Bizim bir aracımız var: Evrensel
Bizi uyuşturmak, oyalamak, yormak ve gerçeklere ilgisiz hale getirmek için oluşturulmuş bu eğitim sisteminin içindeyken biz liseliler Genç Hayat'ı sınıflarımızda tartışabiliyorsak eğer, söylemlerimiz hedefine ulaşıyor demektir.
Bilgesu KİPER
Kartal Köy Hizmetleri
Anadolu Lisesi
İstanbul
Kapitalizm bizleri yozlaştırabilmek için özgürlüğünü satın aldığı ana akım medyayı nasıl kullanır? Emekçi gençliğin sınıf farkını, üzerindeki ideolojik baskıyı, sömürülen haklarını fark edememesi adına gerçeği saptırarak. Bizim için istenilen de totaliter faşist düzene ayak uydurup bireyci olmamız ve aynılaşmamızdır. Diğer herkesle aynı olmak bir süre sonra kendimize yabancı olmamızı sağlayacaktır ki, bu da kapitalizmin duygularımızı sömürme yöntemidir. Bu yüzden kapitalizm gerçekleri bilmemizi, anlatmamızı istemez. Gerçeklik adına haykırdığımız her cümle bizler için kurdukları hayali dünyanın kabuklarının çatlayışıdır. Arkasında patronlar olan televizyon kanallarıyla, gazeteleriyle, internet siteleriyle yapmayı amaçladıkıları tek şey özgür düşüncemizi kontrol altına almaktır.
Peki biz gençler bununla nasıl savaşacağız? Bu soruya kendi adıma şöyle cevap veriyorum: Benim eşitsizlik, adaletsizlik, yozlaşma üzerine kurulmuş bu sistem içindeki önceliğim gerçekleri öğrenebilmek ve bütün yasaklara karşın elimdeki tüm imkanlarla gerçekleri anlatabilmektir. Evrensel Gazetesi ve onun gençlik eki Genç Hayat'la buluşmamın, Genç Hayatı sınıfımdan başlayarak yakınlık kurduğum herkese anlatmaya çalışmamın nedeni de bu gazetenin, arkasında patronların olduğu yayınların aksine, emek temelli inşa ediliyor olmasıdır.
Emek-sermaye çelişkisinde tuttuğu tarafı her bir satırında belli ettiği için Evrensel Gazetesi ve Genç Hayat, bana göre mücadelemizi örerken kullanabileceğimiz en etkili araçlardır. Genç Hayatın benim üzerimdeki etkileri de böyle düşünmemi sağlayan önemli bir neden. Egemen güçlerin zorbalıklarla dolu uygulamarıyla ve hakim yönetim şekli olan burjuva demokrasisiyle mücadele ederken umudumu ve mücadelenin sonunda kazanacağımız inancını her zaman taşıyamıyorum. Umutsuzluğa düştüğüm böyle zamanlarda Genç Hayat'taki umut dolu, mücadele dolu sayfaları okumak iyi geliyor bana. Liselerimizde, üniversitelerimizde sürekli bir bilimsel, özgür eğitim mücadelesi içerisindeyiz ve kaybettiğimiz zamanlarda dahi yazdığımız her yazı ve bütün söylemlerimiz mücadeleye devam diye bitiyor ya, bence bu, mücadelemizin haklılığının en büyük kanıtıdır.
Bizi uyuşturmak, oyalamak, yormak ve gerçeklere ilgisiz hale getirmek için oluşturulmuş bu eğitim sisteminin içindeyken biz liseliler Genç Hayat'ı sınıflarımızda tartışabiliyorsak eğer, söylemlerimiz hedefine ulaşıyor demektir. Bizler gençler biliyoruz ki ülkemiz hakim güçlerinin, kirli sırlarını ortaya çıkaran ve bunları teşhir edenlere tahammülü yok. Otoriteye boyun eğmeyenlere, halkların kardeşliği diyenlere, ulusların haklarını savunanlara, kadına şiddete karşı çıkanlara, düşünce özgürlüğünü savunanlara, barış için yollara düşenlere, emeğiyle onurlu yaşam sürmeye çalışanlara tahammülü yok. Politikaları, emeğin saflarında olan insanları yok etmek üzerine kurulu. Günlük emekçi gazetesi Evrensel dağıtımı esnasında, çevreme Genç Hayat dağıtımı yaparken gözlemlediğim ve bu iki yayını okurken hissettiğim ise emeğin saflarında olan insanların asla bitmeyeceğidir.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
