14 Kasım 2015 11:51

Cumartesi annelerine destek veren Demirtaş'tan Davutoğlu'ya çağrı: Silvan'a beraber gidelim

Paylaş

Cumartesi Anneleri'nin 555'inci hafta eylemine destek veren HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Silvan'da yaşananlara tepki göstererek, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na Silvan'a beraber gitme çağrısı yaptı. 

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle sürdürdükleri adalet arayışlarının 555'inci haftasında Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli kayıplar nerede" yazılı pankartının açıldığı eylemde, "Silvan'da vahşet var. İnsanlık ses ver" yazılı dövizi ile gözaltında kaybedilenleri ve kırmızı karanfiller taşındı. Diyarbakır'daki evine 22 Kasım 1993'te yapılan baskın sonucu gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Mehmet Şah İkincisoy'un akıbetinin sorulduğu eyleme, bu hafta HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da destek verdi.

Silvan ve Paris katliamının lanetlendiği eylemde ilk olarak 21 Mart 1995 yılında gözaltına alındıktan sonra işkence görmüş ve bedeni kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak konuştu. Ağabey Ocak, Silvan'da yaşanan AKP terörünün "Beyaz Toros" zihniyetinin aynısı olduğunu söyledi. 13 Eylül 1980'de gözaltına alındıktan sonra kaybedilen Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır ise, 35 yıldır süren adalet mücadelesine yılmadan devam edeceklerini belirterek, "Cizre, Suruç, Diyarbakır, Ankara insanlık suçu işlendi şimdi de Silvan'da insanlık suçu işliyorlar" dedi.

BULDAN: BİZ BU KATLİAMLARA YABANCI DEĞİLİZ

Kayıp yakınlarının konuşmasının ardından konuşan CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Silvan ve Paris katliamına değinerek, "IŞİD'e zemin hazırlayanlar hesap verecekler. DNA'ları IŞİD'le ortak olanlar, IŞİD'le başa çıkamazlar" dedi.

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, katliamlara yakından tanıklık ettiklerini ifade ederek, "Paris'te bir katliam yaşandı. Biz bu tür katliamlara yabancı değiliz. Silvan'da da tanık olduğumuz yabancı olmadığımız bir katliam" dedi. Buldan, adalet arayışından vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri'nin ellerinin AKP'nin yakasını bırakmayacağını söyledi.

DEMİRTAŞ: IŞİD'İ BESLEYENLER, PARİS KATLİAMI KARŞISINDA TİMSAH GÖZYAŞINI DÖKENLERDİR

Buldan'ın konuşmasının ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuştu. Demirtaş da konuşmasında, Paris katliamını değerlendirdi. IŞİD’i besleyen tüm devletlerin artık sorumluluklarının farkına varması gerektiğini belirten Demirtaş, "Ezilen insanlar, acı faturayı ödemek zorunda kalıyor. Türkiye'de de bu faturayı bizler ödedik. IŞİD'i besleyip pohpohlayanlar, bugün bu katliam karşısında timsah gözyaşını dökenlerdir. Fransa'nın acısını paylaşıyoruz ama IŞİD'e karşı da ortak mücadele çağrısı da yapıyoruz" dedi. Türkiye'nin ve Arabistan gibi ülkelerin IŞİD ile mücadele etmediklerinin görülmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, bunu Suruç ve Ankara katliamından bildiklerini söyledi.

'DAVUTOĞLU EN BÜYÜK ŞOVMENDİR'

"12 gündür Silvan başta olmak üzere Nusaybin'de hukuksuz bir şekilde süren sokağa çıkma yasağı zaten IŞİD zihniyetinin iktidarda olduğunu gösteriyor" diyen Demirtaş, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın da içerisinde bulunduğu heyete gerçek mermilerle ateş edilmesine şu sözlerle tepki gösterdi: "Ülkenin Başbakanı kalkıp 'Şov yapmayın' diyor. Şovların en büyüğünü yapan, tüm katliamların sorumlusu olan siyasetçi gelmiş geçmiş en büyük şovmen, bize, 'Şov yapmayın' diyor." Silvan'daki saldırının talimatını verenin de Başbakan Davutoğlu'nun olduğunu belirten Demirtaş, "Bizler bu saldırılar karşısında geri adım atacak bir parti değiliz" dedi.

Konuşmaların ardından Cumartesi insanlarından Çiğdem Demirbilek basın metnini okudu.

'SORUMLULAR YARGILANMALI'

Demirbilek, Diyarbakır'da ailesiyle birlikte yaşayan İkincisoy'un evine 22 Kasım 1993 gecesi Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polislerce baskın yapıldığını ancak, o gece amcası Abdulkadir İkincisoy'un evinde olduğunu söyledi. Polislerin amcasının evine yaptığı baskında ise, bir arkadaşının ve bir polisin öldüğünü belirten Demirbilek, Mehmet Şah, babası, 5 kardeşi, amcası ve 4 kuzeninin gözaltına alındığını ifade etti. Diğer aile fertlerinin 11 gün içinde serbest bırakıldığını dile getiren Demirbilek, İkincisoy'un işkence görmeye devam ettiğini ifade etti. Baba Abdülrezzak İkincisoy'un 13 Aralık 1993'te oğlunun akıbetini sormak için savcılığa gittiğini ancak, savcılıkta kendisine, "Mehmet Şah hiç gözaltına alınmadı. 25 Kasım 1993'te polisle çatışmada hayatını kaybetti" denildiğini aktaran Demirbilek, ailenin ısrarına rağmen cenazenin teslim edilmediğini belirtti. Demirbilek, Mehmet Şah'ın gözaltında kaybedilmesinden Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürü Ramazan Sürücü ve içlerinde Şerif Akay, Mustafa Şen ve Mustafa Hünerlitürkoğlu'nun ve daha birçok kişinin olduğunu belirten Demirbilek, sorumluların yargılanması gerektiğini vurguladı.

'BARBARLIK HAREKETİNE DİZ ÇÖKMEYİZ'

Eylemin ardından gazetecilerin Silvan'da yaşanan son gelişmeler ve Paris katliamına ilişkin sorularını da yanıtlayan Demirtaş, şunları söyledi: "Avrupa'ya yayılan bir IŞİD barbarlığıyla karşı karşıyayız. Bölgesel veya küresel güçler IŞİD'i taşeron olarak kullandı. Davutoğlu, 'IŞİD öfkeli çocuklardı' olarak tanımlamıştı. Cerablus'un IŞİD'in elinde olmasından rahatsız olmayan Türkiye, PYD'de den rahatsız. YPG'yi tehdit olarak görüyor hala. IŞİD Türkiye'nin muhaliflerini hedef aldı. IŞİD buradaki katliamları üstlenmedi. Fransa'da açıkça üstleniyor. Türkiye'de hükümetle karşı karşıya gelmemek için açıkça üstlenmiyorlar. Zaten onlar adına IŞİD'i savunan Ankara'da siyasetçiler olduğu için üstlenmiyorlar." IŞİD'e karşı birlikte mücadele mesajı veren Demirtaş, kendilerinin barbarlık hareketine diz çökmediklerini söyleyerek, "Biz IŞİD'e diz çöktürmeye devam edeceğiz" dedi.

'SİLVAN'IN TAMAMI ŞU AN AKP TERÖRÜNDEN KURTULMAYA ÇALIŞIYOR'

Silvan'da yaşananları da değerlendiren Demirtaş, "Başbakan olarak 'Halkı, kamunun güvenliğini korumak için operasyonlar devam edecek' diyor. Ama kamunun, Silvan'ın tamamı şu an AKP teröründen kurtulmaya çalışıyor. Orada kamu güvenliğini tehdit eden tek şey AKP'nin güvenlikçi politikalarıdır. Kamu orada AKP'den rahatsız. AKP'nin güvenlik anlayışından rahatsız. Kimi kimden koruyor orada? Merak ediyorum. AKP güvenlik politikalarını bitirse, 'Bütün sorunları diyalog yoluyla çözeceğiz' dese bir anda her şey normale dönebilir. Ama ısrarla 'operasyonla, silahla çözeceğiz' dediği için bugün Silvan'da bunlar yaşanıyor" diye konuştu.

DEMİRTAŞ'TAN DAVUTOĞLU'NA 'SİLVAN'A BERABER GİTME' ÇAĞRISI

Başbakan Davutoğlu'na Silvan'a birlikte gitme çağrısında bulunan Demirtaş, şunları söyledi: "Neyin ne olduğunu biliyormuş Davutoğlu. Buyursun beraber gidelim davet ediyorum. Silvan'ın, Cizre'nin sokaklarına beraber girelim. Hendeklerde ne oluyor, insanlar neden hendek kazmışlar? Ülkenin başbakanı değil misin? Buyurun muhalefetle birlikte o ilçelere gidelim, sorununu dinleyelim halkın. Niye polisleri gönderiyor oraya? Biz gidelim. Sorumluluk sende değil mi? Eğer siyasetçi değilsen, işi sadece polislere havale edeceksen görevini bırak bir emniyet müdürü ülkeyi yönetsin. Bütün bu devasa sorunları emniyet müdürlerine havale edeceksen sen yönetme ülkeyi. Sen her gün çıkıp 'operasyonlar devam edecek' dersen senin siyasetçi kimliğin bitmiş demektir. Siyasetçiysen ve çözüm istiyorsan buyur beraber gidelim. Yan yana, açık davet ediyorum. Çözüm için, çözüm adına. Siyasetçiler olarak sorumluluğu biz üstlenelim. Nusaybin'e, Cizre'ye buyurun beraber gidelim. Gençleri dinleyelim, oradaki insanları dinleyelim ne istiyorlar. Çözer miyiz çözemez miyiz uğraşalım. Sen her gün ısrarla özel harekatçıları oralara gönderip her gün sivil insanları katlettireceğine buyur bir gün beraber gidelim. Sorunu çözmek adına başbakanı davet ediyorum." (DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Antalyalı emekçiler Paris katliamını protesto etti Silvan’a destek verdi

SONRAKİ HABER

HDP: AKP basını Gobbels yöntemlerini uyguluyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...