‘Ailem her gün arayıp yaşayıp yaşamadığımı kontrol ediyor’
Diyarbakır’da sokağa çıkma yasağının ve çatışmaların sürdüğü Sur ilçesine 1 kilometre uzakta bulunan Selahattin Eyyubi Öğrenci Yurdunda kalan kadın öğrenciler can güvenlikleri konusunda kaygılı. (FOTOĞRAF: Kurşun isabet eden yurt penceresi)
Hasan AKBAŞ
Diyarbakır
Diyarbakır’da sokağa çıkma yasağının ve çatışmaların sürdüğü Sur ilçesine 1 kilometre uzakta bulunan Selahattin Eyyubi Öğrenci Yurdunda kalan kadın öğrenciler can güvenlikleri konusunda kaygılı. Gazetemize konuşan öğrenciler, Sur’da yaşananlara tepki için gürültü çıkarma eylemi yaptıklarından bu yana hedef olduklarını, yurdun camlarına sık sık kurşun isabet ettiğini, zırhlı araçların yurt bahçesine konuşlandığını, özel harekat polisleri ve Ranger tipi araçlı polislerin öğrencileri taciz ettiğini söyledi. Öğrenciler, “Yurt sürekli hedefte, öğrenciler tehdit altında. Kimi öğrencilere soruşturmalar başlatıldı” dedi.
Polis ve asker yığınağı yapılan Sur’a yakın mesafede bulunan Selahattin Eyyubi Öğrenci Yurdu civarında polislerin konuşlandığı bölgeler halini aldı. Geçtiğimiz hafta sonu yurdun trafosuna isabet eden bir mermi sonucu yangın tehlikesi atlatıldığını anlatan öğrenciler bu trafonun zaman zaman hedef alındığını söylüyor.
‘SABAHA KADAR PATLAMA SESİ DUYUYORUZ’
Geçtiğimiz günlerde öğrencilerin kaldığı birkaç odanın camlarına kurşunlar isabet etti. Yaralanan olmazken, öğrenciler şans eseri kurtulduklarını ifade ediyor. Psikolojik olarak etkilendiklerini anlatan öğrenciler yaşadıklarını anlatırken, isimlerini vermek istemedi. Öğrencilerin anlatımıyla yurtta yaşananlar şöyle; “Sur’da yaşanan çatışmalardan gelen patlama seslerini sabaha kadar duymamız, oradaki insanlara yapılan saldırılara dolaylı yoldan tanık olmamız neticesinde yurtta sesimizi çıkarma gereksinimi duyarak eylem yaptık. Bu eylemler başladıktan sonra yurdumuz hedef haline geldi. Sivil polisler gelip fotoğraflarımızı çekiyor, zırhlı araçlar yurt bahçesinde tur atıyor, konuşlanıyor. Ve camlara kurşunlar isabet ediyor. Bu yurtta can güvenliğimiz yok artık. Ne tesadüftür ki yurtta soruşturmalar da açılmaya başlandı.”
TEHDİT VE TACİZ
Baskıların giderek arttığını anlatan bir başka öğrenci ise “Ben uzun zamandır bu yurtta barınıyorum. Yurdun idare kadrosu büyük oranda aynıydı. Müdürümüz farklıydı. Bu kadar sert olmasa da o zamanlarda da öğrenci üzerinde bir baskı söz konusuydu ama şimdi baskılar arttı. Hem can güvenliği hem de soruşturma tehditleriyle Sur’daki savaş öğrencilere yansıdı. Camlara kurşun gelmesi, öğrencinin canının tehlikede olması gibi vahim durumlar söz konusu. Kavşak yolunda kadın öğrencilerin sözlü/fiziksel tacize uğraması, yurdun fiziki sorunları, yurt yönetiminden kaynaklı sorunlar gibi nedenlerden ara ara cereyan eden eylemler yapıyoruz. Giderek artan bir sorun var. Bu eğitimimizi ve ruh halimizi olumsuz etkiliyor.”
YURDA ATEŞ AÇANLAR TESPİT EDİLSİN
Öğrencilere yönelik soruşturma hazırlığı yapıldığını belirten bir başka öğrenci de, “Soruşturmaların süren savaş halinden bağımsız olmadığını düşünüyorum. Biz her vicdanlı insan gibi bu savaşın son bulması için talepte bulunduk ve hedef olduk. Öğrencilere baskının durdurulması ve yurda ateş edenlerin tespit edilmesi lazım. Bu sıradan bir durum değil, öğrencilerin başına gelecek herhangi bir olumsuzluktan yetkililer sorumludur. Yetkililerin can güvenliğini tehdit eden, öğrencinin eğitim ve ruh halini bozan durumları görmezden gelmesi kabul edilemez.”
AİLELER ENDİŞELİ
Yaşanan çatışmaların kendilerini psikolojik olarak etkilediğini belirten bir başka öğrenci de, “Bu koşullarda ders çalışabilmek zaten olanaksız. Şehirde ve yurtta dayatılan baskı okulumuzda da hakim. Zaten devletin güvenlik güçlerinin çoğunlukta olduğu okulumuzda rektörümüz eylem ve boykot örgütlememize izin vermiyor. Kendimi güvende hissetmiyorum. Yurdumuzun kantinine kadar gelen kurşunlar öğrencilere yönelik bir saldırı ve tehdittir. Ben korkmuyorum. Ama ailem çok tedirgin. Gün içerisinde sürekli arayıp yaşayıp yaşamadığımı soruyorlar. Bana burada bir şey olsa benden sonraki kardeşlerim okuyamazlar. Köyümdeki hiçbir insan çocuğunu okutmak için şehir dışına göndermez. Eğitim hayatımı nasıl etkiliyor diye sorarsanız bu baskılarda, bu tehditlerle, bu kurşunlarda ne kadar olursa o kadar işte.”