DTK Kurulu’nda Paris katliamı lanetlendi: Daha çok ortak mücadele edelim

DTK 4. Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştiriyor. Bölgedeki çok sayıda demokratik kitle örgütü ve siyasi partilerin bileşeni olduğu DTK 4. Genel Kurulu’nda bölgedeki çatışmalı ortam, sürece yaklaşım ve öz yönetim konuları ağırlıkla tartışılacak. Açılış konuşmaları ve delegelerin durum değerlendirmeleri yaptığı kurulun ilk gününde Paris Katliamı da lanetlendi. Sümer park resepsiyon salonunda gerçekleştirilen Kurulun açılış konuşmasını DTK Eş Başkanları Selma Irmak ve Hatip Dicle yaptı. 

‘BARBARLIĞA SEYİRCİ KALINDIKÇA ATEŞ HERKESİ YAKIYOR’

İlk olarak konuşan Irmak,  Paris katliamını lanetleyerek halkın acısını paylaştığını bildirdi. Irmak, “Bir yumruk gibi Ortadoğu ve Mezopotamya’da Kürt gençleri ve kadınları bir vahşet karşısında direniyor. Satılan kadınlar karşısında, kafaları kesilen insanlar karşısında, parçalanan cesetler karşısında barbar bir savaş karşısında onurlu bir şekilde direniş sergileniyor. Uzun bir süre dünya buna seyirci kaldı. Ama Amerika DAİŞ’le etle tırnak gibi Türkiye’den desteğini kesmedi. Bunları unutmayacağız. Kim ki barbarlığa karşı seyirci kalırsa kim ki yanan ateşi söndürmezse o ateş onun da kapısına gelir eninde sonunda. Biz DAİŞ insanlığın düşmanıdır dediğimizde insanlar bize gülüyorlardı ve inanmıyorlardı. Bu gün görünüyor ki dünya bunun karşısında büyük bir hataya düştü” diye konuştu. Silvan’da yaşananlara değinen Irmak, Emperyalizme ve diktatörlüğe karşı özgürlük ve demokrasi adına bugün Türkiye’nin Guernika’sı ve Türkiye’nin Paris’i Silvan’dır. Burada da barbarlığı görüyoruz. Abluka altında aç ve susuz bırakılıyor halk. Sözde sokağa çıkmak yasak ama aslında yaşamak yasak sokağa çıkma yasağının olduğu bu bölgede kim sokağa çıkarsa keskin nişancılar tarafından öldürülmek üzere vuruluyor. Buradaki vahşetin DAİŞ vahşetinden hiçbir farkı yoktur. Bunlar hep AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla gerçekleştiriliyor. Yapılan bütün zulümlere karşı ortak hareket etmeliyiz” diye konuştu. 

‘KÜRT SORUNUNU GÖRMEDEN, HENDEKLERE TAKILARAK ÇÖZÜM OLMAZ’

DTK Eş Başkanı Hatip Dicle de konuşmasında, Paris’te yaşamını yitirenleri andı. AKP hükümetinin ‘kamu düzeni’ni öne sürerek bölge'de sıkıyönetim uyguladığını belirten Dicle, devletin bu kavramı, PKK Lideri Abdullah Öcalan’la İmralı'da yapılan görüşmelerde de sık sık dile getirdiğini paylaştı. PKK Lideri Öcalan'ın, bu kavramı dillendiren devlet yetkililerine "Devletin önerdiği kamu düzenini kabul etmediğimiz için bir isyan başlattık, ben de bu isyanın lideriyim" şeklinde yanıt verdiğini aktardı. Dicle, kendi çabalarının da yeni bir demokratik kamu düzeni için belli mutabakatlara vararak bu düzeni sağlamak olduğunu ifade etti. Bin yıllık tarihin yaşanmışlıkları ve bilinci ile olaylara yaklaşılmadığında çözümün sağlanamayacağını söyleyen Dicle, şunları dile getirdi: "Köklü çözüm, sivrisineklerle uğraşmakla olmaz. Kürt sorununu görmeden, sadece hendeklere takılarak çözüm gerçekleştirilemez. Eğer bu süreci gözümüz gibi koruyamazsak, Irak ve Suriye gibi felaketler Türkiye coğrafyasında gelişecektir” dedi. 

‘DOLMABAHÇE MUTABAKATINA TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ İÇİN GERİ DÖNÜLMELİ’

Çözüm sürecine yeniden dönülmesi gerektiğine işaret eden Dicle, “5 Nisan'dan bu yana Cumhurbaşkanı'nın yaptığı gibi 'Kürt sorunu bu ülkede yoktur', 'Dolmabahçe mutabakatını tanımam' gibi bir yaklaşım, sadece Kürtlere büyük bir zulüm vermiyor. Bu aynı zamanda Türkiye halklarının geleceğini de riske atmak 3. Dünya Savaşı'nın ateşini fitillemektir. Biz bu yüzden muhataplarımızı bir kez daha uyarıyoruz. 'Önce bir silahları gömsünler' diye çağrı yapıyorlar. Peki, dünyanın neresinde böyle bir örneği görülmüştür. Daha büyük felaketlerle karşı karşıya kalmamak için Türkiye halklarının daha büyük felaketlere uğramaması için Temmuz ayında aldığımız kongre kararına uyulması gerekiyor. Dolmabahçe mutabakatını tekrar yerine getirilmesi ve Önderlik üzerindeki ağır tecridin kaldırılması gerekiyor. Buna bir an önce son verilmeli ve Önderlik ile görüşmelerin yolu açılarak, müzakerelerin başlaması en akılcı yoldur" dedi. 

‘IŞİD BARBARLIĞINA KARŞI TEREDDÜTSÜZ ORTAK MÜCADELE EDİLMELİ’

DBP Genel Başkanı Kamuran Yüksek de Paris’te yaşamını yitirenleri anarak, “Bütün dünya vahşi bir örgütle karşı karşıyadır. Saldırgan çetecilerin ve halkları katleden bu barbarlığa karşı ortak mücadele etmenin önemi bir kez daha açığa çıkıyor. IŞİD barbarlığına karşı tüm ülkelerin tereddütsüz bir araya gelmeleri gerekiyor. Türkiye hükümeti gibi tereddütlü yaklaşımlara yer vermeden kesin ve net bir tutum sergilenmelidir” diye konuştu. AKP hükümetinin bölgeye dair politikaları ve saldırılarının da her geçen gün arttığına dikkat çeken Yüksek, bölgedeki tüm Kürt kurumları, sosyalist, demokrat, devrimci kurum ve örgütlerin bir araya gelerek ve ortak mücadele etmesinin önemli olduğuna vurgu yaptı. 

‘ERDOĞAN KENDİ AYIBINI ÖRTMEK HIZLI DAVRANDI’

HDP Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen de, Paris katliamını lanetledi. Bilgen, birkaç gün önce Beyrut’ta da bir saldırı yaşandığını hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ankara katliamından 3 gün sonra bir açıklama yaptığını hatırlatan Bilgen, “Cumhurbaşkanı Paris’teki katliamdan sonra filmlerdeki gibi cenaze törenine ilk yetişen katil suçluluğu içerisinde, o psikolojiyle ayıbını kınama ve taziye mesajıyla örtebileceğini zannıyla galiba hızlı davrandı. Ama Paris saldırısı ile ilgili arka plan analizlerinde herkesin altını çizdiği şey IŞİD’le Türkiye’nin sadece coğrafi yakınlığından kaynaklanmayan bunu da aşan ilişkileri ile ilgili tartışmalar yapılıyor. Kurul, bu konuşmaların ardından delegelerin konuşmalarıyla devam etti. Kurul bugün sonra erecek. (Diyarbakır/EVRENSEL)