26 Aralık 2015 00:56

Gebze organize sanayi bölgesi işçileri: Tek bir fabrika gibi mücadele etmeliyiz

Gebze’nin önde gelen metal fabrikalarından Kroman Çelik ve Sarkuysan’da çalışan Birleşik Metal-İş üyesi işçilerle bir araya geldik. Patronların Rusya krizini fırsata çevirmek istediğini ifade eden işçiler, birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Paylaş

Uğur ZENGİN
Gebze

Marmara Bölgesinin önemli sanayi havzalarından Gebze’nin temel gündemi geçim sıkıntısı ve asgari ücret. Fabrikada çalışırken, minibüste yolculuk yaparken, kahvelerde çay içip oyun oynarken bile bunlar konuşuluyor. 

Asgari ücrete henüz zam yapılmamış olmasına rağmen ekmeğe gelen yüzde 25 zam ve yılbaşından sonra ulaşıma geleceği duyurulan zam nedeniyle, metal işçileri arasında ek zam beklentisi artıyor. “İyileştirme yapılmayacaksa bırakır giderim. Fabrikanın beni bağlayıcı tarafı kalmıyor” diyen metal işçisi sayısı hiç de az değil. 8-10 yıllık işçiler ikramiye ve tüm sosyal haklarla birlikte ortalama 2 bin 100 lira alıyor. Ancak çalışma koşullarının ağırlığını bilen genç işçiler, metal fabrikalarında çalışmayı tercih etmiyor. Bir Kroman Çelik işçisi bu durumu “Bizde sosyal haklarla birlikte işe giriş ücreti 1650 lira. Gençler 1650 liraya ağır sanayide çalışacağıma 1300 liraya asgari ücretle çalışırım diyerek gelmiyor” diye anlatıyor. Bu nedenle kalifiye işçilerin bir kısmı tazminatlarını alıp ayrılmak istese de patronlar buna izin vermiyor. 

AYDA 170 SAAT FAZLA MESAİ

Fabrikalardaki işçi açığı, mevcut işçiler daha çok çalıştırılarak kapatılıyor. Durum böyle olunca işçinin hayatı makine başında geçiyor. Sarkuysan’da çalışan bir işçi anlatıyor: “Ayda 170 saat fazla mesai yapan adam var fabrikada. Günde 16 saat çalıştığı oluyor. Geliyorsun gidiyorsun o adam orada! İnsanlığını unutmuş kendini robot yerine koyuyor. O adam evli olduğu için öyle çalışıyor. Ben bekarım ailemle yaşıyorum ona rağmen sosyal hayatım yok. 500 lira kira, yakmadığım halde 150 lira doğalgaz, elektrik, su, telefon ödüyorum. Bir şey kalmıyor.” 

Özellikle evli, çocuğu olan işçiler, fazla mesai de yetmeyince, çareyi ek iş yapmakta buluyor. İşçiler fabrikada telefon, çorap, bisküvi satıyor, tatil günlerinde dahi gündelik işler yapıyor. 

PATRONLAR ÖRGÜTLÜ 

İşçiler, metal patronlarının örgütlü olduğunu, karşılarına tek tek çıkan fabrikaları ezdiğini belirtiyor. “MESS’in böyle bir tutumu olursa olur, bunun dışında bireysel iyileştirme yapamayız” diyen patronlara karşı tüm metal işçilerine birlikte hareket etme çağrısı yapıyorlar: “Tek tek fabrikalar üzerinden saldırılar püskürtülemez. 1300 lira asgari ücrete karşı patronlar İşsizlik Fonu ve kıdem tazminatına göz dikiyor. Bununla birlikte esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici işçiliği yaygın kılmaya çalışıyorlar. Gebze Organize tek bir fabrika gibi bir araya gelip mücadele etmeli.”

YÜZDE 51 ÖLÜM RİSKİ

1700 derecede sıcak döküm yapılan fabrikalarda işçiler, sıcak ve tozlu ortamda saatlerce çalışıyor. Ancak tek sıkıntı bu değil. Bir işçi şöyle diyor: “Fabrikanın kapısından girdiğinde yüzde 51 ölüm riskiyle karşı karşıyasın. Sadece toz ve sıcak değil havuzlarda kimyasal kullanılıyor. Havuzlardaki su soğutma sistemine, kalıplara gidiyor. Gaz haline geldiği zaman seni etkiliyor.”

KRİZİN FATURASI İŞÇİYE Mİ KESİLECEK?

Bölgedeki metal fabrikaları özellikle Rusya’dan gelen hammaddeyi eriterek üretim yapıyor. Rusya uçağının düşürülmesiyle beraber başlayan krizin ardından hammadde Rusya dışından alınmaya başlanmış. Bu durumu fırsata çeviren patronlar, “Rekabet edemiyorum” diyerek işçilerin taleplerini bastırmak üzere harekete geçmiş. İşçiler bu fırsatçılığın sonuçlarını şöyle anlatıyor: “Plastikte 300 liraya mal edilen ürünün işçilik maliyeti 40 lira. Satış ise pazarda 1250 lira. Bu kârlılık plastikte böyle. Metalde kârlılık çok daha fazla. Bir fabrikada genel müdür maliyetine bakır sattıklarını, kâr edemediklerini söylüyor. Ama aynı yıl içinde ABD’de fabrika açıyorlar.” 
Patronlar bir yandan da kitlesel işten atmalara hazırlanıyor. Gebze’de kurulu Güler ve Çolakoğlu fabrikalarında yüzlerce işçinin yer aldığı listelerin hazırlandığı söyleniyor. İşçiler, işten atmalara karşı birlik çağrısı yaparken, Sarkuysan’dan bir işçi, “İşten atmalar işçilerin tepkisini ateşleyen bir kıvılcım olur” diyerek patronları uyarıyor. 

RENAULT GİDİLECEK YOLU GÖSTERMİŞTİR’

Özellikle 8-10 yıllık işçiler fabrikada zam talebini dile getirirken Birleşik Metal-İş’in yasaklanan grev sürecinin iyi yönetilemediğini düşünüyor. Anayasal hakkın gaspına göz yumulduğunu ifade eden işçiler, Bursa’dan başlayan metal direnişini işaret ediyor: “Grevimizin yasaklanmasının ardından fiili greve çıkan Renault işçileri, toplusözleşmeyi yırtarak çıtayı yükseltmiştir. Gidilecek yolu göstermiştir. Demek ki bu böyle oluyormuş. Bu anlamda birlikteliği sağlarsak bizi bir daha bu pozisyona sokamazlar. İşçinin zam talebi 2017’ye ötelenmeye çalışılıyor. 2017’de grev olsa Gebze işçisi hakkını alana kadar fabrikaya girmez.”

 

ÖNCEKİ HABER

Kocaeli’de işçilerle savaşı konuştuk: Ölüm değil barış ve kardeşlik kazansın!

SONRAKİ HABER

Demokrasi tehdit altında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa