Van’da Erdal Eren yürüyüşü engellendi

Van Emek Gençliği’nin çağrısıyla Erdal Eren’in idam edilişinin 35. Yıldönümünde Feqiye Têran Parkı’na yapılacak anma yürüyüşü polis engeline takıldı. Polisin engellemeleri üzerine Sanat Sokağı’na kadar yürüyen kitle burada durumu protesto etmek üzere beş dakikalık oturma eylemi yaptı. “Erdal Eren dê tekoşîna me de di bijî –Ji faşîzmê re mirin ji gel re azadî” pankartı ve Ankara katliamı ile son dönem bölgede katledilen gençlerin fotoğraflarının taşındığı eylemde, “Faşizme ölüm halka hürriyet”, “bijî şoerş û sosyalîzm” sloganları atıldı. 

Oturma eyleminin ardındından yapılan açıklamada, “35 yıldır egemenler kendi varlığını ve geleceğini garanti altına almak için hep gençliği hedef aldı. Erdal'ın 12 Eylül günlerinde simgeleşmesinin önemi buradadır. 12 Eylül darbesi esas olarak işçi sınıfının örgütlerine ve işçilerin mücadelesini ezip geçmek üzere yapılmıştı. Devleti yöneten egemen sınıfların toplumu yeniden şekillendirme çabasına giriştiği o günlerde Erdal, kurtuluşunu işçi sınıfının iktidar mücadelesine bağlamış genç bir militan olarak idam edildi” dedi. Aradan tam 35 yıl geçmesine rağmen 12 Eylül rejiminin baskıcı, antidemokratik tutumunun bugünkü AKP ve saray iktidarı tarafından sürdürüldüğünü söyleyen Akalın, “Erdal Eren’i 17 yaşında yargılayıp ölüme gönderen zihniyet bugün de iç güvenlik yasasıyla, bütün halk güçlerine karşı devlet terörünü yasalaştıran uygulamalarla varlığını devam ettiriyor” denildi.

‘DÜN İDAMLA ÖLDÜREN ZİHNİYET BUGÜN SOKAK ORTASINDA KATLEDİYOR’

12 Eylül’den bügüne değişen tek şeyin katletme yöntemi olduğuna dikkat çekilirken, “Dün idamla öldüren zihniyet, bugün Kürdistan’ın birçok yerinde sokak ortasında gençleri katlediyor. Sokağa çıkma yasakları ile bölgeyi adeta bir çatışma alanı haline getirip, halkımızı korkuyla sindirerek iktidarının devamını sağlamak için elinden geleni ardında koymuyor. Dün Erdal Eren’i yaşını büyüterek idam edenler, bugün yaşa bakmaksızın sokak ortasında çocukları, gençleri katlediyor. Ülkedeki çatışmaların son bulması için, barış ve demokrasi taleplerini dile getirmek için, Ankara’da toplanan binlerce emekçiye bombalı saldırılar yapıyor. 102 arkadaşımızın, yoldaşımızın ölümüne neden oluyor. Barışın yanında saf tutanlar, sesini yükseltenler, Tahir Elçi gibi önemli bir hukukçu ülkede 90’ları aratmayacak bir şekilde sokak ortasında infaz ediliyor. Bu tablo karşısında sessiz kalmayanlara soruşturmalar, davalar açılıyor. Gazeteciler tutuklanıp cezaevlerine konuyor” denildi.

‘PATRONLARIN KÂR HIRSI İŞÇİLERİ KATLEDİYOR’

35 yıldır ülkeyi yöneten egemenlerin işçilere, emekçilere, gençlere ölümlerden katliamlardan başka bir şey vermediği belirtilen açıklamada, “İşçilere, emekçilere dayatılan kölece çalışma koşulları cinayetlere neden oluyor. Patronların daha fazla sömürmek için gözlerini bürüyen kâr hırsı nedeniyle 2015 yılının ilk 11 ayında katledilen 1593 işçiye her geçen gün yenileri ekleniyor. Yine işsizliğin, yoksulluğun her geçen gün arttığı ilimizde iki yılı aşkın süredir “kalıcı iş ve insanca yaşanacak ücret” talebiyle eylem yapan İŞKUR ve taşeron işçileri görmezden geliniyor. Erdal’ın mücadelesi tam da bu karanlık tablonun ortadan kalkması içindi ve bugün bizler ondan aldığımız mücadele mirası ile yolumuza devam ediyoruz” denildi. 

'BÖLGE HALKLARI SAVAŞA SÜRÜKLENİYOR'

Bölge halklarının her geçen gün savaşa sürüklendiğine de dikkat çekilirken, “Dış politikada Rus uçağının düşürülmesinde kendini gösteren maceracı anlayışla ülke her gün biraz daha bataklığa sürükleniyor. Suriye’de her geçen gün insanlık suçu işlemeye devam eden barbar, terörist çetelere her türlü desteği sağlayarak hem Suriye’nin emekçi halklarının kendi kaderlerini tayin etmelerinin önüne geçiliyor, hem de emperyalistlerin kendi çıkarları için yaptığı müdahalelerde taraf olarak tüm bölge emekçi halkları savaşın karanlık yüzüyle karşı karşıya getirmek isteniyor” denildi.

'ERDAL’IN MÜCADELESİNİ DAHA İLERİ TAŞIMALIYIZ'

Her milliyetten işçi, işsiz, üniversiteli, liseli her milliyetten gençleri Erdal Eren’in verdiği işçi sınıfının iktidar mücadelesini daha ileriye taşımaları için çağrı yapıldı ve “Türkiye ve Kürdistan gençliği, sermaye politikalarına yedeklenmeyecektir. Erdal Eren’in mirası tüm gençliği mücadele etmeye ve bu düzenin karşısına dikilmeye, örgütlenmeye çağırıyor. Gün; işçi, işsiz, üniversiteli, liseli her milliyetten gençler olarak; emperyalizmin savaş ve sömürü düzenine karşı, işçi sınıfının iktidar mücadelesine bağlanarak, barış ve özgür bir gelecek için bir araya gelerek mücadele etme günüdür. Gün; Denizlerin, Erdal Eren’in, Ankara’da kaybettiğimiz yoldaşlarımızın bayrağını daha ileri taşıma günüdür” denildi. (Van/EVRENSEL)