03 Ocak 2016 00:31

Kadınların her türlü sorununun ilk muhatabı: Batıkent'in kadın muhtarları

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Batıkent semtindeki kadın muhtarlarla hem kendi sorunları hem de kendilerine başvuran kadınların sorunları üzerine konuştuk. Kadınların kendilerine en çok işsizlik ve şiddet sorunları nedeniyle başvurduğunu söyleyen muhtarlar, bu sorunları çözmek için gösterdikleri çabanın önemli olduğunu belirterek, 'Ama asıl iş devlete düşüyor' dediler.

Paylaş

Derya KAYA
Elif Ekin SALTIK

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Batıkent semtinde kadın muhtar sayısı bir çok bölgeye oranla daha fazla. Kimi üç dönemdir yapıyor muhtarlığı, kimi ilk kez bu dönem seçilmiş. Aday olurken ailelerinden gördükleri desteğin kendilerini cesaretlendirdiğini belirtiyorlar. Çünkü kadın olmanın hem avantajlarının hem de zorluklarının bir arada yaşandığı bir alan muhtarlık. Mahallelerindeki kadınların sorunlarını kendilerine daha rahat ifade edebildiğini söylüyor hepsi. Onlara yardım edebilme noktasında yaşadıkları olanaksızlıkların sıkıntısı da ortak. “Bizim olanaklarımız kısıtlı. Bizim için bir kadına dahi yardım etmek önemli. Ama asıl iş devlete düşüyor” diyorlar.

KADINLAR EN ÇOK İŞ İÇİN GELİYOR

Muhtarlıkta ilk dönemi olan Yeni Batı Mahallesi Muhtarı Fatma Bal, bir yandan eve bir yandan da mahallenin sorunlarına yetişmenin güçlüklerine işaret ediyor. Gününün sürekli bir koşturma içerisinde geçtiğini anlatan Bal, haftada en az bir kez mahalleyi dolaştığını; bozulmuş ışıklar, çökmüş asfalt, kapanmış yollar, park, bahçe, ağaçların budanması gibi çalışmalar yaptıklarını anlatıyor. Mahalledeki kadınların iş bulmakta zorlandığını ve genellikle iş konusunda kendilerine geldiklerini belirten Bal, özellikle eşinden boşanmış kadınlara ya da boşanmak isteyenlere hukuki ve maddi açıdan destek olmak için uğraştıklarını söylüyor.

Turgut Özal Mahallesi Muhtarı Suna Sezer de kadınlara ellerinden geldiğince iş imkanı yaratmaya çalıştıklarını söylerken, Fatma Bal geçtiğimiz yıl mahallesinde uyguladığı pazar yeri projesini örnek veriyor. Kadınlar ürettiklerini, el emeği işlerini birkaç gün boyunca bu pazara getirerek satarak kendi paralarını kazanmışlar. Bal, kadınların sevinçlerini, “Muhtarım sizin sayenizde evime kendi paramı götürdüm” diyerek kendisiyle paylaştığını da aktarıyor.

KİRA KONTRATLARINA KEFİL OLUYORUZ

Kent Koop Mahallesi Muhtarı Şükran Ayaz da kadınların zor şartlar altında hayat mücadelesi verdiğini belirtiyor. Ev sahiplerinin iş bulamayan kadınlara “Kirayı ödemezler” düşüncesiyle ev vermeye çekindiğini aktaran Ayaz, muhtar olarak yeri geldiğinde kontratlara kefil olduğunu söylüyor. Ayaz, mahallede zaman zaman imece usulü yardım örgütlemeye çalıştığını belirterek, “Taşıma suyuyla değirmen dönmüyor tabii. Bir yapabiliyoruz iki yapıyoruz, muhtarlığın bütçesi de yok. Epey sıkıntılar yaşıyoruz” diyor. Ellerinden geldiğince belediyelerden de destek almaya çalıştıklarını ifade eden Ayaz’a göre, kendilerinin yapmaya çalıştığı “Bütün bunlar çözüm değil, devletin daha çok iş imkanı yaratması gerekiyor.”

ŞİDDETE BİZ BİLE MUHATAP BULAMIYORUZ

Şiddete maruz kalan kadınların uzaklaştırma cezası alan kocaları bazen “Nasıl yardım edersin ayrı ev tutmasına...” diyerek muhtarlığın kapısına dayanıyormuş. Şükran Ayaz’ın, muhtarların şiddet gören kadınlara gerektiği gibi yardım edebilmeleri için bir önerisi var; “Bize bir hat vermeleri lazım, kolayca ulaşabilmemiz için. Kadın yardım isteğiyle geliyor ama maalesef biz bile bir yetkiliye ulaşamıyoruz, muhatap bulamıyoruz.”

Bu konuda bir psikolog yardımıyla kadınlar için eğitim çalışması düzenlediklerini, ancak başka şeylerle karşılaşacakları korkusuyla kadınların katılımının az kaldığını belirten Fatma Bal, şiddete uğrayan kadınların, durumlarını anlatmakta yaşadığı zorluğa işaret ediyor.

Turgut Özal Mahallesi Muhtarı Suna Sezer de şiddet gören kadınların fazlalığına dikkat çekerek, “Bir yandan sığınma evleri, belediyeler, baro aracılığıyla diğer yandan da mahalleden topladıkları yardımlarla kadınların yanında olmaya çalışıyoruz” diyor.
Şiddet konusunda kadınların en hızlı temas kurabileceği yerin muhtarlık olduğuna işaret eden İlkyerleşim Mahallesi Muhtarı Fecire Yazan, şiddeti yaşayanlara tanıklık edenler olarak uygulamaların yetersizliğini gördüklerini belirtiyor. Devletin kadınlara daha çabuk ulaşabileceği, hızlı çözüm üreten, sığınabilecekleri yerler, olanaklar yaratması gerektiğini ifade eden Yazan da, muhtarlar olarak bu konuda çözüm noktasında durabilmek, daha fazla şey yapabilmek istediklerini dile getiriyor.

ÜCRETSİZ KREŞ EN ÖNEMLİ TALEPLERDEN

Ergazi Mahallesi Muhtarı Emine Yıldız ise mahallesinin en büyük sıkıntısının ücretsiz kreşlerin olmaması olduğunu ifade ediyor. Mahalledeki en ucuz özel kreşin 800 liradan başladığını, ailelerin bu ücreti karşılamasının imkansız olduğunu söyleyen Yıldız, bu arada, belediyeden kreş talep ettiklerini ve önümüzdeki günlerde mahallelerine kreş açılacağı müjdesini de veriyor.

‘HER İŞE HAKİM OLMAK ZORUNDA HİSSEDİYORSUNUZ’

Mahallenin muhtarı olarak yapmaları gereken işleri, kadın olmanın verdiği duyarlılıkla yürüttüklerini dile getiriyorlar. Muhtarlığın insanların kapısını güvenle çalabileceği bir yer olsun diye uğraştıklarını belirtiyorlar.
Ama her alanda olduğu muhtarlıkta da kadın olmanın zorlukları var. İlkyerleşim Mahallesi Muhtarı Fecire Yazan, ailede, evde bir şeyler eksik kaldığında hesap sorulacak psikolojisini sürekli yaşadıklarını belirtiyor: “Yapacağınız işe hakim olmak; evdeki hakimiyete sahip olmak zorundasınız. Ev kadını olmanın çok meraklısı değilim, ama oradaki hayatın da bir biçimde parçasıyız. Zaten toplumda size verilmiş bir rol var. Siz ne kadar o rolün dışında bir zihniyette olsanız dahi tamamen kurtulamıyorsunuz. Oradaki sorumluluğunuzu tamamlamak istiyorsunuz. Tamam olsun ki diğer taraftaki özgürlüğünüzü daha rahat kullanın. Her şeye yetişmek istiyorsunuz. Erkeklerin böyle bir zorunluluğu yok, bir baskı hissetmiyor. İşi belli onun, evde yaptığı ekstra oluyor; bize yardım etmiş oluyor. Fakat siz onu  yapmak zorundasınız. Verili koşulların içerisinde, dışarıdaki kendi hayatınızı yaşayıp kendi kararlarınızı verebilmek için öbür tarafı tamamlamak zorunda hissediyorsunuz. Bu da bir yük, sınırlılık, zorunluluk oluyor.”
Kadın muhtar olarak en sık yaşadığı durumlardan birinin de kapıdan içeri giren insanların bir kadınla karşılaşınca “Nasıl anlatsam? Bilir mi acaba soracağımı?” tavrına bürünmesi olduğunu belirten Yazan, oysa kadınların problem çözme konusunda, daha pozitif yaklaştıkları için, daha başarılı olduklarını söylüyor.
Uğur Mumcu Mahallesi Muhtarı Cennet Yağmur, kadın muhtarların her türlü olayla ilgilendiğini belirterek, “Yeri geliyor şiddet gördüğü için evine gidemeyen kadını acaba eve mi götürsem diye düşündüğüm oluyor. Yolunda gitmeyen yargı bizi derinden etkiliyor” diyor. Hayata kadın gibi bakmanın “böyle bir şey” olduğunu ifade eden Yağmur, bütün zorluklarına karşın kadın muhtar olmanın “ayrıcalıklı ve güzel bir şey” olduğunu düşünüyor.

‘TÜRKİYE’NİN GENELİ İÇİN BİR İYİLEŞTİRMEDEN YANAYIZ’

AKP’nin muhtarlara 1300 TL maaş vaadini hatırlattığımız kadınlar, paradan daha çok muhtarların yetkileriyle ilgili sıkıntılara işaret ediyor. “Yetkilerimiz elimizden alındı. Nakil ilmühaberi yetkimiz elimizden alındı. Mahalleye kim geldi, kim gitti bilmiyoruz, takip edemiyoruz. Yetkilerimizin geri verilmesini istiyoruz” diyen Suna Sezer, maaşın 975 liradan 1300 liraya çıkmasını da yeterli görmüyor; “Şu an ofisimin giderleri 1500 TL. Parasal beklentiyle girmedim bu işe; insanlara nasıl yardım ederim diye girdim, ama bize verilen para da önemli tabii” diyor.
Muhtar maaşlarının sürekli gündeme gelmesinin kendilerini halkın gözünde küçük düşürdüğünü düşünen Fatma Bal da personel, doğal gaz, elektrik, su, İnternet, kırtasiye dışarıda devam eden bir sürü işin masrafını kendilerinin karşıladığını belirtiyor. Muhtarlığın aylık 1500 lira gideri olduğunu belirten Bal, “Parada pulda değiliz. Yerel yönetim hizmeti gönül işi. Severek, bilerek gelsin, para kazanacağım düşüncesiyle gelmesin zaten kimse” diye konuşuyor.
Bütün sorunların kaynağının ekonomik olduğunu söyleyen Cennet Yağmur ise şunları söylüyor: “Kadına şiddet diyoruz, boşanma aşamasındaki kadınların sonraki hayatlarını devam ettirebilmeleri için iş, işteyken çocukları için güvenebilecek bir yer diyoruz. Ekonomi çok önemli. Ülkemizin geneli için bir iyileştirmeden yanayız.”

‘İŞ MAHALLELİNİN SORUNLARINI AKTARMAKSA MUHBİRLİK YAPARIZ’

Tayyip Erdoğan’ın muhtarlardan “muhbirlik” yapmalarını istediğini hatırlattığımız kadın muhtarların bu konudaki görüşü ortak: “Biz sadece mahallemizde yardıma muhtaç insanların, şiddet gören insanların, yaşlıların, mahallemizin sorunlarının muhbirliğini yaparız. İnsanların sıkıntılarını sorunlarını paylaşırız ve bu muhbirliği seve seve yaparız.”
Turgut Özal Mahallesi Muhtarı Suna Sezer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sarayda yaptığı muhtar toplantılarına henüz davet edilmediklerini belirterek, “Davet edilirsek gidip gitmeyeceğimizi değerlendiririz. Biz oraya gidip sorunlarımızı anlatmak isteriz. Biz isterdik ki Cumhurbaşkanı bizim sorunlarımızı dinlesin, çözüm önerileri tartışılsın. Biz zaten onu ekranlardan her gün izliyoruz, takip ediyoruz” diye konuşuyor.

ÖNCEKİ HABER

Tutuklu çocuklar için köklü değişiklikler şart

SONRAKİ HABER

Evlere çekilip ölü taklidi yapamayız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...