30 Kasım 2015 09:34

Haklarında pazarlık sürerken denize açılan mültecilerden AB’ye ‘sınırları aç’ çağrısı

Paylaş

Metehan UD
İzmir

Avrupa Birliği’nin sınırları açarak güvenli geçişi sağlamaması mültecileri insan kaçakçılarının eline itmeye devam ediyor. Türkiye’nin mülteciler açısından yaşanacak bir ülke olmadığını ve bundan dolayı gitmek istediklerini dile getiren mülteciler AB’ye de seslenerek yeni mülteci ölümlerinin yaşanmaması için sınırların açılmasını istedi. 

Mültecilerin aleyhine sonuçlanan AB-Türkiye Zirvesi’nin yapıldığı saatlerde Türkiye’den yüzlerce mülteci düzensiz bir şekilde (kaçak yollarla) Avrupa’ya geçmeye devam etti. Zirvenin gerçekleştiği anda İzmir’in Çeşme ilçesinden Kios (Sakız) Adası’na geçen mültecilerin yanında idik. 

Çeşme’de gözlerden uzak bir şekilde Yunanistan’a geçişin hazırlığını yapan ve ülkelerindeki savaştan veya baskıcı yönetimlerden kaçan mültecilerin tek isteği daha iyi bir yaşam. Son günlerde havanın kötü ve denizin dalgalı olmasından kaynaklı geçişlerin en aza indiği ve bundan dolayı yoğunluğun olduğu Çeşme’nin Domuz Çukuru Koyu’nda bine yakın mülteci karşıladı bizi. 

‘SADECE EKMEK VE SU’

Koyun hemen üstündeki penceresi, kapısı olmayan harabe evlerde yaşayan kadın, çocuk, erkek mülteciler üzerilerinde can yelekleri ile sıranın kendisine gelmesini, kaçakçının kendisini çağırmasını bekliyor. En yakın yerleşim yerlerine kilometrelerce uzakta olan mültecilere ‘nasıl hayatta kaldıklarını’ sorduğumuzda ‘Sadece ekmek ve suyla’ cevabını aldık. Mülteciler soğuk havalardan da etraftaki çalı çırpıyı yakarak korunuyorlar. Evlerin kapıları ve pencereleri ise battaniye ve tahtalarla kapatılmış durumda.  

‘YETER ARTIK GELMEYİN’

Gün içinde bizim sayabildiğimiz 10 kadar bot doldu ve harekete geçti ancak mültecilerin verdiği bilgilere göre biz varmadan önce sabah saatlerinde de 5 bot karşıya ulaşmış.  Her bir bot 50’ye yakın ‘umut yolcusu’ taşıyor. Mültecilerin bota biniş anında ise insanlık dramı yaşanıyor. Bir an önce karşıya geçmek isteyen mülteciler kendilerini hazır olan bota atmaya çalışıyorlar. Kadınların korku dolu gözlerine, çocukların ağlayışları eşlik ediyordu. Bottaki kalabalık bir süre sonra diğerlerine ‘Yeter artık gelmeyin’ diye bağırıyordu.  

Akşam saatlerinde onlarca metre öteden geçen Sahil Güvenlik Teknesi ise kıyıdaki kalabalığa aldırış etmeden yoluna devam etti. Sahil Güvenlik Botu’nu gören insan kaçakçıları ise hiçbir şey yokmuş gibi botun yapımına devam etti. 

Bu sırada mültecilerle konuşmaya çalıştık. Konuştuğumuz mültecilerin büyük bir kısmı bir süredir Türkiye’de olduklarını söyledi. Türkiye’nin yaşam şartlarının mülteciler için uygun olmadığını söyleyen mülteciler, Türkiye’de tekstil atölyelerinde veya tarlalarda çalışarak para biriktirdiklerini dile getirdiler. 

‘BAŞKA ŞANSIMIZ YOK’

İki yıldır Türkiye’de olduğunu ve İstanbul’da tekstil atölyelerinde çalıştığını söyleyen Afganistanlı Ali ‘Türkiye mülteciler açısından yaşanabilecek bir ülke değil. Kimse bizimle ilgilenmiyor. Hiçbir devlet kurumu sorunlarımızı çözmek için adım atmıyor. Yasal yollardan BM’ye başvurumu yaptım ama oradan da dönen olmadı. Gitmeyi istemiyorduk ama başka şansımız yok. Avrupa’da bizi daha iyi bir hayat bekliyor. Ben kaçakçılara para vermek istemezdim ama mecbur kaldım. Denizde ölümlerden haberim var ama Avrupa sınırları açmadığı sürece bu geçişler ve ölümler devam edecek” dedi. 

‘TÜRKİYE’DE YAPAMADIK’

Diğer Afganistanlı Ahmet ise Gaziantep’te ve Ankara’da tarlalarda çalışmış.  Parasını dayıbaşlarından tam alamadığını ifade eden Ahmet de eşi ve çocukları ile yola düşmüş. Denizden geçişin tehlikeli olduğunu bildiğini dile getiren Ahmet ise şunları dedi “Ülkemizde de ölüm vardı buradaki ölümü de göze aldık.  Türkiye’de kalmak istedik ama yapamayacağımızı anladık. Suriyelilerin geçişini öğrenince biz de insan kaçakçıları ile iletişime geçerek buraya geldik. 3-4 gündür hava kötü olduğu için bekliyoruz. Elimizdeki paranın büyük bir kısmını kaçakçılara verdik. Savaştan kaçıp geldik ama bu seferde kendimizi Türkiye’de başka bir savaşın içinde bulduk. Tek istediğimiz daha iyi bir yaşam”.

Avrupa Birliği yetkililerine seslen Ahmet “Bizim kimseye bir zararımız olmaz. Biz çalışarak ekmeğimizi kazanmak istiyoruz. Bize düşmanca yaklaşılmasın. Buradan geçerken insanlar öldü ama sınırlar açılmış olsa bu ölümler olmazdı. Biz kaçak da olsa geçeceğiz” dedi. 

MÜLTECİLERE ÇEŞME’DEN YARDIM ELİ

Çeşme’de öğrencilerin ve esnafın kurduğu 'İmece Çeşme İnisiyatifi’ 'umut’ yolculuğuna çıkmak için buradaki mültecilerle dayanışma içerisinde. Mültecilerin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için seferber olan gönüllüler toplayabildikleri yiyecek,  giyecekler ve temizlik maddelerini haftanın belirli günlerinde mültecilere ulaştırıyor. İmece Çeşme İnisiyatifi gönüllülerinden Ali Güray Yalvaçlı “Yaklaşan kış mevsimi öncesi yurtlarından, evlerinden ayrı düşmüş sığınmacı kardeşlerimize bir nebze olsun el uzatmak insanlık görevidir. Sığınmacıların ne kadar zor durumda olduklarını hepimiz görüyoruz” dedi. 

ÖNCEKİ HABER

Kadın Yazarlar Derneği: Gün gelecek barış kazanacak!

SONRAKİ HABER

AB’nin ‘Türkiye pragmatizmi’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...