27 Kasım 2015 14:34

Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi öğrencileri Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanması ile ilgili fakülte önünde basın açıklaması yaptı. Fakülte önünde bir araya gelen öğrenciler, “Ülkemizdeki tüm İletişim Fakültesi öğrencileri ve akademisyenleri olmak üzere ‘basın özgürlüğünü’ savunan herkesi bu mücadeleye sahip çıkmaya ve büyütmeye çağırıyoruz.” dedi.

Öğrenciler adına basın metnini okuyan Ezgi Toprak, Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün MİT TIR'ları soruşturması kapsamında gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandığına dikkat çekti.

Söz konusu haberin yayınlanmasının gazetecinin halka karşı görevi olduğunu belirten Toprak, gazetecinin görevinin devletin çıkarını korumak olmadığını kaydetti.

“Cumhuriyet Gazetesi’nde yayınlanan haberler ve gazetecilerin yaptıkları Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ndeki 'Gazeteci basın özgürlüğünü, halkın doğru haber alma, bilgi edinme hakkı adına dürüst biçimde kullanır. Bu amaçla her türlü sansür ve otosansürle mücadele etmeli, halkı da bu yönde bilgilendirmelidir. Gazetecinin halka karşı sorumluluğu, başta işverenine ve kamu otoritelerine karşı olmak üzere, öteki tüm sorumluluklardan önce gelir' maddesine uygundur. Gazeteci tüm bilgi kaynaklarına serbestçe ulaşma ve kamu yaşamını belirleyen, kamuoyunu ilgilendiren tüm olayları izleme, araştırma hakkına sahiptir" diyen Toprak, Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasının Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, 5187 Sayılı Basın Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Avrupa Birliği İnsan Hakları Sözleşmesi ve Mevcut Anayasa Mahkemesi kararlarına aykırı olduğunun altını çizdi. 

‘KAYGILIYIZ!’

Geleceğin basın emekçileri olarak gazetecilerin cezaevlerine gönderilmesinden ve adliye kapılarında maruz bırakıldıkları antidemokratik uygulamalardan dolayı kaygı duyduklarını söyleyen Toprak, halkın haber alma hakkını ve ifade özgürlüğünü savunan gazeteci adayları olarak buna izin vermeyeceklerini vurguladı. Türkiye’nin basın özgürlüğü karnesinin her gün gözaltına alınan ve tutuklanan basın emekçileri ile dolu olduğunu belirten Toprak, “Okullarda eğitimini aldığımız iletişim bilimleri derslerinde öğretildiği üzere görevimiz sormaktır! Bizler soru sormaktan, halkın yaşadığı yasa dışı uygulamaları ve hak ihlallerini duyurmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Gazeteci kimliğinden dolayı katledilen ve haksızlığa uğrayan her gazeteci biz ve bizden sonraki gelecek nesiller için hak savunucusu özgür basın emekçileri yaratacaktır.” dedi.

‘BİZİ BİR KEZ DAHA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATTILAR’

Can Dündar’ın 'Bu karar şeref madalyasıdır' sözüne değinen Toprak, “Evet, bu karar; bütün baskılara rağmen gerçeğin haberciliğini yapan ve direnen gazeteciler için bir şeref madalyasıdır. Aldık ve kabul ettik. Bu madalyayı göğsümüzün üstünde gururla taşıyacağımıza söz veriyoruz.” diye konuştu. Türkiye’deki tüm İletişim Fakültesi öğrencileri ve akademisyenleri olmak üzere ‘basın özgürlüğünü’ savunan herkesi bu mücadeleye sahip çıkmaya ve büyütmeye çağıran Toprak, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi akademisyenlerine seslendi. Toprak, “Bize öğrettikleri tüm bilgi ve değerlerin bugün de arkasında durmadılar ve bizi bir kere daha hayal kırıklığına uğrattılar. Buradan hocalarımıza tekrar sesleniyoruz; Öğrencileriniz bu değerlere sahip çıkarken sizlerin de bu mücadelede bizim yanımızda olmanızı istiyoruz.” dedi. (Eskişehir/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et