05 Aralık 2015 11:10

Kazanacağımıza inanıyoruz!

Bizler Dersim’de bulunan Munzur Su Fabrikası’nda çalışan kadın işçileriz. 30 günü aşkındır grevdeyiz. Çeşitli bölümlerde çalışıyor ve 940 lira maaş alıyorduk.

Paylaş

Sevgili Ekmek ve Gül okurları,

Bizler Dersim’de bulunan Munzur Su Fabrikası’nda çalışan kadın işçileriz. 30 günü aşkındır grevdeyiz. Çeşitli bölümlerde çalışıyor ve 940 lira maaş alıyorduk. Tahmin edeceğiniz gibi, aldığımız maaş bizlere yetmiyor. Maaşlarımızın iyileştirilmesi ve yanı sıra çeşitli haklarımızı içeren toplu iş sözleşmesindeki maddelerin kabul edilmemesi üzerine greve çıktık. Greve çıktığımızdan beri ailelerimiz direnişimizi destekliyor. Ailelerimizi yanımızda görmek bizi daha güçlü kılıyor. Bir grev süreci yaşayanlar bilir, bu sürecin en önemli kısmından birini gelen destekler oluşturuyor. 
Ama öncesinde sizlere biraz koşullarımızdan bahsedelim. Burada iş şartları çok ağır. Ovacık’ın kış koşulları zordur; sert geçer buranın kışı. Fabrikamızda da ısıtma sistemi olmadığından, hastalıklar ile boğuşuyorduk sürekli. Soğukta ellerimiz tutmuyordu. Kat kat elbiseler giymemize rağmen üşüyorduk. Soğuk olduğu için makinelerde de sıkıntı oluyordu. 
Bu şartlar altında sendikamızın kabul edilmesi ve toplu sözleşmenin imzalanması için greve çıktık. Bir ayı geçti, umudumuzu asla kaybetmedik, kazanacağımıza inanıyoruz. Onlar ne kadar güçlü görünse de biz işçiler, onlardan çok daha güçlüyüz. 
Grev başladığından beri birliğimiz çok güzel! Bir bütün halinde devam ediyoruz. Hiçbir sorun yaşamadık. Bu grevi kırmak için baskılara uğradı işçiler. Ama hiçbir baskı bizim birliğimizi yenemedi, yenemeyecek! 
Daha önce greve katılmamıştık, bu bir ilkti biz kadın işçiler için. Grevden dayanışmayı öğrendik. Bu birliğimiz ve dayanışmamız bize başarıyı da getirecektir. Elbette ki zorluklar yaşıyoruz ama her şeyin üstesinden gelebilmeyi öğrendik. Örneğin grev süresince işverenin grevi kırma girişimlerinde bulunması işçileri bölemedi. Şimdi de toplu sözleşmeye oturulup sendikamızın tanınmasını istiyoruz. 
Kadın olarak emek sömürüsünü daha çok yaşıyoruz. Sadece işyerinde değil, yaşadığımız her alanda kadın olarak birçok sıkıntı yaşıyoruz. Bizim gibi birçok kadın bunu yaşıyor biliyoruz. Evli ve çalışan kadın olmak ise çok daha zor; hele bir de çocuğunuz varsa, sıkıntılar kat be kat artıyor. Fabrikada çalış eve git, ev ve çocukla ilgilen… Yorgunluğu daha da artırıyor. 
Bütün bu zorluklara göğüs geren bizler, kadınların ikinci sınıf olarak görülmesini istemiyoruz. Her anlamda eşitliğin olması gerekiyor. Bu eşitliği de tıpkı şimdi olduğu gibi kimse bize vermeyecektir. Bunun için de biz kadınların bir arada olup mücadele etmemiz gerekiyor.
Eşitsizliğimizin temel taşlarından birini de kadının iş hayatına katılamaması oluşturuyor elbette. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddet ile Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Dersim’den gelen Kadın Platformu’nun desteği bu anlamda bizim için önemliydi. Kendilerine Ekmek ve Gül aracılığı ile bir kez daha teşekkür ediyoruz. Bu destekler gücümüze güç katıyor. Ve bizler bu güçle Munzur Su’yun kadın işçileri olarak direnişi kazanacağımıza inanıyoruz.
Grevdeki kadın işçiler/DERSİM

ÖNCEKİ HABER

‘Salonlar boş kalmasın, oyunlarımıza gelin’

SONRAKİ HABER

Tutuklu olduğu için festivale katılamadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...