12 Aralık 2015 00:35

Adliyede iş bırakan kadın işçiler: Taşeron sistemi kaldırılsın

Paylaş

Duygu AYBER
Sevim GÜNGÖR
İstanbul

İstanbul Kartal’daki Adalet Sarayı’nda yemekhane, kafeterya ve çay ocaklarında çalışan 135 işçinin, 2 aydan fazla süredir ücretlerini alamadığı için başlattığı iş bırakma eylemi sürüyor.

Direnişteki işçilerin büyük bir çoğunluğu kadın ve taşeronun dayattığı ağır çalışma koşullarından şikayetçi. Çoğu 1000 lira maaşla çalışıyor. Asgari ücretin arttırılması vaadi ise gerçekçi gelmiyor onlara. “1300 lira maaşla eve ekmek mi alalım, çocuk mu okutalım, kış geldi doğal gazı mı açalım? Hangi birine yeter bu para?” diye soran işçiler, taşeronun kalkmasını ve ağır çalışma koşullarının iyileştirilmesini istiyor.

‘TALEP İLETECEK BİR MUHATABIMIZ BİLE YOK’

Üç yıldır adliyenin yemekhanede bölümünde kahvaltı sorumlusu olarak çalışan Zerrin Aslan, işe girdiğinden bu yana 1300 lira maaş aldığını, şirket giriş çıkışları olduğu için maaşlarına zam yapılmadığı gibi sigorta ve izin haklarının yandığını söyledi. “Sabah memurlara kahvaltı dağıttıktan sonra işimiz bitiyor. Daha sonra diğer arkadaşlara yardım ediyoruz. Bazen işçi eksik oluyor yerine çalışıyoruz. Her bölümde çalışıyoruz, belli sabit bir yerimiz yok aslında. ‘Nerede bir cenaze var o kalkacak’ gibi bir durum söz konusu. Bazen 2 saat fazla mesai yapıyoruz, ücretlere yansımıyor” diyen Aslan, hakları için birçok kez talepte bulunduklarını ancak taşeron işçi oldukları için muhataplarının bile olmadığını vurguladı. Aslan, bir hak kazanmış olsalar dahi şirket değiştiği durumda her şeyin en başa sardığını ifade ederek, “Bu soğukta direniyoruz. Ama üşümeyeceğim, sonuna kadar, bu iş çözülene kadar burada bekleyeceğim. Çalışma koşullarımızın iyileştirilmesini, taşeronun kalkmasını ve denetimlerin yapılmasını istiyoruz” diye konuştu.

EN BÜYÜK ADALET SARAYINDA ADALETSİZLİK

Garson olarak çalışan Gönül Güney ise çalışma koşullarını şöyle anlattı: “Hafta sonları çalışmak için çağrılıyoruz. Akşamları fazla mesaiye kalıyoruz. Yüz okuma sistemleriyle çalışıyoruz. 8 saat üzerinden ücretlendirme yapılıyor. Çalışma koşullarımız çok ağır. Rotasyon yapılıyor sürekli, nereye denilse oraya koyun sürüsü gibi gidiyorduk. Akşam 8 olmadan ben evime gidemiyorum. Gidince günün yorgunluğu oluyor, bir de kendimi mutfağa atıyorum, çocukla ilgileniyorum derken gece anca 2’de yatıyorum. Sabah 6’da uyanıp tekrar buraya geliyorum. Artık kendimi üçe mi, dörde mi bölsem bilemiyorum. Hem işçilerden verim istiyorlar hem de bu koşullarda çalışmamıza rağmen ücretleri ödemiyorlar. Faturalarını ödeyemeyen, çocuklarına bakamayan arkadaşlarımız var.” 1000 lira ücretle çalışan Güney, “Asgari ücret 1300 TL olsa ne olacak? 300 TL nedir ki? Kira verenlerimiz, üniversitede çocuk okutanlarımız var” dedi. Yüz okutma sistemi yasak olmasına rağmen, her gün yüz okutarak işe girdiklerini dile getiren Güney, “Yasal olmayan şeyler yapılıyor burada. Denetim de yapılmıyor. Ben adalet istiyorum” diye konuştu.

‘HER ŞEYE ZAM GELDİ ELİMİZDE 5 KURUŞ YOK’

Taşeron firma Evrensel Gıda’nın, sorunu çözmeye yanaşmayan patronların başka yerden işçi getirerek, sendika aleyhine kara propaganda yaparak direnişi kırmaya çalıştığını söyleyen Semra Kın, “Yeni işçiler getirip düşük ücretle çalıştırıyorlar. Bu durumların farkına varana kadar çalıştırıp sonra onları da göndermek amaçları. Her şeye zam geldi, hiçbir şey alamaz olduk. Aldığımızda da diğerinden mutlaka kısıyoruz. Elimizde beş kuruş harçlık yok. Üç çocuğum var. 2’sini okutuyorum. 600 lira kira ödüyorum. Şu an evimde bir haftadır doğal gazım yok, bozulmuş ama bir tamirci getirip de baktıramıyorum” diye konuştu.

ÖNCEKİ HABER

Ford Otosan’ın gücünün kaynağı ne?

SONRAKİ HABER

Avrupa’da savaş ve barış terazisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...