28 Kasım 2015 13:06

Baluken: Elçi’nin öldürülmesi eş başkanlarımıza saldırılarla bağlantılı

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesine ilişkin yaptığı açıklamada HDP eş başkanlarına yönelik saldırılarla Elçi’nin öldürülmesini ‘darbe ve savaş konseptinin devamı’ olarak nitelendirdi. Baluken, AKP’nin kaos ve savaş konsepti ile başkanlık sistemi ve anayasa değişikliğini gerçekleştirmek istediğini söyledi.

Paylaş

Sultan ÖZER
Ankara

HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin öldürülmesi ile eş başkanlarına suikast girişimlerini, “aynı darbe ve savaş konseptinin devamı” olarak nitelendirdi. Meclis’te hükümet programının görüşülmesi sırasında bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Baluken, Tahir Elçi’nin öldürülmesini “Tahir Elçi’nin başından nişan alınarak sokak ortasında katledilme durumu var. Oradaki görgü tanıklarının tamamı ateşin Balıkçılarbaşı tarafından geldiğini söylüyor. Orası biliyoruz ki, polisin yığınak yaptığı bir yer. Bizim açımızdan, yaratılmış bir mizansen içinde Tahir Elçi katledilmiştir” diye değerlendirdi.

AKP sözcülerinin, “asıl hedef oradaki polislerdi” sözlerinin hatırlatılması üzerine Baluken, bu tarz cinayetlerde AKP’nin genel tavrının hep böyle olduğunu”  söyledi. Baluken, “Üstünü örtmeye çalışır, zamana yayarak o toplumsal hafızayı tamamen dejenere etmeye çalışır. Hatırlarsanız Şırnak’ta Nihat Kazanhan katledildiğinde de ‘emniyet envanterinde böyle bir silah yoktur, emniyet  tarafından, devlet güçleri tarafından vurulmamıştır’ derken, bir hafta sonra kendilerini yalanlamak zorunda kaldılar” dedi.

‘ŞİKAYET DEĞİL ÇÖZÜM’

AKP’nin şikayet edecek, “sorumlular bulunsun” diyecek bir pozisyonda olmadığının altını çizen Baluken, “Tahir Elçi’yi koruması gerekirken, korumayıp keskin nişancılara hedef eden iktidar partisidir. Bu cinayetin bütün detayları ortaya çıkmadığı; adalet önünde gerekli karar süreçleri şekillenmediği sürece tüm sorumluluk AKP hükümetinin kendisindedir, bu nettir” diye konuştu.

SAVAŞ VE DARBE KONSEPTİ

Elçi’nin öldürülmesinin, aylardır sürdürülen darbe ve savaş konseptinden ayrı, bağımsız  ele alınamayacağını dile getiren Baluken;  “Yedi ayı aşkın süredir ‘terörle mücadele’ adı altında Türkiye’de, Kürdistan’da tam bir savaş ve darbe hukuku işletiliyor. Kent merkezlerinde sivil halka yönelik katliam girişimlerinde bulunuluyor. Milletvekillerine gerçek silahlarla sokak ortasında ateş açılıyor. Bir partinin eş başkanlarına açıkça suikast girişiminde bulunuluyor” değerlendirmesini yaptı.

Selahattin Demirtaş’a suikast girişimi ile Elçi’nin öldürülmesini, “Bu konseptin bir devamı” olarak değerlendiren Baluken, nedenini şöyle açıkladı:  “Tahir Elçi de aylardır aynı konseptin sahipleri tarafından tehdit altında tutuluyordu. Kendisi hakkında tam bir linç kampanyası vardı, büyük bir psikolojik savaş kampanyası vardı. Dolayısıyla, çok bağımsız olduğu kanaatinde değiliz.”

İktidara, “bu cinayetle ilgili bütün detaylarıyla gerçekleri hemen açığa çıkarma görevi” hatırlatması yapan Baluken, “Eğer AKP geçmiş cinayetlerde olduğu gibi üstünü kapatıp, zamana yayma arayışı içerisine girerse zaten söylemiş olduğumuz  teorilerin tamamını da doğrulamış olacak” dedi.

‘DEMİRTAŞ’A SUİKAST NETTİR’

Demirtaş’ın aracının bağımsız laboratuvar  tarafından araştırılıp araştırılmayacağının sorulması üzerine de Baluken, yeni bir çalışmanın yapılmadığını, çünkü tablonun kendileri açısından net olduğunu söyledi. Baluken şunları söyledi:  “Diyarbakır Valiliği ya da emniyet müdürlüğü bizi arayıp, ‘o hasarı yaratan olayın ne olduğunu bilmiyoruz’ dedikten sonra tablo bizim açımızdan son derece nettir. Basında ‘kurşun izi değildir, taştır’ gibi spekülatif şeyler yazılmıştır.  Diyarbakır emniyeti ve Diyarbakır valiliği ‘biz bunun ne olduğunu çözemedik, bilemedik’ dediler. Bizim açımızdan tablo netleşti.”

BAŞKANLIK DAHİL PLANLARI VAR

12 Eylül darbe döneminde bile 13 gün sokağa çıkma yasağı olmadığının altını çizen Baluken, “Darbe döneminde bile sivil halk günlerce cezalandırılmadı, sivil alanlar top atışına tutulmadı. AKP aylardır bunu  yapıyor. Buradan  rasyonel bir akılla, belli bir plan yürütüldüğünü söylemek mümkün değil” dedi. AKP’nin kaos, çatışma  ve savaş ortamının derinleşmesi ile ilgili bir arayışı olduğunu dile getiren Baluken, nedenini de şöyle değerlendirdi: “AKP darbe ve savaş konseptiyle kendi siyasi iktidarını tahkim etmek istiyor. 1 Kasım seçim sonuçlarını etkileyen en temel husus da bu oldu. Tehdit ve şantajla seçmeni yönlendirmek… Belli ki, yeni anayasanın;, çözüm sürecinin seçimden sonra tekrar tartışılmaya başlandığı bir dönemde bunları devreden çıkarmak istiyor. Kaos ve çatışma ortamının derinleşmesini istiyor. Bunun üzerinden bir istikrarsızlık ve istikrarsızlık üzerine başkanlık dahil bir takım planlarını devreye sokmak istiyor.”

ÖNCEKİ HABER

Taksim'de Tahir Elçi yürüyüşüne polis saldırısı

SONRAKİ HABER

Dün Musa Anter, Vedat Aydın’dık, bugün Tahir Elçi’yiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...