Gol atmaya doymayan eğitim sistemi
Ben bu yazıyı yazarken sınava girmeme 116 gün 17 saat 4 dakika 33 saniye kaldığını söylemeden geçemeyeceğim. 12 senelik emeğimi o 160 dakikaya sığdırmam gerekecek.
Berivan Türkan
Lise ögrencisi
Sultangazi
İStanbul
Eğer Türkiye’de doğduysanız 12 yılınızı; çocukluğunuzu ve gençliğinizi üniversiteye gidebilmek için feda ediyorsunuz... Üniversite yolunda ilk adım YGS (Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı). Hani şu iki şeker, iki kalem, silgi, kalem açacağının bir de peçetenin 50 TL ettiği sınav... Haa bu arada eğitim tabii ki de parasız! Ben bu yazıyı yazarken sınava girmeme 116 gün 17 saat 4 dakika 33 saniye kaldığını söylemeden geçemeyeceğim. 12 senelik emeğimi o 160 dakikaya sığdırmam gerekecek. Ne yazık ki eğitim görmemiş insanların eğitim sistemini düzenlediği bir ülkede, geleceğimizi belirlemek çok zor. Gecelerce ders çalış, yüzlerce soru çöz, denemeler yap sınav günü heyecanlan ve bütün emeklerin boşa gitsin. Sana umutla bakan ailen ile birlikte sen de hayal kırıklığı yaşa... Tüm bunların yanında kocaman bir sorun daha! Peki ben ve sınava hazırlanan diğer arkadaşlarım bu sınava nasıl hazırlanıyoruz? Hepimiz aynı sınava giriyoruz ama eşit şartlar altında eğitim almıyoruz ki. Mesela ben bir devlet lisesinde eğitim görüyorum hafta sonları ise YGS için destekleme ve yetiştirme kursuna gidiyorum. YGS’ye 5 kala başlayan kursumuz sınırlı olanaklarıyla bizleri YGS’ye hazırlayacak. Merak ettiğim bir konu var. Benim ‘rakiplerim’ nerede ve nasıl bir eğitim görüyor. Can alıcı nokta tam da burası. 1-0, 2-0, 3-0... Kaç sıfır başladığımızı sizin değerlendirmesini istiyorum. Gol atmaya doymayan eğitim sistemine getirelim konuyu. Devlet okullarındaki eğitimin çok iyi olduğunu ve bizi dershaneler olmadan da sınava hazırlayabileceğini düşünenler dershaneleri kapattı hepiniz biliyorsunuz. Tabi ki bu hamle devlet liselerindeki eğitimin niteliğini arttırmadı. Dershaneler yerine tam bir para tuzağı olan temel liseleri açtı. Haa bu arada eğitim tabii ki de parasız!
ÇELİŞKİLER ÇELİŞKİLERİ DOĞURUYOR
Dershaneler kapatılınca bizleri bu kez sınavda yeterli puanı alamama korkusu sardı. Birçok arkadaşımız da bu kaygısından ötürü temel liselere tonla para dökmeyi göze alarak kaydını yaptırdı. Yanı sıra temel liselerdeki ‘eğitimciler’ öğrencilere sözlü notlarına 100 vereceklerini ve sınav sorularının verileceği gibi vaatler verince temel liselere kayıt yaptıranların sayısı bir hayli arttı. Nasıl artmasın ki? YGS, LYS puanımız hesaplanıp üstüne OYP puanı eklenecek sınav sonunda. Okul notların iyi olursa OYP puanın yükselir. OYP puanın yükselince, aynı zamanda sıra arkadaşın olan ‘rakibini’ bir tık geçmiş olursun. Bütün arkadaşlarım gibi ben de soracağım şimdi eşitliğin ve adaletin nereye saklandığını! Aynı sıraları paylaştığımız arkadaşlarımızın yarısı temel liselerde şimdi. Ayrıca bir çoğu okulunun parasını ödeyebilmek için okuldan sonra çalışıyor. E bu kez de sınava çalışamıyorlar. Çelişkiler çelişkileri doğuruyor. Eğitim sisteminin çelişkileri de çekişmeleri de bitmiyor. Şimdi bunun üstüne üniversiteyi kazanamazsak bunun suçlusu biz mi olacağız yoksa bizi ayrıştırıp yarıştıranlar mı? Sanırım cevabı herkes biliyor. O zaman 1 net cepte.
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
