Bölgedeki gazetecilerden Can Dündar ve Erdem Gül’e destek

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasına tepkiler artarak çoğalırken, bölgede habercilik yapan gazeteciler de gazetemiz aracılığıyla gazetecilerin yanında olduklarını bildirdi. Gazeteciler, “Bu durum giderek ayrım gözetmeden ve daha ağır şekillerde gerçekleri yazan gazetecileri sindirme adımlarıdır. Gazeteciler haber yaptıkları için tutuklanıyor, soru sordukları için gözaltına alınıyor ve kafalarına silah dayanıyor. Bütün bu ilerleyen baskı sürecinde daha çok birlikteliğe ihtiyacımız var. Gerçekleri yazmayı, dayanışmayı sürdürmeye devam edeceğiz” dediler. 

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün tutuklanmasına ilişkin Diyarbakır’da bulunan DİHA, Evrensel ve Gün TV temsilcileri dayanışma duygularını ifade ederek, baskılara karşı daha güçlü ses çıkarma çağrısında bulundu. 

‘BASKI SÜRECİNDE DAHA ÇOK BİRLİKTELİĞE İHTİYACIMIZ VAR’

Evrensel gazetesi Diyarbakır Temsilcisi Cumhur Daş, gazetecilerin tutuklanmasının gerçeklerin açığa çıkması ve var olan gerçekleri gizlemeye yönelik bir iktidar müdahalesi olarak değerlendirdi. Gazeteciliğin halka karşı bir sorumluluk gereği yapıldığının altını çizen Daş, “Gerçekleri susturmanın örnekleri yıllardır bölgede gazeteci katliamları, gazetelerin toplatılması ve şiddetle kendisini gösteriyor. 

Yıllardır bölgede yaşanan gerçekleri açığa çıkaran gazeteciler ya öldürülüyor ya tutuklanıyor. Bu durum giderek ayrım gözetmeden ve daha ağır şekillerde gerçekleri yazan gazetecileri sindirme adımları olarak startını vermiş durumda.  Gazeteciler haber yaptıkları için tutuklanıyor, soru sordukları için gözaltına alınıyor ve kafalarına silah dayanıyor. Bütün bu ilerleyen baskı sürecinde daha çok birlikteliğe ihtiyacımız var. Tabi gazeteciler olarak bir arada olmayı sürdürürken, kamuoyunun da gazetecilerin büyük risklerle ortaya çıkardığı gerçeklerin hesabı sormalıdır. Bizler, sinmeyeceğiz ve gerçekleri yazmayı ve dayanışmayı sürdürmeye devam edeceğiz. Can Dündar ve Erdem Gül’ün yanında olduğumuzu bildiriyoruz” diye konuştu. 

‘ARTIK GERÇEKLERİ HEP BİRLİKTE YÜKSEK SESLE ANLATMA ZAMANIDIR’

DİHA Diyarbakır Haber Müdürü Ömer Çelik de, tutuklamayı bir hükümet saldırısı olarak değerlendirdi. Kürt gazeteciler olarak habercilik yaptıkları için uğradıkları baskı ve şiddetin yabancısı olmadıklarını kaydeden Çelik şunları söyledi, “ Bu baskı ve tutuklamalar bizim için gazetecilik adına bir utanç meselesidir. Medya alanında yaşanan cepheleşme artık hiç kimse için güvenli bir liman olmadığını gösteriyor. Artık tüm medya organlarının, özgür basının, gerçekleri diktatörce yaklaşım sergileyen iktidarın yüzüne vurma zamanı gelmiştir. Bu TIR’ların silah taşıma meselesi özgür basın tarafından sıkça dillendirildi. Hükümetin basına uyguladığı baskı ve şiddete rağmen bu haberlerin önünü kesilemiyordu. Ama bunu Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın dile getirmesi onu hedef haline getirdi. Mesele burada Can Dündar veya herhangi bir gazeteci değil mesele burada gerçeklerdir. Gerçek de Türkiye’nin Suriye taşınan silahlar, ölen, öldürülen insanların sorumluluğunu taşıyor olmasıdır. Bu durumun halka anlatılması hükümetin öfkesinin büyümesine daha büyüyeceğine işarettir.  Buna karşı tüm medya organları sadece özgür basın değil gerçekleri daha yüksek bir sesle anlatması gerekir”. 

‘TÜM MUHALİF GAZETECİLERE YÖNELİK BİR ABLUKA SÜRECİ DEVREDE’

Özgür Gün TV Genel Yayın Koordinatörü Tayip Temel de “İnsan söyleyecek söz bulamıyor. Türkiye’de zaten medyaya yönelik korkunç bir baskı var. Hükümet yanlısı bir medya oluşturulmaya çalışılıyor. Onun dışında kalan diğer basın organları bir bertaraf edilmeye çalışılıyor.  Can Dündar’ı tutuklatan hükümettir.  Biz de zaman zaman iddialarla alındık ama Can Dündar’ın tutuklanması somut bir şekilde haber yaptığı içindi. Can Dündar haber yaptığı için tutuklanmıştır. Burada hükümet yanlısı basına karşı bir tutum sergilenmelidir. Özgür basın ve aslında tüm basın kuruluşlarının birlikte dayanışarak bu duruma bir dur demesi gerekiyor. Yayınlanamaz denen bütün haberleri yayınlamalıdır. Bu gerçekleri yazan, muhalif olan gazetecilere yönelik bir abluka sürecidir ve bu abluka ancak dayanışma ile kaldırılabilir. Ayrımsız gazetecilerin dayanışma içerisinde olarak bu duruma ses çıkarmalıdır”. 

‘BU SALDIRI SADECE GAZETECİLERE DEĞİL HALKA DA YAPILMIŞTIR’

Özgür Gazeteciler Cemiyeti (ÖGC) Eş Başkanı Hakkı Boltan da, Bu tutuklamanın kabul edilemez olduğunu söyledi. Gazetecilerin sadece haber yaptıkları için tutuklandığının altını çizen Boltan, “Bu durum iktidarın yargı ve ifade özgürlüğüne müdahalesini açıkça gösteriyor” dedi. Bu saldırının aynı zaman da halka yapıldığını, gerçeklerin hesabının sorulmasının istenmediğini ifade eden Boltan, “Basın örgütlerinin de artık bir arada durarak bu saldırılara karşı çıkma zamanı geldiğini düşünüyorum” dedi. Dündar ve Gül’ün yanında olduklarını belirten Boltan, kamuoyuna da gazetecilere sahip çıkma çağrısında bulundu.