Çalışma Meclisi’nden savaş ve esneklik çıktı

Hükümet, işçi ve işveren temsilcilerinden oluşan Çalışma Meclisi’nin 11. toplantısı “İstihdam Politikaları” başlığı ile Ankara’da yapıldı. Başbakan Davutoğlu’nun da katıldığı Çalışma Meclisi’nde istihdam ve çalışanlara ilişkin sorunlardan çok AKP Hükümetinin “savaş” politikaları konuşuldu. Davutoğlu, yardımcı işlerde çalışan yüz binlerce taşeron işçiye kadro verilmeyeceğini açıkça ifade ederken, asgari ücrete yapılacak artıştan doğacak maliyetin bir kısmının devlet tarafından karşılanacağını söyledi. Çalışanların çözüm bekleyen sorunlarından ziyade AKP’nin savaş politikalarındaki ısrarının öne çıktığı Çalışma Meclisi’nden emekçilerin payına “daha esnek ve güvencesiz bir çalışma yaşamı” düştü. Çeşitli illerden toplantıya gelen ve “tüm taşeron işçilere kadro” müjdesi bekleyen taşeron işçiler ise hayal kırıklığına uğradı. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen “11. Çalışma Meclisi” bugün Ankara’da gerçekleştirildi. Çalışma Meclisi’nin Ankara’nın en pahalı ve lüks otellerinden birinde yapılması bazı katılımcıların “kamu kaynakları israf ediliyor” şeklindeki eleştirilerine neden oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun toplantıya geç katılması nedeniyle yaklaşık 2 saat geç başlayan toplantıya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, işçi, işveren ve kamu çalışanları sendikaları, esnaf odaları ve taşeron işçi derneklerinin temsilcileri ile bazı akademisyenler katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, esnek ve güvencesiz istihdamı teşvik eden Ulusal İstihdam Stratejisi’nin bir reform olduğunu öne sürerek, istihdama ilişkin politikalarını bu Strateji ekseninde sürdüreceklerini kaydetti. “Çalışma estetiği”ni öne çıkaran bir yaklaşımı benimsediklerini belirten Soylu, Türkiye’de “işsizlik” değil “mesleksizlik” sorunu olduğunu iddia etti. 

DAVUTOĞLU, BUGÜNÜ 2007 İLE KIYASLADI

Başbakan Davutoğlu ise Çalışma Meclisi’nin çalışma yaşamının en temel kurumlarından biri olacağını ve yılda en az bir kez toplanacağını söyledi. AKP’nin iktidarı boyunca istihdam oranında hiçbir gelişme olmamasına ve işsizliğin artmasına rağmen, mevcut durumu istihdam verilerinin dönemsel olarak kötüleştiği 2007 yılı ile kıyaslayan Davutoğlu, pembe bir tablo çizdi. Bu kıyaslamaya dayanarak istihdamı artırdıklarını ve işsizliği düşürdüklerini iddia eden Davutoğlu, asgari ücretin 1.300 TL’ye çıkarılmasının istihdam üzerinde olumsuz bir etkisi olmaması için her türlü tedbiri planladıklarını kaydetti. Konuşmasının büyük çoğunluğu bölge illerinde devam eden operasyonlara ayıran Davutoğlu, “kamu düzenini” tesis etmek için gereken her şeyi yapmaya devam edeceklerini söyledi. 

DİSK’TEN BARIŞ ÇAĞRISI 

Davutoğlu’nun konuşmasının ardından basına kapalı devam edilen toplantıda işçi ve işveren örgütü temsilcileri sırayla söz aldı. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, kıdem tazminatının fona devredilmesi, Özel İstihdam Bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesi ve taşeronlaştırma gibi esnek ve güvensiz istihdam biçimlerini kabul etmeyeceklerini ifade etti. Kıdem tazminatına hak kazandığı halde işverenlerce kıdem tazminatı ödenmeyen işçilerin kıdem tazminatının Ücret Garanti Fonu’ndan ödenebileceğini ve devletin bu ödemeyi işverenlerden mahsup edebileceğini kaydeden Beko, böylece kıdem tazminatı ödenmemesi sorununun çözülebileceğini vurguladı. Kıdem tazminatının DİSK’in kırmızı çizgisi olduğunu söyleyen Beko, kıdem tazminatının fona devredilmesini kabul etmeyeceklerini vurguladı. Beko, tüm taşeron işçilere hiçbir koşul aranmaksızın kadro verilmesini talep ettiklerini dile getirdi. Devam eden çatışmaların ve akan kanın durmasını, kimsenin hayatını kaybetmemesini istediklerini söyleyen Beko, barış çağrısı yaptı.

İMZALANAMAYAN SÖZLEŞMELER SORUNU 

Konuşmasına AKP hükümetini öven sözler ve hükümete yönelik teşekkürlerle başlayan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, torba yasa uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından yapılması gereken asıl iş-yardımcı iş çalışmasının hala yapılmadığını söyledi. Taşeron işçilerin toplu iş sözleşmesi hakkı ile ilgili düzenlemenin yürürlüğe girdiği ancak uygulamada sorunlar yaşandığını savunan Arslan, Maliye Bakanlığı ve kamu işverenleri sendikaları arasında anlaşmazlık yaşandığı için Hak-İş’in örgütlü olduğu işyerlerinde 150 bin taşeron işçiyi kapsayan 2 bin 500 toplu iş sözleşmesinin sonuçlandırılamadığını kaydetti. 100 işçiden 95’inin kıdem tazminatı alamadığını öne süren Arslan, kıdem tazminatı ile ilgili bir düzenleme yapılması gerektiğini kaydetti. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda tüm işçi konfederasyonların üyeleri oranında temsil edilmesi gerektiğini söyleyen Hak-İş Başkanı Arslan’ın sadece kamuda asıl işlerde çalışan işçilere kadro verilmesini ve asgari ücretteki artışın işverenler üzerinde oluşturacağı yükün azaltılmasını talep etmesi dikkat çekti.

‘ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNEBİLİR MİYİZ?’

Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay ise asgari ücret artışı nedeniyle oluşacak yükün işverenlerin üzerinden alınması gerektiğini belirtirken, “Asgari ücretin 1.300 TL olması tartışılıyor. Bizi bir yere kapatsınlar, bakalım 1.300 TL asgari ücretle bir ay geçinebilecek miyiz” diye sordu. Taşeron işçilere kadro verilmesi ile ilgili çalışmalarda kapsamın genişletilmesini isteyen Atalay, işçi ve devlet arasında aracı konumunda olan taşeronun aradan çekilmesi durumunda, taşeron şirketlere verilen tutarın işçilere verilmesi ile sorunun çözülebileceğini ifade etti. Atalay, kıdem tazminatında mevcut yapının korunması ve kıdem tazminatı alamayanlarla ilgili bir çalışma yapılması gerektiğini dile getirdi. Birinci sorunun güvenlik olduğunu öne süren Atalay, hükümetin bölge illerinde yürüttüğü operasyonları desteklediklerini vurguladı. Atalay, kepenk kapatan esnaflara destek olabileceklerini de söyledi. 

HİSARCIKLIOĞLU’NDAN KAYIT DIŞI TEHDİDİ  

Toplantıda söz alan işveren temsilcileri ise esneklik ve işverenlere teşvik ve indirim talep etti. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, asgari ücrette yapılacak artışla birlikte işverenlerin yükünün hafifletilmemesi durumunda kayıt dışı istihdamın artacağını söyledi. Hisarcıklıoğlu’nun taşeron uygulamasını savunan sözleri salondaki taşeron işçilerin tepkisine neden oldu. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Yağız Eyüboğlu da asgari ücret artışının getireceği yükün paylaşılmasını talep ederken, esnek istihdamın önündeki engellerin kaldırılması, kıdem tazminatının yeniden düzenlenmesi ve kiralık işçilik uygulamasına geçilmesi gerektiğini öne sürdü. 

DAVUTOĞLU: ‘YARDIMCI İŞLERE KADRO YOK’

İşçi ve işveren temsilcilerinin konuşmalarının ardından tekrar söz alan Davutoğlu, sadece asıl işlerde çalışan taşeron işçilere kadro verilmesi yönünde düzenleme yaptıklarını, yardımcı işlerde çalışan taşeron işçilere kadro verilmeyeceğini ifade etti. Davutoğlu, belediyelerde taşeronda çalışan işçilerin durumunun ayrıca değerlendirileceğini söyledi. Yardımcı işlerde çalışan ve kadrolara alınmayacak işçilerin toplu iş sözleşmesi dahil haklarını korumak için çalışmalar yapacaklarını belirten Davutoğlu’nun bir yandan da taşeronlaştırmanın istismara dönüştüğünü vurgulaması da dikkat çekti.

İşsizlik Sigortası Fonu’nu amacı dışında birçok işte kullanan AKP hükümetinin Başbakanı Davutoğlu, kıdem tazminatı fonu kurulması durumunda bu fonun amacı dışında kullanılmayacağını iddia etti. İstihdamın artırılması için daha esnek istihdam biçimlerine geçilmesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, işsizlerin iş güvencesi ile iş arasında seçim yaptıkları takdirde işi tercih edeceklerini gerekçe olarak öne sürdü. Asgari ücret ile ilgili son çalışmayı bu akşam yapacaklarını bildiren Davutoğlu, “Yükün azaltılması için ne gerekiyorsa yapacağız ama tüm yükü devlet almayacak” dedi.  

DAVUTOĞLU’NDAN SAVAŞ NARALARI 

Konuşmasının büyük bölümünü operasyonlara ayıran Davutoğlu, HDP’ye yüklendi. Özgürlük ve demokrasiyi teminat altına alacaklarını öne süren Davutoğlu, hendekleri mutlaka temizleyeceklerini ve kamu düzenini oluşturacaklarını, bunun için ne gerekiyorsa yapacaklarını ifade etti.

PANELİSTLERE 5 DAKİKA KALDI 

Davutoğlu’nun gecikmesi nedeniyle toplantının geç başlaması ve Başbakanın toplantının gündemi dışındaki konularla ilgili uzun süren konuşmaları nedeniyle, Çalışma Meclisi gündeminde yer alan “İstihdam Politikaları” paneline kısa süre kaldı. İşçi ve işveren sendikaları temsilcileri ile akademisyenlerin sunumları 5 dakika ile sınırlandı. 

SONUÇ BİLDİRGESİ DAHA SONRA AÇIKLANACAK! 

2013 yılında yapılan bir önceki 10. Çalışma Meclisi’nde Sonuç Bildirgesi’nin açıklanmasında kriz yaşanmış; DİSK temsilcisi, mutabakat olmadığı halde Sonuç Bildirgesi’nin mutabakat metni olarak açıklanmasına itiraz etmişti. 11. Çalışma Meclisi’nde ise toplantı programının uzaması nedeniyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, Sonuç Bildirgesi’nin daha sonra açıklanacağını duyurdu. DİSK temsilcisi, görmedikleri ve içeriğine katılmadıkları bir Sonuç Bildirgesi’nin mutabakat metni olarak açıklanmasını kabul etmeyeceklerini bir kez daha ifade etti. (Ankara/EVRENSEL)