24 Aralık 2015 14:31

EMEP: Üniversiteleri rahat bırakın

Paylaş

Emek Partisi, Hacettepe Üniversitesi'nde polis korumasında gerçekleşen ülkücü saldırıya ilişkin basın açıklaması yaptı.

Genel Başkan Yardımcısı Nuray Sancar imzasıyla yayınlanan açıklamada 2 aydır üniversitelerdeki gergin ve çatışmalı ortamın Hacettepe Üniversitesi'nde faşist bir grubun saldırısına olanak verdiği ifade edildi. Açıklamada ülke genelindeki kutuplaştırma ve baskı politikasının üniversitelerde de devam ettirildiği vurgulandı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun AK Gençlik Kongresi'nden gençliğe "şehitliği" bir ülkü olarak gösterdiğini hatırlatan EMEP açıklamasında "Hükümet, savaşa kolayca sürülebilecek bir nesil ortaya çıkarmaya çalışıyor. Üniversitelerde ortaya çıkan gerilimli ortam ve saldırılar Hükümetin yarattığı iklimden beslenmekte ve bu amaca hizmet etmektedir" denildi.

Açıklama şöyle devam etti:

"Savaş konseptini derinleştirmeye yarayan milliyetçi, ırkçı, kutuplaştırıcı siyasetin sonuçları gençlik hareketini bastırmak amacıyla şimdi ülkenin en kalabalık üniversitelerinde ortaya çıkmaktadır. Polislerin okullardan çıkmadığı, İstanbul Üniversitesi’nde olduğu gibi çeşitli cihadist yapılanmaların öğrencilere saldırdığı gerginlik üniversitelerde tırmanıyor.

Bir süredir duvarlarda “özel harekat burada” gibi yazıların görüldüğü Hacettepe Üniversitesi’nde bugün üniversite yönetiminin göz yumması ve polis ile işbirliği halinde öğrencilere saldırı düzenlenmiştir. Üniversite yönetimi ellerinde bıçak ve çivili sopalarla gezen bu güruha müsamaha göstermekte ve herhangi bir yaptırımda bulunmamaktadır. Toplulukların etkinliklerini yasaklamaktan, afiş asan öğrencilere soruşturma açmaktan imtina etmeyen üniversite yönetimi bu çeteleri korumaktadır.

Emek Gençliği üyeleri kampüs çıkışında çok sayıda otomobilden inen faşist ve milliyetçi çete mensuplarının saldırısına uğramış, darp edilmiştir. Bu saldırıda çivili sopa ve sallama diye tabir edilen bıçaklarla 4 Emek Gençliği üyesi yaralanmıştır.

Üniversiteler bilim üretilen, düşünce ve ifade özgürlüğünün esas olduğu kurumlar olmalıdır. Üniversite yönetimlerinin görevi de bunları güvenceye almak, polisle ve saldırgan çetelerle işbirliği yapmak değildir.

Bu saldırıyı kınıyor, gençliğin kendi talepleri etrafında mücadelesini engelleme potansiyeli taşıyan bu provokatif saldırılara karşı uyanık olmaya ve birlik olmaya çağırıyoruz." (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Melek Özlem Sezer, 'Masallar ve Toplumsal Cinsiyet'i anlatacak

SONRAKİ HABER

CP Piliç işçileri ikramiye gasbına iş bırakarak yanıt verdi