08 Nisan 2012 15:05

Metal işçisi sendikal demokrasi istiyor

Bursa’da Bosch Fabrikasında çalışan binlerce işçinin Türk Metal Sendikasından istifa etmelerinin yankıları sürüyor. İşçilerin, Türk Metal’in sendikal anlayışını kabul etmeyerek Birleşik Metal-İş’e geçmeleri metal işçileri arasında sendikal demokrasi tartışmalarının hızla yayılmasına neden oldu. &Ou

Metal işçisi sendikal demokrasi istiyor
Paylaş
Hakkı Tali

Metal işçilerinin, ‘artık bana değer vermeyen, benim fikrimi almayan sendikayı istemiyorum’ biçiminde ortaya çıkan tepkileri ,Türk Metal Sendikasını da harekete geçirmiş görünüyor.  Türk Metal sendikası son olarak Bosch işçilerine bir bildiri yazarak dağıttı. Bildiride, “sendika olarak işçilerin istifa etmelerinden gereken mesajı almış bulunmaktayız” deniliyor.  Artık işyerlerinde seçimle temsilcilerin belirleneceğinin yazıldığı bildiriye işçiler güvenmiyor.

Bosch’ta artık seçim yapacağını açıklayan Türk Metal, temsilcilerin atamayla belirlendiği Renault ve  Tofaş fabrikaları için  şu ana kadar bir açıklama yapmadı.

PATRONDAN DEĞİL SENDİKACIDAN KORKTUK

Renault fabrikasında 16 yıldır çalıştığını söyleyen bir işçi, Bosch işçilerinin yaptığını 1998 yılında yaptıklarını hatırlatıyor. “Sendika bize verdiği sözleri tutmadığı için bantları kapatarak dışarıya çıkmıştık. Ne yapacağımızı bilmediğimiz için işverenin de baskısıyla tekrar Türk Metal’e dönmek zorunda kalmıştık” diye o zaman yaşananları anlatıyor.  Bu eylemin ardından gelen birkaç sözleşmede daha iyi zamlar aldıklarını söyleyen işçi, daha sonra imzalanan sözleşmelerin işçiler için hiç de iyi olmadığını anlattı. Özellikle 2002 yılından sonraki sözleşmelerin geçmişi arattığını söyleyen işçi, çalışma koşullarının da ağırlaştığını söyledi.

Sendikalarında demokrasi olmadığını anlatan Renault işçisi, “İşçiler neredeyse patrondan çok sendikacılardan korkmaya başladı. Bu nedenle yaşadığımız sorunları temsilcilere anlatamaz duruma geldik. Anlattığımız zaman ise çözüm bulmak yerine, başlarından savdılar. Bosch işçilerinin çalışma koşulları bize göre daha kolay. Onlar bu yüzden sendika değiştiriyorlarsa helal olsun onlara.

SADECE SENDİKA DEĞİŞTİRENE Mİ SEÇİM VAR?

Bosch işçilerine dağıtılan bildiriyi okuyan işçi, “Demek ki bunlar sadece sendika değiştirene temsilci seçimi yapacaklar. Demek ki Bosch işçisini kandırmak istiyorlar. Eğer bunlar samimilerse hatalarını çıkıp kamuoyu önünde açıklarlar. İşçilerinden bu güne kadar yapmış oldukları yanlışlardan dolayı özür dilerler. Bunu yapmayan sendikayı hiçbir işçi ciddiye almaz” diye konuştu.  

POLİS GELMİŞSE SÖZLEŞME İMZALANMIŞTIR

Bildiriyi okuyan başka bir Renault işçisi yazılanlara şüpheyle yaklaşıyor. Sendikalarında bu güne kadar işçiye değer verilmediğini söyleyen işçi, “Sözleşmelerimizde işçilere verilen sözlere hiçbir zaman uyulmadı. Sözleşmeler bu güne kadar ya fabrika bakıma girdiği zaman ya da bayramlarda görüşümüz bile alınmadan oldubittiye getirilerek imzalandı” diye konuştu.

Renault işçisi bir sözleşme döneminde yaşadıklarını şöyle anlattı: “Gece vardiyasına gidiyorduk. Servislerden inip içeriye girerken fabrikanın kapısında polislerin olduğunu gördük. Kendi aramızda bunlar neden gelmişler diye konuşuyordum. İçimizden biri temsilciye ‘bu ne iş, sözleşme ile ilgili bir gelişme mi var’ diye sordu. ‘Önemli bir şey yok, daha görüşmeler devam ediyor sonuçlanmadı’ cevabı aldı. Gece yarısı sendikacılar işyerine özel güvenlikçiler ve polisler eşliğinde sözleşmenin imzalandığını ve herkese hayırlı olmasını söylemek için geldiler.”

BÖYLE DEMOKRASİ ONLARA OLSUN

Fabrikalarında sendikada temsilcilerinin atama yoluyla belirlendiğini söyleyen işçi, “Bu temsilciler genellikle işçilerin sevmediği adamlar arasından seçiliyor. Onlar da zaten sözleşmelere katılmıyorlar” diyor. Şube kongresi öncesinde delegelerin işçilerden habersiz seçildiğini anlatan işçi, “Her temsilci kendisine yakın isimleri belirliyor ve sadece onlara öncesinden haber veriliyor. İşçilere, bir iki gün kala laf olsun diye söyleniyor. O saatten sonrada kimse aday olamıyor. Sonra çıkıp ’Bakın biz de seçim yaptık isteyen aday olabilir’ diyorlar. Böyle demokrasi onlara olsun” diye konuştu..

TOFAŞ’TA DA DURUM FARKLI DEĞİL

Tofaş fabrikasında çalışan işçiler de Türk Metal yöneticilerine tepkili. 2008 krizinde fabrikalarından binin üzerinde işçi atıldığını hatırlatan işçiler, sendikacıların kendilerine ‘yapabileceğimiz bir şey yok herkese hayatında başarılar dileriz. Dava açmayın işler tekrar açılırsa sizleri geri alırız’ sözlerini unutmuyorlar.   

“İşyerinde eğer temsilcilerin gözüne girmişsen en rahat yerde çalışma şansını yakalarsın eğer sendikayı eleştirirsen en kötü yerde çalıştırılırsın” diyen bir Tofaş işçisi, işyerinde yaşanan haksızlıklara dikkat çekti.

Tofaş fabrikasında 7 yıldır çalıştığını söyleyen başka bir işçi, yıllardır hiçbir şeye ses çıkaramadıklarını anlatıyor. “Çalışma koşulları ağırlaşıyor ve biz gidip temsilcilere derdimizi anlattığımızda bir çözüm üretmiyorlar” diyen işçi, daha önce genç işçilerin ücretlerini iyileştireceğiz diyen sendikacıların tam tersini yaptığını, bu nedenle dağıtılan bildiriye inanılmaması gerektiğini söyledi. (Bursa/EVRENSEL)


BOSCH’TA SUÇ TEMSİLCİLERİNMİŞ

Bosch’a bağlı olan işyerlerinde dağıtılan bildirilerde söylenen şeyleri ve işçilerin anlattıklarını Türk Metal Bursa 2 No’lu Şube başkanı Mesut Gezer’e sorduk. Gezer sorumuza şu cevabı verdi: “Bosch ’ta yaşanan sıkıntının esas kaynağı mevcut temsilcilerin görevlerini yapmamalarıdır. Genel merkezimiz işçilerin yaşadığı bu sıkıntıları gidermek için işçilerin göstereceği adayları demokratik bir biçimde belirleyerek, süreci bundan sonra böyle götürme kararı aldı. Diğer iş yerlerimizde ise delegelik ve temsilcilik seçimleri bütün işyerlerine sandıklar konularak demokratik bir biçimde, birden otuza kadar sıralama ile seçimle belirleniyor. Temsilciler belirlenirken işçilerin önerileri dikkate alınıyor. Tüm kurullarımızda delegelerimiz belirleyicidir.
    
 

ÖNCEKİ HABER

Avrupa Türkiye’deki ihlallere seyirci

SONRAKİ HABER

Teşviğin faturasını kim ödeyecek?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...