Kadınlar ‘barış’ ve ‘iş’ istiyor
Bunca kötü şey yaşarken bile güzel olana, iyi olana, insanlığa dair umudumuz var. Yarının daha güzel olacağını umut etmezsek nasıl yaşarız bunca kötülüğün içinde.
Burcu AKTAŞ / Birgül DEMİR
Ankara
Unutamayacağımız acılara tanıklık ettiğimiz, kardeşlerimizi yitirdiğimiz bir yılı geride bıraktık. Kötü günler yaşadık, yaşıyoruz, henüz iyiye giden bir şey de yok, her gün yeni ölüm haberleri alıyoruz. Cenazesi günlerce sokak ortasından alınamayan kadınların isimlerini öğreniyoruz, kundaktayken kurşunlanarak katledilen bebeklerin isimleri hafızamıza kazınıyor. Suruç’tan Ankara’ya, Ege Denizi’nden Silopi’ye, Nusaybin’e ölümlere tanıklık ediyoruz.
Bunca kötü şey yaşarken bile güzel olana, iyi olana, insanlığa dair umudumuz var. Yarının daha güzel olacağını umut etmezsek nasıl yaşarız bunca kötülüğün içinde.
‘İŞİMİZ OLSUN, BARIŞ GELSİN’
İş arayan Selvi mesela, güvenceli bir iş bekliyor yeni yıldan, bir de huzur. Zehra da artık ülkede barış olmasını istiyor, “Gençler ölmesin artık” diyor. Yadigar abla çocukları için iş diliyor yeni yıldan; “Çocuklarım sağlıklı olsun, işsizlik ülkede çok fazla, işleri olsun başka bir şey istemem.” Önce barış istediğini söyleyen Feride, şöyle devam ediyor: “Yeni yıldan büyük bir beklentim yok. Çalıştığım işyerinde şirketimiz değişecek, tek derdimiz şu anda işten atılmamak.” Hüsniye ablanın büyük kızı bu yıl üniversite sınavına girecek. Kızından daha heyecanlı; “Tek başıma okuttum, babaları yok, kızım okusun, işi olsun... Benim gibi sürünsün istemiyorum.”
‘GÜLÜMSEDİĞİMİZ BİR YIL OLSUN’
Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nde okuyan Beyza, artık kadınların öldürülmediği bir ülke diliyor ve ekliyor: “2016 gülümsediğimiz bir yıl olsun istiyorum.” Sanat tarihi öğrencisi Melis de biraz kızgın insanların bunca acıya karşı suskunluğuna: “Her sabah korkunç bir dünyaya uyanıyoruz, her sabah daha da korkunçlaşan bir dünya. Gece ile gündüzü değiştirmedikten sonra neye yarar alfabeyi her yerde aynı yapmak? Tüm bu korkunçluklar içinde geceleri başımı yastığa koyduğumda hissettiğim korku ve suçluluk duygusu içindeyken, evet, ‘mutlu yıllar’! Dünyanın tüm kayıtsızları, dünyanın tüm körleri, bu kadar acı varken size mutlu yıllar!”
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
