabul edilecek olsa dahi hukuksuz bir şekilde alıkonulan Dilo Derviş’i intihar etmeye yönelten nedenlerin kendisi de, sorumluların cinayetten yargılanması için yeterli olmalı.

BİR DERİN DEVLET YAPILANMASI: GÖÇ İDARESİ BAŞKANLIĞI

Suriye’deki iç karışıklık ve AKP İktidarının buraya yönelik müdahalelerin ve sonrasında ülkemize olan yansımalarının bir ihtiyacı ve ürünü olarak kurulup dizaynedildi Göç İdaresi Genel Müdürlüğü. Suriye’deki iç karışıklıkta AKP tarafından desteklenen cihatçı gurupların militan devşirmesi, lojistik ihtiyaçlarının sağlanmasının yanı sıra başta Rojava bölgesi ve Kürtler olmak üzere AKP ile örtüşmeyen düşman adledilen kişi ve kurumlara yönelik mücadelede de önemli görevleri olduğu söylenebilir.  Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Efkan Ala’nın denetiminde yeni derin devlet yapılanmasının önemli bir kurumu olarak dizayn edilmiştir. Dilo Derviş’in mahkemece tarafından bırakılmış olmasına rağmen serbest bırakılmamasına karar veren irade MİT’Tir. İstihbarat raporları doğrultusunda mültecilerin özgürlükleri keyfi bir şekilde engellenmektedir. Bu vesile ile Göç İdaresi Başkanlığı’nın kapılarının aralanması ve sivil denetime açılması sağlanmalıdır.

Bir cezaevinden alınıp hiçbir hukuksal gerekçe ve mahkeme kararı olmaksızın Geri Gönderme Merkezi adı altında başka bir cezaevine konulan Dilo Derviş tahliye olmasaydı bugün yaşayacaktı. Bir esir gibi tutulan Dilo Derviş savaş koşullarında bile olmayacak bir şekilde devlet gözetiminde olduğu halde katledildi. Yaşamak için evini, ailesini, ülkesini terk etmek durumunda kalan Dİlo Derviş, sığınmak zorunda kaldığı devlet tarafından katledildi.

AKP yönetimi atlında yaşamak için en güvenli yercezaevleri haline gelmiştir. 

AKP ile birlikte keşke tahliye olmasaydı(m) ya da tutuklansaydı dedirten ülkedir Türkiye. 

Avukatın, müvekkilin tahliyesine sevinemeyeceği yeryüzündeki tek ülkedir artık Türkiye. 

ÖNCEKİ HABER

Zeynep Bakır’a özgürlük için dayanışma çağrısı

SONRAKİ HABER

Çapa Tıp Fakültesi emekçileri taşınma değil yerinde yapılandırma istiyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...