Birleşik Metal-İş’in 19. Genel Kurulu'nda ilk gün sona erdi

DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası 19. Olağan Genel Kurulu, İstanbul Kartal’da bulunan Titanic Business Hotel’de başladı. 9 şubeden gelen 263 delegenin katıldığı kurula Renault işçileri ve EGO işçileri de konuk olarak katıldı.

Genel Kurula DİSK Genel Başkanı Kani Beko, KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, Dev Sağlık-İş Genel Başkanı Arzu Çerkesoğlu, Genel-İş Genel Başkanı Remzi Çalışkan katıldı. Genel Kurul tiyatro ve sinevizyon gösterimiyle başladı.
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, 2011-2015 çalışma dönemini ‘sendikanın altın dönemi’ olarak nitelendirdi. Renault işçileriyle Trakya’daki EGO işçilerine selam gönderen Serdaroğlu, “Bugün saflarımızda mücadele etme kararlılığı gösteren 4 bini aşkın Renault işçisinin sarı sendika- MESS zincirine karşı başlattığı büyük mücadelenin en önemli adımlarından birini de, geçtiğimiz günlerde açılışını yaptığımız Bursa 5 Mayıs Şubesi ile attık. Onlar bize güvenerek yola çıktılar; biz de onlara güveniyor ve bu zorlu ancak bir o kadar da onurlu mücadeleyi hep birlikte tamamına erdireceğimize tüm kalbimizle inanıyoruz. Metal sektörü artık eskisi gibi olmayacaktır. Renault ve esaret altındaki diğer işyerlerinin de katılmasıyla birlikte grup sözleşmelerinin başarıyla tamamlanması için tüm hazırlıklarımızı bugünden itibaren başlatmak durumundayız” dedi.

29 Ocak’taki yasaklanan metal grevini hatırlatan Serdaroğlu, “Askeri cunta döneminden kalan yasa maddesini devreye sokarak grevimizi yasaklayan AKP hükümeti böylece bir kez daha sermayenin ve MESS’in imdadına yetişiyor, onları düştükleri zor durumdan kurtarmaya çalışıyordu. 13 yıllık iktidarı boyunca 7 grevi erteleyen AKP iktidarı, akıl, izan, adalet, hakkaniyet ölçülerini yitirmiş bir siyasi iktidar olarak işçilerin ruhunda kara lekeler olarak tarihleşecektir” dedi.

Türk-İş Genel Kuruluna da değinen Serdaroğlu, “Öncesinde bizler dahil kamuoyunun nezdinde bırakın bir heyecan ve tartışma yaratmasını bir haber bile olamayan bu genel kurul, basına ancak Cumhurbaşkanı ve Başbakanın sendikal alanın dışında farklı konularda yaptığı açıklamalarla gelebildi” diye konuştu.

58. Hükümetin eylem programına da vurgu yapan Serdaroğlu, “Bir kere şunu herkes çok iyi bilmelidir ki asgari ücretin 1300 TL’ye çıkması bir lütuf değil, tam tersine geç kalmış ve eksik ilan edilmiş bir uygulama olacaktır.Güvencesiz işçileri bahane ederek kıdem tazminatının fon adı altında hiç edilmesine niyetlenmesinler. Eğer güvencesiz ve sigortasız çalışanlar umurlarındaysa sendikalaşmanın önündeki engelleri kaldırsınlar. Ayrıca amaç gerçekten işçilerin mağdur olmasını engellemek ise, İş Yasasında yapılacak birkaç küçük düzenlemeyle tüm işçilerin kıdem tazminatından yararlanması sağlanabilir. Ama hepimiz çok iyi biliyoruz ki niyet başka. Onların kötü niyetlerini biliyor ve hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz. Diğer konfederasyonları da buradan uyarıyoruz; gizli kapaklı pazarlıklara girmeden, bugüne kadarki kazanımlarımızı kurtaralım, sonradan gelenler de başının çaresine baksın yaklaşımıyla vereceğiniz her taviz, işçi sınıfına karşı yapılmış bir ihanet olacaktır, ihanetin bedeli de ağır olacaktır” diye konuştu.

Serdaroğlu kadro talep eden taşeron işçilerin sorunlarıyla ilgili ise şunları söyledi: “Önce taşeron çalıştırmak için yasada aranan üç şartı bire indirecekler. Böylece yargı tehdidini bertaraf etmiş olacaklar. Ardından özel istihdam büroları aracılığıyla kiralık işçilik modelini de uygulayarak güvencesiz ve esnek çalışmanın tamamen önünü açacaklar.Güvencesiz, sendikasız, karın tokluğuna çalışmaya razı edilen, sermayenin kölesi olarak çalışmaya mahkum bir işçi sınıfı oluşturmak istiyorlar. Bu nedenle önümüzdeki dönem bizim için son derece çetin mücadelelere sahne olacaktır” dedi.
Ülkede yaşanan katliamları da kınayan Adnan Serdaroğlu, “Barışı da işçi sınıfı getirebilir” diye konuştu.

‘TÜM TAŞERON İŞÇİLERE KADRO İSTİYORUZ’
DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Genel Kurulda yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Biz 2014 yılında sokaklara çıktığımızda kıdem tazminatlarımızı yedirmeme sözleri vermiştik. Sizlerin yapmış olduğu eylemler sonrası Hükümet ulusal istihdam stratejisi adı altındaki dosyayı geri çekmek zorunda kaldı. Bu dosya maalesef ki 64. Hükümetin gündeminde var. Kesinlikle kıdem tazminatlarımızı leş kargalarına yedirmeyeceğimizi çalışma meclisi toplantısında da ifade ettim. Geçmişte olduğu gibi sokaklar bizi bekliyor. Kıdem tazminatımızı yedirmemek için yürüyüşlerde, direnişlerde sizinle beraber olacağız.
Seçimlerde kadro sözü veren AKP seçimden sonra asıl iş-yardımcı iş ayrımı yaparak kadro vermeyeceğini söyledi. Türkiye’de çalışan milyonlarca taşeron işçisi kadro alıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz. Ayrım yapmaksızın tüm taşeron işçilerine kadro istiyoruz. Biz kardeş kanı akmasın, analar ağlamasın, çocuklar ölmesin, bu topraklarda barış olsun istiyoruz."

GÖKTAŞ VE ÖZER’E PLAKET VERİLDİ

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Sekreteri Selçuk Göktaş ve Genel Mali Sekreteri Erdoğan Özer görevi bıraktıklarını açıkladı.

Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu, Göktaş ve Özer’e DİSK plaketi takdim etti.  Selçuk Göktaş, "Bu plaketi Renault işçileri için alıyorum" dedi.

ALINAN KARARLAR

Birleşik Metal-İş Genel Kurulunun ilk günü, açıklanan karar maddeleriyle birlikte sona erdi. Kararlar şu başlıklar altında alındı:

- Barış mücadelesi
- İnsanlığı yok eden kapitalizme karşı mücadele
- Ulusal istihdam stratejisiyle geleceksiz çalışma stratejisine karşı mücadele
- Asgari ücret değil yaşanabilir insani bir ücret için mücadele
- İşsizliğe karşı mücadele
- Taşeron sistemine karşı mücadele
- İş cinayetlerine yaşam hakkımız için mücadele
- MESS dayatmalarına karşı özgür bir toplusözleşme düzeni için mücadele
- Yasaksız grev hakkı için mücadele
- Tüm metal işçilerinin sendikal özgürlüğü için mücadele
- Kadın işçiler genç işçiler ve engelli işçilerin sendikal işleyişe daha aktif katılımı için mücadele
- DİSK’in etkisizliğine son vermek için mücadele (İstanbul/EVRENSEL)