11 Aralık 2015 15:49

Öncelik hepimizin ihtiyaçları olmalıdır

Sınıfımızda konuştuğumuz arkadaşlarımız problemlerini 5 temel konuda birleştirdi; yemekhane problemi, yurt problemi, kütüphane problemi, spor tesislerinin problemi ve sosyal tesislerin problemi. İlk olarak bu sorunlara çözüm aranmasını istediklerini belirttiler.

Paylaş

İTÜ Maçka Genç Hayat Okurları

İstanbul Teknik Üniversitesi'nde aylardır gündemde olan rektörümüz tarafından da desteklenen 'kıyıda köşede olamayan' sembol niteliğinde bir camii yapılması için bazı topluluklar geçen hafta eylem düzenledi. Bu eylem ve rektörlüğün bu tutumu üzerine biz öğrenciler de temel isteklerimiz ve çözülmesi zorunlu problemlerimiz konusunda tartışma kararı aldık. Bu tartışmamıza sorunun temelinden yani eğitimin üniversitedeki niteliğini ve tanımlarını gözden geçirmekle başladık.
UNİVERSİTAS'TAN ÜNİVERSİTE'YE
Eğitim hakkı; her insanın temelde sahip olduğu haklardan biridir. Bu hak İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 26. maddesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 42. maddesi tarafından güvence altına alınmıştır. Eğitimin bir ülke içinde en akademik ve bilimsel olarak verildiği yer ise üniversitelerdir. Üniversiteler, Eflatun ve Aristo'nun hiçbir politik ve dinî baskı unsuru olmadan öğrencileri ile felsefi tartışma yarattıkları ortamdan esinlenerek günümüze kadar evrensel ölçekte bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip kurumlar olarak "universitas" orijininden gelerek üniversite adını almıştır. Üniversite, felsefi tartışma ortamında akıl sürecini duygusal sürecin önüne alarak kişilerin olayları görerek ve tartışarak farkına varılabilmesini sağlayan ortamdır. Genelden özele gidildiğinde üniversitelerde eğitim sistemlerinin ve müfredatlarının da işleyişinde aksaklıklar olduğunu ve bunların mağduriyetler ile sonuçlandığını görüyoruz. Üniversitelerimizde eğitimin içeriği ırkçı, şoven, militarist, gerici, dincidir. Laikliğin, bilimselliğin, eleştirelliğin ve özgürlüğün en yoğun olduğu eğitim kurumları üniversiteler olmalıdır.
BİZİM BEŞ TEMEL PROBLEMİMİZ VAR
Bilim ve irfan yuvaları olan bu ortamlarda öğrencisi, akademisyeni ve emek veren her personelin hakları birer ilke, istekleri birer görevdir. Üniversite öğrencileri için yurtlar, yemekhaneler, derslikler, laboratuarlar ve sosyal tesisler gereklidir. Üniversitemizde yurtlarda çamaşır yıkamanın ücretsiz olduğu, yemekhanede yemek yemenin daha makul olduğu doğrudur. Ancak bizler öğrenciyiz, hepimizin aynı temel ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçlarını kolaylıkla karşılayabilecekler olduğu gibi çok zorlanacak olanlar da var.. Her konuda ilk önce öğrenci düşünülmeli ve ihtiyaçları karşılanmalıdır. Bu temel ihtiyaçlar asla sömürüye açık olmamalıdır. Elbette tüm sorunlarımız bunlardan ibaret değil. Ancak bizler sabah kahvaltısının olmayışını, yemekhanelerdeki metrobüs durağı benzeri yığılmaları, yurtlarımızın yetersiz oluşunu ve asıl amacı eğitim olduğu belli olan okulumuzdaki derslik ve laboratuvar eksikliklerini sorun ediyoruz. Gereksiz yere harcamalar yapılacağına öğrencilerin hayat ve eğitim kalitesini arttırmaya yönelik harcamalar yapılmasının gerekliliğini biliyoruz. Sınıfımızda konuştuğumuz arkadaşlarımız problemlerini 5 temel konuda birleştirdi; yemekhane problemi, yurt problemi, kütüphane problemi, spor tesislerinin problemi ve sosyal tesislerin problemi. İlk olarak bu sorunlara çözüm aranmasını istediklerini belirttiler. Konuştuğumuz hocalarımız ise eğitim aldığımız binanın eski bir cephanelik olduğundan dolayı altyapısının bir okul gibi entegre olmadığını, projeksiyonlardan ve materyal eksikliklerinden kaynaklanan problemlerden dolayı dersleri verimli işleyemediklerini ve ders kitaplarının içindeki dökümanların dijital ortamda bulamamaktan rahatsız olduklarını dile getirdiler.
BİZE DÜŞEN...
İTÜ'de dini ibadeti kısıtlayacak ibadethane azlığı veya gerekliliğinin birinci sırada önem arz eden bir problem olarak görülmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Üniversitemizin hemen hemen her kampüsünde ibadet özgürlüğünün sınırlanmadığı ve rahatça ibadet edilebilecek mescitler bulunmaktadır. Okulumuzun ana kampüsü Ayazağa'da 10 tane mescid bulunmaktadır. Birçoğu "bay - bayan" ayrı olarak hizmet vermekte ve abdest almak için ayrı yer barındırmaktadır. Öğrenciler buralarda ibadet ihtiyaçlarını kolayca yerine getirebilmektedirler. Ayrıca ibadetlerini yerine getirmek isteyen İTÜ'lüler için itumescid.com adresinde bu mescidlerin konumu, özellikleri ve fotoğrafları da konulmuştur. Yalnızca Ayazağa kampüsünde değil; Gümüşsuyu, Maçka, Taşkışla ve Tuzla kampüslerinde de öğrencilerin ibadetlerini yerine getirebilecekleri mescidler bulunmaktadır. Bu kadar merkezi yerlerde ve bu kadar çok sayıda mescid bulunması cami ihtiyacını yeterince karşılar düzeydedir. Ayrıca okulumuzun hemen hemen her kampüsü merkezi noktalarda yer almaktadır ve bu okullar ile lokal camiler arasında zaten ulaşılabilecek bir mesafe olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak elbette inanç özgürlüğü tartışılmaz. Bunun sonuna kadar yanındayız ancak üniversitemizin merkezinde, sembol niteliğinde bir caminin inşa edilmesi inanç özgürlüğü değil laiklikten belli bir ölçüde kopuşu temsil etmektedir. Türkiye'nin aydın gençliği ancak laik ve özgür bir ortamda bilim üreterek kendi neslini geliştirebilir. Eğer böyle bir üniversite hayali yerine merkezinde sırf gösteriş olsun diye sembolik bir cami bulunan bir üniversite düşleniyorsa bu laiklikten, özgürlükten ve bilimsellikten yana olmayanların düşleridir. Bize düşen sorgulayan, üreten bir neslin bir ülkeyi hatta bir çağı nasıl değiştirebileceğini göstermektedir.

ÖNCEKİ HABER

Burada yaşam mücadelesi var

SONRAKİ HABER

‘Can pazarı yaşanırken birleşmek zorunluluk’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...