Tunus’un AKP’sine isyan

Polis, Tunus devriminin sembolü olan Habib Burgiba Caddesi ve çevresindeki eylemcileri dağıtmak için gaz bombaları, göz yaşartıcı gaz ve cop kullandı. Çok sayıda kişi boğulma tehlikesi yaşarken birçoğu da hastaneye kaldırıldı.

FOTOĞRAF MAKİNESİNİ KIRDILAR

Polise taşlarla karşılık veren eylemciler “Sizden korkmuyoruz, sokaklar halkındır” diye haykırdılar. Cadde üzerindeki kafe ve dükkanların çoğunluğu kepenklerini indirirken, birçok sokağın ıssız olduğu görüldü. Boş sokaklarda taşlar ve gaz bombası kapsülleri dikkat çekti.

Fransız haftalık dergisi Le Point Muhabiri Julie Schneider polisler tarafından tartaklandı, fotoğraf makinesi polislerce kırıldı. Eylemler sırasında gözaltına alınan çok sayıda kişi polis araçlarına konularak götürüldü.

Sosyal ağlarda eylem çağrıları yapılan anma yürüyüşüne çok çeşitli kitle örgütlerinden ve siyasi partilerden katılım yüksek olmuştu. Protesto gösterilerinin düzenlendiği Burgiba Caddesi ise İslamcı bir gösteri sırasında sanatçıların tartaklanmasının ardından hükümet tarafından 28 Marttan bu yana eylemlere kapatılmıştı.

DEVRİMİN İKTİDARI EYLEMİ YASAKLIYOR

Yurttaş Birliği İttifakı Temsilcileri, polisin eylemcilere müdahalesini ‘vahşi’ olarak değerlendirdi. Temsilciler, eylemcilerin, polis tarafından sözlü ve fiziki şiddete maruz kaldığını, bunun Tunus’u 23 yıllık hakimiyeti altında tutan Zeynel Abidin Bin Ali rejiminin baskı araçları olduğunu belirttiğine dikkat çektiler. Tunus İnsan Hakları Ligi Eski Başkanı Muhtar Trifi, “Üzüntü verici bir durum. Devrimin iktidara getirdiği insanlar bugün eylem yapmayı engelleyenlerdir” dedi.

Sosyalist Sol Partisinin (PSG) Genel Başkanı Mohammed Kılani, coplarla donatılmış Ennahda milislerinin eylemcilere saldırdığına dikkat çekti. Kılani, protestoların merkezi olan Burgiba Caddesi yakınındaki parti bürolarının etrafının güvenlik güçleri tarafından sarıldığını, polislerin üyelerine saldırdığını ve bazılarının ciddi şekilde yaralandığını söyledi. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Halid Tarrouche ise Burgiba Caddesi dışındaki diğer yerlerde eylem yapmanın mümkün olduğunu savundu.

‘BASKILARI KINAMAK İÇİN BURADAYIZ’

Gösteri sırasında bir kafeye sığınan genç doktor Raed Korbi, “Biz buraya özgürlük için, Ennahda milislerinin günlük olarak bize uyguladığı baskıyı kınamak için geldik” dedi. Korbi, “Bütün dünyaya diyoruz ki, karanlık Ennahda projesinin kabul etmiyoruz” diye ekledi. Tunuslular, bir yıl önce Zeynel Abidin Bin Ali’nin devrilmesine yol açan devrimi, “Bazı oportünistlerin kendi siyasi hesaplarını gerçekleştirmeleri için değil diktatörlüğe son vermek için yaptıklarını” belirtiyorlar. Tunus’ta Ennahda Partisi’nin seçimle iktidara gelmesinden sonra da sık sık gösteriler yaşanıyor. Bunlar daha çok “iş” ve “onurlu bir yaşam” talepleriyle gerçekleşiyor.

ENNAHDA’NIN FİNANSÖRÜ TÜRKİYE

Tunus’ta Ekim 2011’de yapılan seçimleri, Türk AKP’sine sempatisini açıkça ifade eden Ennahda partisi kazanmıştı. Kasım ayında Fransız LCP kanalında yayınlanan panele katılan Paris X-Nanterre Üniversitesi profesörü ve aynı zamanda “Tunus Baharı” isimli kitabın yazarı Abdelwahab Meddeb, İslami hareket Ennahda’ya “bir kısım paranın Türkiye’den geldiğini” söylemişti. (DIŞ HABERLER)

İSYAN DİĞER KENTLERE DE SIÇRADI

Başkent Tunus’ta polisin anma yürüyüşüne katılanlara karşı şiddet kullanması, ülkenin diğer kentlerinde de bir dizi gösteriyi ateşledi.

40 bin nüfuslu Munastır kentinde 300 kişi Munastır Üniversitesi Tıp Fakültesi önünden valilik önüne kadar yürüdüler. Protestocular, Bin Ali’nin devrilmesini sağlayan isyan hareketlerini hatırlatarak “Artık korkmuyoruz” sloganları attılar. Yürüyüş barışçıl bir gösteri olsa da Ennahda’nin kentteki iki bürosunun yandığı haberleri de geldi.

Tunus’un ikinci büyük kenti Sfax’da 200 kişi, şehir merkezinde ellerinde mum taşıyarak yürüdüler. Gösterinin barışçıl geçtiği belirtildi.

Tunus’un güneyindeki Sousse kentindeyse yüzlerce kişi Belediye Tiyatrosu önünde toplandı. Eylemciler, Ennahda hükümetinin istifa etmesini istediler.