18 Aralık 2015 11:03

Eş Başkanlardan Diyarbakır’da ortak açıklama: Çözüm için yeni bir süreç başlatıyoruz

HDP, DBP, HDK ve DTK Eş Genel Başkanları ortak bir açıklama yaparak, gidişatın çözüme evirilmesi çağrısında bulunarak: "Çözüm için yeni bir süreç başlatıyoruz" dediler

Paylaş

Bölgede yaşanan ağır operasyonlar, sokağa çıkma yasakları ve ölümlerin artmasına karşın HDP, DBP, HDK ve DTK Eş Genel Başkanları ortak bir açıklama yaparak, gidişatın çözüme evirilmesi çağrısında bulunurken, sürece ilişkin önemli kararlar alınacağını açıkladılar. DTK etrafında toplanarak 26- 27 Aralık tarihlerinde bir kongrenin yapılacağı ve kararların burada açıklanacağı belirtilen açıklamada Eş Genel Başkanlar hükümete çağrı yaparak resmi olarak karar altına alınan Dolmabahçe mutabakatını yerine getirmeye ve müzakereye dönme çağrısında bulundu. 

Diyarbakır’da DTK binasında yapılan ortak basın toplantısına, DTK Eş Başkanları Selma Irmak, Hatip Dicle, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü katıldı. 

Çok sayıda kişi ve kurum temsilcisinin de izlediği toplantı sırasında yüzlerce Diyarbakırlı da bina önünde toplandı. Toplantı devam ederken bina önünde bekleyen yurttaşlar canlı yayınlanan toplantıyı çevredeki çay ocaklarından izledi. 

‘26- 27 ARALIK’TA GENİŞLETİLMİŞ BİR KONGRE GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’

Toplantıda ilk olarak DTK Eş Genel Başkanı Hatip Dicle konuştu. Eş başkanlar olarak bir araya gelerek bölgede uygulanan savaş konseptine ilişkin değerlendirmeler yaptıklarını ifade eden Dicle, “tamamen kuralsız ve hukuksuz ve ahlaki değerler taşımayan bir savaş konseptinin her gün biraz daha tırmanarak kaosun tüm Türkiye’yi kapsayacak boyuta gittiğinden dolayı bir araya geldik ve bu kaostan çıkış yolu olabileceği hareket noktasından soruna yaklaşarak bu konuda genişletilmiş bir kongre yaparak bir çözüm önerisi geliştirmeye çalıştık. Bu çözüm demokratik bir çözüm olacaktır. Bunu iki gün sürecek kongrede tartıştıktan sonra herkesin dikkatine sunacağız. Umarız bu proje bu kaostan çatışma ortamından çıkarmaya bir zemin hazırlar ve tekrar diyalog yollarının açılmasını sağlar. Amacımızı bu” dedi. 

‘SAVAŞ ROJAVA’DAN, PYD’DEN VE 7 HAZİRAN’DAN BAĞIMSIZ BAŞLATILMADI’

Kongrenin 26- 27 Aralık tarihlerinde gerçekleştirileceğini açıklayan Dicle savaşın geldiği boyutları da maddelendirerek şunları dile getirdi, “Kökleri Ekim 2014 sonlarına doğru başlayan MGK toplantısında alınan savaş konsepti gündeme alındı. Birinci konu Rojava’daki gelişmeler ve PYD’nin uluslararası meşruiyet kazanması. İkincisi ise uluslararası toplumun Rojava’daki iki kantonunun birleşmesi ve 7 Haziran’da HDP başarısı savaş konseptinin devreye girmesi söz konusu oldu. Bundan sonra acılı bir ortamı birlikte yaşamaya başladık. Gerek ekonomik gerek siyasi alanı bulandıran süreç yaşanmış oldu. Bugün Dolmabahçe’deki süreç devam etseydi belki bugün bu kaos ortamda olmayacaktı. Sorun artık bir hendek sorunu olmaktan çıkmıştır. Halkın özgürlük mücadelesini tasfiyeye yönelik bir konsepte dönüşmüştür”. Dicle, halkın verdiği mücadeleyi sahiplendiklerini belirtti.

‘YENİ BİR YOL AYRIMINA GİRİYORUZ ÇÖZÜM İÇİN GEÇ DEĞİL’

DTK Eş Genel Başkanı Selma Irmak da, Kürt siyaseti ve Türkiye’nin demokratikleşmesi için yeni bir dönem başlayacağını belirterek: “Bugün geldiğimiz noktada tarih tekerrür ediyor. Savaş ve şiddet tıkanıklık getiriyor devletin yıllarca başvurduğu yöntem yeniden deneniyor. Çağrımız kan kanla temizlenmez. Bir kez dana söylüyoruz birkaç yıldır çatışma devam ediyor, 100 yıldır Türkiye devleti çözümü için askeri yöntemlere başvuruyor. Sonunda geldiğimiz nokta Kürt Sorununun artık masada çözülmesidir. Bu savaş 30 yıldır devam etti 30 yıl daha devam etse eninde sonunda masaya oturulacaktır. Sorun ancak masada müzakere ile çözülecektir. Yapacağımız kongre için delegeleri topluyoruz ve tartışacağız. Kürtlerin isteği nedir, devletin yöntemi nedir bu sorunun çözümü nedir bunları tartışacağız. Yol ayrımına geldik, tartışacağız. Halkın isteklerini dile getireceğiz. Demokratik yolları deneyeceğiz olursa demokratik bir ülke olacak olmazsa yeni kararlar bizi bekliyor olacaktır. Geç değil imkânlar daha tükenmedi” diye konuştu. 

‘BU ÜLKEDE ÖZERKLİK İSTEYENLERİ MÜEBBETLE YARGILIYORLAR’

Hendek meselesi üzerinden Kürt Sorununun görmezden gelinip, savaşın meşrulaştırıldığını ifade eden DBP Eş Başkanı Kamuran Yüksek de, “Sorun Türkiye kamuoyuna hendek sorunu olarak sunulan ve manipüle edilen bir sorundur. Mesele hendek sorunu değil, savaşı meşrulaştırmaya çalışan bir AKP sorunu var. Kürtler ne zaman hak talebinde bulunmuşsa eşkıya ya da terörist olarak gösterilmiş bu on yıllardır devam eden bir sorundur. Her defasında TC devleti Kürt halkını ezmek ve tanımamak için gerekçeler bulmuşlardır. Meselenin hendek çatışma noktasına gelmesine yol açan AKP hükümetidir. 16 belediye başkanımız açıklama yaptığı için ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyor. 34 belediye başkanızı görevden alındı. Parti üyelerimiz tutuklandı. Bu ülkede demokratik özerklik olmalı diyenleri idam cezasıyla yargılanıyor. İnsanlar buna direnmeye başladı. İnsanlar bundan sonra sesini yükseltti” dedi. 

HDK Eş Sözcüsü Ertuğrul Kürkçü de, “Halkın aradığı çözümü hep birlikte çözmek için önemli bir girişim başlatacağız. Halkların kendi kendisine yönetmesi en meşru hakkı olduğunu ve yeni toplumun ancak bununla olacağını hep birlikte konuşacağız. Siyasetsiz çözülemeyecek. Bütün yurttaşların buluştuğu alan kurulmadan sorun çözülmeyecek. AKP ve cumhurbaşkanı bunun farkında ama siyasi sorumluluğu üstlenme cesareti gösteremediği için eski hükümetler gibi olmaya karar veriyor” dedi. 

‘PUTİN’E GELİNCE SÜT DÖKMÜŞ KEDİ, KÜRDE GELİNCE KABADAYI…’

Uzun bir aradan sonra ilk kez Diyarbakır’dan seslenen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve AKP’ye sert tepki gösterdi. Demirtaş, Putin'e bir iki gün meydan okuyup süt dökmüş kediye dönen Cumhurbaşkanı ve Başbakan, Musul'a asker gönderip sonra meydan okuyup sonra pısırık pısırık askerleri geri çekenleri, İsrail'e meydan okuyup 20 milyona fit olanlar sıra Kürt halkına mı meydan okuyorsunuz? Bu mudur sizin temizlik anlayışınız. Siz ne kadar aciz ve zavallı olduğunuzu ortaya koydunuz. Bugün operasyon yaptığınız yerde korku değil zafer havası var. Kendi toprağında insan gibi yaşamak istiyorlar. Siz ne yapıyorsunuz? Şehrin sokaklarına tank sokarak evleri ve camileri tankla havaya uçuruyorsunuz. Yetmiyor sizin kanallarınızda hendek kazanlar cami yaktı diye sizin haberlerinizi okuyor. Çalsanız da hırsızlık yapsanız da Türkiye'nin yarısı sizin arkanızda olabilir. Peki diğer yarısı? Gece gündüz katliam yaparak buradaki halkın Türkiye Cumhuriyeti'ne daha çok bağlanmasını mı sağladınız? Bu halk bir kez daha faşizmin kazanmasına izin vermeyecektir” dedi. 

‘KURŞUNLU CAMİSİNİ YAKAN BİZZAT DEVLETİN TAKENDİSİDİR’

İlçelere yönelik operasyonlar ve tanklarla evlere yapılan saldırılara işaret eden Demirtaş, “Şehirlere tank sokmuşsunuz çıkmış yeni anayasadan bahsediyorsunuz. Bu zulüm çarkı uzun sürmeyecek merak etmeyin. İnsanlar bu zulüm nedeniyle göç  ediyor. Kurşunlu Camii'ni yakan bizzat devletin ta kendisidir. Halkımız bunun farkında. Zulüm baki olmayacak. Bizler siyasetçiler olarak çözüm mekanizmalarını geliştireceğiz. Halkımızla birlikte direnişi büyüteceğiz. Kendi sorunumuzu çözme noktasında halkımızla daha güçlü bir ittifakla bu işi hal yoluna koyacağız” diye konuştu. 

‘EV EV TEMİZLENECEK’ DİYEN DAVUTOĞLUYA: SİZ ANCAK BU ÜLKENİN KANALİZASYONUNU TEMİZLERSİNİZ…

Başbakan Davutoğlu’nun ‘Ev ev temizlenecek’ sözlerine yanıt veren Demirtaş, Kimse bizi ölümle korkutmasın. Ölüm korkusunu biz çoktan aştık. Konuşan hangi arkadaşımız savaşı  konuşuyor. Özel harp yetmedi özel kuvvetleri gönderdiler. Yetmedi jandarma özel harekâtı geldi. Gazetelerine bakın. Siz kimsiniz ya? Siz kimi nereden süpürüyorsunuz? Siz ancak bu ülkenin kanalizasyonunu temizlersiniz başka da bir şey temizleyemezsiniz. AKP'nin bu darbesi Kürt halkına çarpmıştır. Daha önce de belirttim. Faşizm ricayla minnetle durmaz. Ne varsa gücümüzü ortaya koyacağız. Mücadeleyi büyüteceğiz. Irkçı savaş politikalarına geri adım attıracağız. Halkımıza bu onurlu direnişi daha fazla sahiplenmesi için çağrı yapıyoruz. Biz kimsenin malını çalmadık, kimsenin toprağını işgal etmedik. Biz kendi toprağımızda onurlu bir halk olarak yaşamak istiyoruz. Bu kazanılana kadar mücadelemiz sürecektir” diye konuştu. (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Cizre'de 1 uzman çavuş yaşamını yitirdi, 4 asker yaralandı

SONRAKİ HABER

Ankara Barış Bloku: Savaş durdurulsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa